WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, satış talebinin reddi, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....

a isnat edilen "sermaye şirketinin iflasını istememek" suçunun takibi şikayete bağlı olup, borçlu şirketin 27.02.2006 tarihi itibariyle re'sen ticareti terk ettirildiği ve bu tarih itibariyle şirketin iflasının istenmesi şartlarının oluştuğunun kabulünün gerekmesi nedeniyle şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde belirtilen süreler geçtikten sonra 05.03.2007 tarihinde şikayette bulunması karşısında, şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi Yasaya aykırı bulunduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, İİK'nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, şikayet hakkınının düşürülmesi kararı verilmesi nedeniyle sanık müdafiinin vekalet ücretine ilişkin temyiz talebinin de REDDİNE, 17.02.2014 gününde oybirliği ile...

    İİK 168/3. maddesine göre; takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu ödeme emrine yazılır. Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.(İİK m.170/a) Bu itibarla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı nedeniyle şikayet süresi 5 gündür....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Şikayet olunan alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; iş bu dava dosyasının icra memur muamelesinin şikayet olduğu, mahkemece kabul kararı verilerek takibin durdurulduğu, icra müdürlüğünce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, yargılama gideri ve maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, verilen kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozulması gerektiğini, dosya kapsamından söz konusu davanın müvekkilinin kusurundan kaynaklanmadığını, 492 Sayılı Harçlar Kanununda 13/1- d maddesinde harçtan muaf tutulan işlemlerin belirtildiğini, şikayete konu işlemde kusuru bulunmayan taraf aleyhine yargılama gideri ve harç vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, bu nedenle bu şekilde hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu, kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık; takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayet niteliğindedir....

    , hakkında icra takibi yapılan borçlular, mirası reddettiklerini bildirerek hakkındaki takibin iptalini icra mahkemesinden isteyebileyeceklerini, mirasçı sıfatı ile hakkında takip yapılan borçlunun bu başvurusu, İİK. nun 16.madde kapsamında şikayet olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu konudaki şikayet ise taraf ehliyetine ilişkin olup kamu düzeni ile ilgili olduğundan, İİK. nun 16/2.maddesi uyarınca süreye de tabi olmadığını, dolayısıyla mahkemece de süresiz şikayet yolu ile ödeme emrinin iptali ile takibinde iptaline karar verilmesi gerektiğinden bahisle, şikayetlerinin kabulüne karar verilerek, ilgili icra dosyasındaki müvekkilleri adına düzenlenmiş ödeme emrinin iptal edilerek takibin iptaline karar verilmesini ve yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Belediye vekili, İcra emrinin usul ve yasaya ayrıca ilama aykırı olarak düzenlendiğini, alt alta yazılan geçmiş gün faizi kalemlerinden hangi borçlunun ne miktarda sorumlu olduğunun anlaşılamadığını, geçmiş gün faiz kalemlerine hangi tarihten itibaren ne oranda faiz işletildiğinin belirsiz olduğunu, dolayısıyla vekil edene yönlendirilen borç miktarının anlaşılamadığını belirterek takibin durdurulmasına, karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; icra emrinde faiz başlangıcının açıkça anlaşıldığı, hesaba ilişkin olarak sonradan her zaman şikayet yoluna başvurulabileceğinin mümkün olması gerekçeleri ile şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, takip borçlusu....Belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 17. maddesinde " Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. " düzenlemesine yer verilmiştir....

      Somut olayda; takibin durdurulmasına 25/02/2016 tarihinde karar verildiği, şikayetin ise 24/02/2016 tarihinde yapıldığı, dolayısıyla şikayet tarihi itibariyle ortada verilmiş bir takibin durdurulması kararı olmadığından mahkemenin gerekçesi yerinde değildir. Diğer taraftan, alacaklı, takibin kesinleşmesinden sonra, koşullarının bulunması halinde, borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları için 3.kişiye İİK.nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, İİK.nun 89.maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir. Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczi ise, ancak İİK.nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkündür. Her iki hal İİK.'nunda farklı maddelerde düzenlenmiş olup, sebep ve sonuçları değişiklik arz eder....

        İcra Hukuk Mahkemesi ; İcra ve İflas Kanunu'nu (İİK)n 142/3. maddesi uyarınca itirazın alacağın esas ve miktarına yönelik olması durumunda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesince,talebin İİK'nın 142. maddesine göre sıra cetveline itiraz/şikayet mahiyetinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İİK 142. Madde"Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.Dava basit muhakeme usuliyle görülür.İtiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoliyle icra mahkemesine arzolunur." hükmü gereğince alacağın esas ve miktarına ilişkin itirazlarda genel mahkemeler görevildir. 6100 sayılı H.M.K.'nın 2....

          SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak icra dosyasının incelenmesinde, şikayet başvurusu yapıldıktan sonra dosya borcunun borçlu şirket tarafından ödendiği ve dosyanın infazen işlemden kaldırılmasına karar verildiği, İcra Müdürlüğü'nün 02.07.2015 tarihli karar içeriğinden anlaşılmaktadır. Borçlu tarafından yapılan ödemenin ihtirazi kayıtla yapılmış olması halinde dayanak ilamla ilamlı takip yapılamayacağından takibin iptali gerekeceği, ihtirazi kayıtsız yapılmış olması halinde ise şikayet tarihinden sonra dosya borcu ödenmiş olması nedeni ile şikayetin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden Mahkemece, bu hususun araştırılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK' nun 366 ve 6100 HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK' nun 388/4....

              UYAP Entegrasyonu