"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, icra müdürlüğünce yapılan hesaplamalarda uygulanan faiz oranının şikayet konusu yapıldığı, mahkemece borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, istemin süresinde olmadığından bahisle reddine karar verildiği görülmektedir....
Anılan maddenin devamında ihtara itiraz halinde borçlunun İcra Mahkemesine şikayet hakkı bulunduğu, bu halde de krediyi kullandıran tarafın alacağını İİK.nun 68. maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispat etmesi gerekliliğine yer verilmiştir. Somut olayda, alacaklı Banka tarafından borçlulara, anılan maddede belirtildiği şekilde Noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiş, bu ihtarnameye borçlu tarafından süresi içinde ... 10. Noterliği'nin 15.003.2012 tarih 10672 yevmiye numaralı İhtarnamesi ile itiraz edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere ipoteğin limit ipoteği olması ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesi borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez. Bu durum sadece krediyi kullanan tarafa İcra Mahkemesine şikayet hakkı verir. O halde Mahkemece İİK.nun 150/ı maddesinin göndermesiyle aynı Kanunun 68/b. maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılarak değerlendirilmesi ve bu şekilde sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi isabetsizdir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İİK'nun 8. maddesi gereğince ödeme emrine itiraz tarihinin iş bu itirazın icra tutanağına geçirildiği tarih olmasının kanun gereği olduğunu, ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerektiğini, zira ödeme emrine itiraz tarihinin itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğunu, icra müdürlüğünce itiraz dilekçesi tarihinin önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemeyeceğini, borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nın 16 vd. maddeleri uyarınca açılmış icra memur muamelesine şikayete ilişkindir....
Mahkemece; genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrine itiraz için borçlu tarafından sunulan dilekçede özellikle belirli bir cümle veya kelimenin kullanılmasının şart olmadığı, borçlunun ödeme emrine itiraz iradesini ortaya koyan sözcüklerin kullanılmasının yeterli olduğu, borçlunun dilekçesinden genel olarak itiraz iradesi çıkarılabiliyorsa bunun geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiği şüpheye düşülmesi halinde ise borçlu lehine hareket edilmesi gerektiği, hususları göz önüne alındığında somut olayda, davalı borçlunun icra dosyasına sunduğu ilgili dilekçenin sonunda açıkça takibin durdurulmasını istediği ve bu istemin aynı zamanda ödeme emrine itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiği saptanmakla bu aşamada davacının, icra dairesi işleminin şikâyetin durdurulması işleminin iptaline yönelik şikâyetinin reddine, davalı tarafından icra dairesine sunulan dilekçede açık ve kesin biçimde bir borç ikrarını ifade eden herhangi bir cümle veya sözcük bulunmadığı, bu bağlamda...
İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Öte yandan, İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, iddianın yukarıda özetlenen içeriğine göre başvurunun 7 günlük itiraz ve şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu süre ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar....
bulunduğu, Daireminizin 2016/11983 Esas 2017/4022 Karar sayılı ilamı ile; yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emrinin borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı vereceği, mahkemece borçlunun ödeme emrine yönelik itiraz ve şikayetlerinin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak verilen kararda; ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edilmesi gerekirken borçlunun vekiline tebliğ edilmesinin usule aykırı olduğu ayrıca borçlu vekiline gönderilen ödeme emrine dayanak belge eklenmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir....
Somut olayda, şikayet olunan tarafından kambiyo senedine dayalı olarak 10.05.2013 paylaşıma konu bedel üzerine ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçluya yine 10.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi 10 gün olup, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/1) konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır. Buna göre şikayet olunanın ihtiyati haczinin 20.05.2013 tarihinde mesai saati bitiminde kesinleştiği sabittir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İcra Emrine İtiraz DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 17.05.2019 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, takip dayanağı mahkeme kararı kesinleşmeden içra takibi yapılamayacağına ilişkin şikayet niteliğindedir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nun 331. maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nun 347. maddesine göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta; şikayete...
İcra Müdürlüğünün 2014/3754 Esas sayılı icra takip dosyasında sanığa tebliğ edilen ödeme emrine süresinde itiraz edilerek 25/02/2014 tarihinde itirazın iptalinin talep edildiği, söz konusu talebe dair ..... 3....