Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

den o yerin borçluya ait olduğu anlaşılıyorsa, böyle bir durumda haciz mahallinde üçüncü kişi olsa bile (İİK m.97) mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğunun kabulü gerekir. Ödeme emri tebligatı incelendiğinde Serhat Tüzün'ün bizzat kendisine Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi 2812. Cadde No:39 Çayyolu - Ankara adresinde tebliğ edildiği, haciz yapılan adresin de aynı adres olduğu, haciz sırasında borçlu tarafından imzalanmış sevk irsaliyesi, yurt içi kargonun borçlu adına gelmiş barkodlu evrak poşeti olduğu tespit edildiğinden, bu durumda İİK nun 96- 97 maddesi gereğince haciz yapılması gerekirken, İİK.'nun 99. maddesi gereği haciz yapılmasının hukuka ve yasaya aykırı olduğu..." gerekçesi ile, şikayetin kabulüne, haczin İİK.nun 96, 97. maddeleri gereğince yapılmış sayılmasına karar verilmiştir. Davalı T3 vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkili ile davacı arasında Ankara 57....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca,Dava, alacaklı tarafından açılan ve İİK. 'nun 99. Maddesine göre yapılmış sayılan menkul haczi işleminin İİK.'nun 96 ve 97. Maddelerine göre yapılmış sayılması talebini içeren şikayet davasıdır. Somut olayda, haciz adresi, borçlu T3'in takip talebinde yazılı adresi ve aynı zamanda bahsi geçen borçluya ödeme emrinin ve 103 davetiyesinin tebliğ edildiği adrestir. Yine, aynı adreste daha önce(06/05/2015 tarihinde) gerçekleştirilen haciz işlemi esnasında borçlular T3 ve Halil Girgin'in hazır bulunarak, borca bir diyeceklerinin olmadığını beyan ettikleri görülmektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, icra memurunca, 3. Kişi ve borçlunun mahcuzları birlikte ellerinde bulundurdukları kabul edilerek, haczin İİK. 'nun 96- 97. Maddelerine göre yapılmış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, haczin İİK. 'nun 99. Maddesine göre yapılmış sayılması hukuken isabetli değildir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 2004 Sayılı İİK nun 97/1. Maddesinde" İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir." düzenlemesi bulunmaktadır. Yine yasanın 99. Maddesi ise "Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir...." hükmüne havidir. Yasanın 97/a maddesindede mülkiyet karinesi hükme bağlanmış olup buna göre Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır....

Dava, alacaklınm memur muamelesini şikayeti ile İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Davacı alacaklı vekilinin İcra Mahkemesine başvurusu esnasında istihkak iddiasının reddi talebinin yanısıra haczin İİK 99. maddesi uyarınca yapılmasına ilişkin memur muamelesini şikayet talebinde de bulunmasına rağmen, Mahkemece, dava istihkak davası olarak nitelenerek ve bu nitelemeye uygun gerekçe oluşturularak, sadece istihkak davasının reddine karar verilmiş, memur muamelesini şikayet talebi yönünden olumlu-olumsuz hüküm kurulmamıştır....

    İcra Müdürlüğünün 2022/30985 Esas sayılı dosyasında başlatılan takiple ilgili olarak talimat icra müdürlüğünce yapılan haciz yönünden 3.kişinin istihkak iddiasında bulunması üzerine icra müdürlüğünce istihkak iddiasının İİK 99.madde kapsamında değerlendirilerek alacaklı tarafa dava açmak için süre verildiği, bu karara karşı alacaklı tarafın şikayet yoluna başvurduğu, haciz sırasında borçlunun hazır olmadığı, ödeme emrinin bu adreste borçluya tebliğ edilmediği, alacaklı tarafın iddialarının ancak açılacak istihkak davasında değerlendirilebileceği bu nedenle İİK 99.maddenin uygulanmasına yönelik kararda yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Şikayet dilekçesi ile ileri sürülen hususları tekrarla, haczedilen malların borçlunun değil üçüncü kişinin elinde bulunması nedeniyle bu duruma uygulanacak kanun maddesinin İ.İ.K. madde 99 olduğunu, İcra Müdürlüğü nün İİK 99. maddesine göre istihkak davası açma sorumluluğunu alacaklıya yüklemesi gerektiğini, Hukuk Genel Kurulu 2012/12- 241 E. , 2012/446 K. Sayılı 12. Hukuk Dairesi 2006/23740 E 2007/1484 karar sayılı kararlarının iddialarına emsal olduğunu beyanla, Yerel mahkemenin ara kararının iptali ile kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini, sayın Mahkemece karar verilmeyecek ise kararın iptali ile kaldırılarak dosyanın yeniden yerel Mahkemeye gönderilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, 3. Kişinin, İİK.'nın 96- 97 maddesine göre yapılan haciz işleminin İİK.'nın 99 maddesine göre yapılmış sayılması talebine ilişkin şikayeti niteliğindedir....

    ın soy isim benzerliği dışında akrabalık ilişkisi bulunmadığı, İİK'nin 99. maddesi uyarınca işlem yapılarak alacaklıya istihkak iddiasının aksini ispat için süre verilmesinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, alacaklının memur muamelesini şikayeti ile terditli olarak açtığı İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Mahkemece davacının şikayet talebinin reddine karar verildiğine göre, 2. (terditli) talep hakkında da karar verilmesi gerekmektedir. İstihkak davalarına İİK'nin 97/11. maddesi hükmünce genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır....

      İSTİNAF SEBEPLERİ; Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek; dosya borçlusu T4 şirketin yetkilisi olduğunu, şirkete ait malların dosya borçlusu T4 şahsi malları olduğu algısının yaratılmaya çalışıldığını, şirket adresinin hiçbir zaman dosya borçlusunun adresi olmadığını, haczin gerçekleştiği icra takibinde müvekkilinin taraf olmadığını ancak yapılan yolsuz işlemlerin iptalinde müvekkilinin hukuki yararının ve şikayet hakkının olduğunu, istihkak iddiasında bulunmalarına rağmen İİK 97. Maddesi gereğince dosyanın icra mahkemesine sunulması gerektiğini ancak icra memur tarafından dosyanın icra mahkemesine gönderilmediğini, İİK 99. Maddesinde ispat yükünün istihkak iddiasına itiraz eden alacaklıda olduğunu ancak icra memuru tarafından İİK 99. Maddeye göre doğrudan haciz uygulanması gerekirken İİK 97....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2020 NUMARASI : 2020/185 ESAS- 2020/353 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2020/8977 E. Sayılı dosyasında devam eden takip nedeni ile 16.03.2020 tarihinde uygulanan haciz sırasında, istihkak iddiasında bulunduklarını, icra memurunca İİK 96. ve 97/a maddesine göre karar verilmek üzere dosyanın ilgili icra hukuk mahkemesine gönderilmesine dair karar verildiğini, bu kararın yanlış olduğunu, açıtıkları istihkak davasının iş bu dava ile birleştirilmesi gerektiğini, İİK 96 ve 97/a kararı ile ilgili işlemlerin kaldırılması gerektiğini, İİK 99....

      Haciz talimatla yapılsa bile icra memurunun İİK'nın 96- 97 maddeleri uyarınca prosedürün uygulamasına ve haczin 97 veya 99. maddelerine göre yapılmasına yönelik itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra mahkemesinin yetkili olduğudur. Mahkemece, İİK'nın 97- 99 şikayeti yönünden mahkemenin yetkili olmadığına dair kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Şikayet davalarının yasal hasmı, şikayet konusundan ve talebin kabulü halinde bu karardan dolayı menfaati etkilenecek olan gerçek veya tüzel kişilerdir. Yasal hasım her somut olayın özelliğine göre mahkemece belirlenerek tespit edilmelidir. Şikayet dilekçesinde yasal hasım gösterilmemişse ya da yanlış gösterilmişse mahkemece bu eksiklik kendiliğinden dikkate alınıp, eksiklik tamamlanarak yargılama yapılmalıdır....

      UYAP Entegrasyonu