WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kendisinin borçtan yeni haberdar olması nedeni ile borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durdurulmasını istediğini ve 01/10/2019 tarihli dilekçe ile dava açmış ise de davanın yasal dayanağının bulunmadığını, örnek 7 ödeme emri davacının Çavuşçu Gölü Ilgın adresine tebliğe çıkarılmış olup ödeme emri 05/09/2019 tarihinde borçlu davacının bizzat imzasına tebliğ edildiğini, takibin kesinleşmesi ile haciz talep edilmiş bu aşamada davacı 18/09/2019 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş ancak itirazın süresinde olmadığı gerekçesi ile talebinin reddedildiğini, örnek 7 ödeme emrine itiraz tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerektiğinden bizzat aldığı ödeme emrine 18/09/2019 tarihinde yaptığı itiraz ile haberdar olmuş olduğu kabul edilse bile 7 günlük süre içinde icra müdürlüğüne yapılmayan itiraz kapsamında talebin süre yönünden reddi gerektiğini belirterek açılan davanın esas ve süre yönünden reddine, yargılama giderleri...

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yazılı iddia ve beyanları tekrar etmekle birlikte taraflarınca icra dairesine 08.10.2020 tarihinde itiraz edildiğini, bu kapsamda dosya kesinleşmeden itiraz yapılmadığına dair beyanların asılsız olduğunu, ödeme emrine itiraz edilmiş olmasının şikayet yoluyla ödeme emrinin iptalinin istenilmesine engel olmadığını, itirazın süresi içerisinde yapılmadığına dair beyanların asılsız olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Talep, kira alacağına ilişkin genel haciz yoluyla takipte ödeme emrinin iptali istemine ilişkin şikayettir. Borçlu genel haciz yoluyla takibe yönelik itirazlarını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra dairesine, İİK'nın 16. maddesi uyarınca da ödeme emrine yönelik şikayetlerini ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine ileri sürmelidir....

İcra Müdürlüğünün ......

    Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....

    Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R İcra Mahkemesi'ne yapılan şikayet, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, taşınmazın ihalesi üzerine İİK'nun 135/2. Maddesine göre borçluya gönderilen tahliye emrine yönelik şikayet olup, Mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda; borçlunun, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte icra mahkemesine başvurarak, itiraz ve şikayetlerini bildirdiği, mahkemece, anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.nun 172. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle talebin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir....

        Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K.). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. Tutanağa geçirilmeyen dilekçeler tanık beyanı ile de ispat edilemez. Ayrıca, İİK'nun 8/a maddesinde de, icra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminin kullanılacağı, her türlü veri, bilgi, belge ve kararın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenerek kaydedileceği hüküm altına alınmıştır....

          Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.'' Buna göre; ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K.). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. Tutanağa geçirilmeyen dilekçeler tanık beyanı ile de ispat edilemez. Ayrıca, İİK'nun 8/a maddesinde de, icra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminin kullanılacağı, her türlü veri, bilgi, belge ve kararın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenerek kaydedileceği hüküm altına alınmıştır....

            Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, takip alacaklısının, 18.03.2016 tarihinde, İİK.nun 43/2. maddesi uyarınca takibin şeklini “haciz yoluyla takip” olarak değiştirmek istediği ve talebin icra müdürlüğünce 18.03.2016 tarihinde kabul edildiği, bu durumda takip yolunun “iflas yoluyla takip”ten “haciz yoluyla takibe” çevrilmesi nedeniyle, takibe yönelik işlemlerin, baştan itibaren “kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe” uygun olarak yeniden yapılması gerektiğinden şikayetin konusunun kalmadığı anlaşılmış ise de, 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K.'...

              UYAP Entegrasyonu