Somut olayda borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki iddiaları ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. Bu durumda Mahkemece taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ilamın konusunun kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat olduğunu, ilama aykırı olarak icra emri düzenlendiğini, icra takibinde ilamda hükmedilmeyen faizin icra emri ile talep edildiğini, icra emrinde dava tarihinden kesinleşme tarihine kadar yasal, kesinleşme tarihinden sonra asıl alacaklara kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının işletildiğini, ilamda yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesine rağmen icra emrinin ilama aykırı olarak düzenlendiğini, davanın hiçbir aşamasında kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin uygulanmasının talep edilmediğini, dava ve istinaf aşamasında talep edilmeyen faize bu konuda yetkisi olmayan icra müdürlüğü tarafından karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, ilamlı takiplerde ilam içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğunu, yorum yolu ile değiştirilemeyeceğini ileri sürerek icra emrinde ilama aykırı olarak düzenlenen faizin iptalini talep etmiştir. II....
İcra Dairesi'nin 2021/4848 esas sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, alacaklı tarafından işlemiş faiz olarak takip talebinde talep ettiği 369.600,24 Euro'nun hukuka ve ilama aykırılık teşkil ettiğini, alacaklı tarafından 3.025.772,98 Euroya %3,70 oranında faiz talebinde bulunulduğunu, talep edilen faiz oranının ilama aykırılık teşkil ettiğini, Yargıtay içtihatlarına göre devlet bankalarının hükmedilen yabancı para cinsinden açılmış bir yıl mevduat hesabına ödenen fiili en yüksek faiz oranı kabul edildiğini, müvekkili kuruma tebliğ edilen icra emrinin de İİK hükümlerine aykırı düzenlendiğini, iptalinin gerektiğini, takibe konulan Euro cinsi yabancı para tutarlarının TL cinsine çevrilmediği ve takibe esas toplam tutarın müvekkili kuruma TL cinsinden bildirilmediğini ifade ve özetle; takibin tedbiren durdurulmasına, devlet bankalarına müzekkere yazılarak Euro cinsinden açılan bir yıl vadeli mevduatlara ödenen fiili en yüksek faiz oranlarının belirlenerek bilirkişiden rapor alınmasına...
- K A R A R - Şikâyetçi vekili borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunanın alacaklı olduğu icra dosyasından konulan 14.11.2006 tarihli haczin düştüğünü, 2.11.2007 tarihli haczin esas alınması gerektiğini, ilama bağlı alacağın garameye dâhil edilmediğini iddia ederek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili yasal süre içinde satış istediklerini ve haczin düşmediğini, haciz tarihinin de şikayetçinin dosyasından konulan hacizden önce olduğunu ileri sürerek şikayetin reddi gerektiğini savunmuştur....
yatırıldığının tespiti ile borçluya iadesi için icra müdürlüğünce işlem yapılmasına karar verildiği görülmektedir. 1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde, Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası, ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir....
Davacı ... tarafından açılan davada; (Ank.10.İş Mahk.2011/756E - 2015/316K) mahkemece; davanın kısmen kabulüne; brüt olarak belirlenen (19.907,14 TL kıdem + 4.093,99 TL ihbar + 8.897,24 TL yıllık ücretli izin + 12.390,37 TL fazla mesai + 1.078,05 TL UBGT + 8.707,40 TL hafta tatili) alacaklarının davalı şirketlerden tahsiline karar verildiği, ilamın Ank.28.İcra Md.2015/11341 sy. dosyası üzerinden icra takibine konulduğu, alacağın ilama aykırı olarak brüt tutar üzerinden takibe konu edildiği gerekçesi ile davalılarca Ank.2.İcra Hukuk 2017/670 esas ayılı dosyası ile şikayet başvurusu yapıldığı şikayet başvurusunda; ilama dayalı takibin geçici durdurulması ile birlikte işe iade davalarına ilişkin ilamlı icra takiplerinde fazla yapılan ödemelerin mahsubu, brüt ücret üzerinden ilama aykırı icra takibi yapılması nedeniyle icra emrinin kısmen iptalinin talep edildiği görülmüştür....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin ilama bağlı alacağının tahsili amacıyla borçlu şikayet edilenler aleyhine başlatılan icra takibi sırasında, borçluların da şikayet eden aleyhine icra takibi başlattığını, şikayet edenin haczinin önce olduğunu, şikayet edenin malının satılmasından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, tellaliye ve satış masraflarından sonra şikayet edilenlerin ilama bağlı 6.728,00 TL vekalet ücreti ile icra dosyası vekalet ücreti olan 8.878,00 TL vekalet ücretinin ödenmesine karar verildiğini, müvekkiline ise 279,75 TL isabet ettiğini, icra dosyası vekalet ücretinin takip masrafı olması nedeniyle bütün alacaklıları ilgilendiren masraflardan olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet edilenler vekili, şikayetin reddine istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/2355 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takipte istenen faiz miktarının ilama aykırı ve fazla olduğunu bildirerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili asıl davada ve birleşen davada, ayrı ayrı cevap dilekçelerinde özetle, takipte istenen faiz miktarının takip dayanağı ilama uygun olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekilinin 19/03/2021 tarihli süre tutum dilekçesinde gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesini sunacağını bildirdiği, gerekçeli kararın adı geçen vekile 30/06/2021 tarihinde tebliğine rağmen gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinden sonra, 22/11/2021 tarihinde verildiği anlaşılmıştır. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ilama aykırılık şikayetine ilişkindir....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, ilama aykırı olarak icra emri düzenlendiğini, ilama dayanarak açılan icra takibinde ilamda hükmedilmeyen faizin icra emrinde talep edildiğini, icra emrinde dava tarihinden kesinleşme tarihine kadar yasal, kesinleşme tarihinden sonra asıl alacaklara kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının işletildiğini, ilamda yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesine rağmen icra emrinin ilama aykırı olarak düzenlendiğini, Antalya 12....
Bu işlem idari nitelikte olup, bu nedenle anlaşmazlığın çözümü vergi mahkemelerinin görevine girdiğinden, Mahkeme’ce, yargı yolu nedeniyle şikayet dilekçesinin reddine kararı verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığı gibi; Uşak 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/1553 esas sayılı dosyasından konulan haczin kaldırılmasına ilişkin şikayet Mahkemenin görev alanında olup, bu şikayet bakımından işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir....