Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK’nın “borca itiraz” başlıklı 169. maddesinde de “Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz” hükmü yer almaktadır. “Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikâyeti” başlıklı 170/a maddesinde ise aynen; “Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra Mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz” hükmü yer almaktadır....

    İcra Müdürlüğünün 2018/22813 Esas sayılı dosyası ile borçlu Lİ-FUNG ( B.V.I) LIMITED aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından Adalet Bakanlığı - İstanbul 6. İcra müdürlüğü davalı gösterilerek borçlunun borca itiraz etmediği halde icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu belirtilerek icra müdürlüğü kararına karşı şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetçi alacaklı vekilinin şikayet dilekçesinde hasım olarak icra müdürlüğünü göstermesi yanlış ise de; tarafları ve konusu aynı olan ve aynı icra takip dosyasına ilişkin olarak davacı tarafından açılan 2021/667 Esas sayılı dosyasında şikayetini doğru hasıma yönelttiği ve şikayetin derdest olduğu gerekçesi ile , şikayetin derdestlikten reddine karar verildiği ,davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Mahkemenin 2021/667 Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden incelenmiş aynı nedenlerle şikayette bulunulduğu anlaşılmıştır....

    Anılan itiraz, ödeme, borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir. İİK'nun 169/a maddesinde "Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder." hükmü yer almaktadır....

    Şikayetçi mirasçı kendisine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebilir. ''İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, faize itiraz, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nın 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre borca itirazın icra mahkemesine yapılması zorunludur. İcra mahkemesi yerine icra müdürlüğüne yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/01/2021 NUMARASI : 2020/427 ESAS, 2021/1 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; aleyhine başlatılan Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2017/5307 esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin bizzat kendisine 13/06/2017 tarihinde tebliğ edildiğini ve süresi içinde icra takibine itiraz ettiğini, itiraz dilekçesine ilişkin PTT alındı makbuzunun olduğunu, makbuz içeriğine göre gönderdiği dilekçenin 16/06/2017 tarihinde Bodrum 2....

    İcra Müdürlüğünün 2021/20938 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın yetkiye ve borca itiraz ettiği, alacaklı tarafın 03/11/2021 tarihli talebi doğrultusunda dosyanın yetkili İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, her ne kadar şikayetçi taraf İstanbul 36. İcra Müdürlüğünde başlatılan takiple ilgili takip talebi, ödeme emri ve yapılan tebliğ işlemlerinin iptalini istemiş ise de şikayet tarihinden sonra borçlu tarafın yetki itirazı kabul edilerek dosya İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğüne gönderildiğinden yetkili icra dairesince borçluya yeniden ödeme emri çıkarılacağından ve varsa itirazlarını bu aşamada bildirmesi mümkün olduğundan şikayetin konusuz kaldığına ilişkin kararın yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İcra Müdürlüğünün 2011/7435 sayılı takip dosyasının incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.987,40 TL asıl alacak, 655,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.642,40 TL alacak için ilâmsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 29.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 22.03.2012 tarihli dilekçe ile tebligatın usulsüz olduğu ve dilekçe tarihinde öğrendiklerinden bahisle borca itiraz edildiği, icra mahkemesinde davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına dair şikayet davasının açılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı borçlunun bu itiraz dilekçesi süresinden sonra olmakla birlikte icra müdürlüğünce 22.03.2012 tarihinde borçluya yapılan tebligat usulsüz olduğundan tebligatın iptâline ve itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2019/2656 esas sayılı dosyasında da davalı tarafından davacı aleyhine ihtiyati haciz kararına dayalı olarak ilamsız icra takibine başlanıldığı, borçlu vekilinin itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının icra müdürlüğüne itirazının yanında itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu mükerrer takip itirazına dayanarak eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Borçlu vekilinin mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK.'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan borca itiraz niteliğindeki mükerrerlik itirazı sonuç doğurmaz. İleri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davacı borçlunun istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, İzmir 13.İcra Müdürlüğü'nün 2011/10315 sayılı takip dosyasından 14.11.2012 tarihinde haczedilen menkullere yönelik olarak istihkak iddiasında bulunulduğunu, müvekkil banka tarafından haciz sırasında istihkak iddiasına itiraz edildiğini, bunun üzerine müdürlükçe dosyanın takibin taliki veya devamı konusunda karar verilmesi için icra mahkemesine gönderilmesi gerekirken haczin İİK'nin 99.maddesine göre yapılarak kendilerine dava açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek bu yöndeki 13.1.2012 günlü memur işleminin iptali ile İİK'nin 97/1.maddesi uyarınca takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu icra dosyası üzerinden müvekkiline 7 örnek ödeme emrinin 30.10.2021 tarihinde muhtara tebligat yapıldığını, 08.11.2021 tarihinde borca itiraz edildiğini, dosyaya ilişkin itirazın süre hesabı nasıl yapılmışsa icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini ve takibin devamına karar verildiğini, itiraz edilmiş varlığından bahsedilen borca karşılık tüm mal varlığına haciz işlemleri yapıldığını, itirazın süresinde olduğunun tespiti ile takibin durdurulmasına ve hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, süresi içinde yapılmış itirazın kabulüne, icra işlemlerinin ve hacizlerin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu