WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası birleşen dava ise evliliğin iptali olmadığı takdirde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine dairdir....

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; davalı ... ile 28.01.2009 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden 16.09.2009 tarihinde Kadir isimli bir çocuklarının olduğunu, sonrasında şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açtığını ve tartışmaları sırasında davalının müşterek çocuk Kadir'in babasının kendisinin olmadığını söylediğini ileri sürerek soybağının reddini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286/1. maddesinde; soybağının reddi davasının ana ve çocuğa karşı açılacağı, 426/2. maddesinde ise; yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı hükme bağlanmıştır....

    Mahkemece; ‘taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davalının da boşanmak istediği" gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş ise de, tarafların kusurlarının ve kusur durumlarının neler olduğu kararda belirtilmemiş, vakıalara ilişkin gerekçeye yer verilmemiştir. Bu haliyle karar yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-e maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan gerekçesiz karar oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASrNA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.09.2017 (Salı)...

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; davalı ... ile 16.06.2011 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden 20.04.2012 tarihinde ... isimli bir çocuklarının olduğunu, sonrasında şiddetli geçimsizlik sebebiyle karşılıklı boşanma davası açtıklarını ve bu davanın yargılaması sırasında müşterek çocuklarının babasının kendisinin olmadığını öğrendiğini ileri sürerek soybağının reddini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286/1.maddesinde; soybağının reddi davasının ana ve çocuğa karşı açılacağı, 426/2. maddesinde ise; yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, davanın küçük ...'...

        Yerel Mahkeme kararında, “taraflar arasında müşterek hayatı çekilmez kılacak derecede şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin ortak hayat sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri, evli kalmalarında artık bir menfaatin kalmadığı" belirtilerek, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş, boşanma davasının kabulüne dayanak "vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....

          Kararda "eşler arasında şiddetli geçimsizlik olduğu ve geçimsizliğe sebep olan olaylarda davalının kusuruna ilişkin iddiaların ispat edilemediği ve davalının kusurunun bulunmadığı, geçimsizliğe sebep olan olaylarda davacının tam kusurlu olduğu vicdani kanısına varılmakla” denilerek soyut ve yetersiz gerekçe ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararda denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri gösterilmemiş, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu ve tarafların kusur durumu da kararda belirtilmemiştir. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....

            Somut olayda; davacı, davalının 17 yıllık boşandığı eski eşi olduğunu, "..." adresinde kain 100 m²'lik 1561 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın davalı ile aralarındaki güven duygusunun sağlanması için vergi beyannameleri onun adına çıkartılan ortak aile konutu olduğunu, davalı ile şiddetli geçimsizlik sebebiyle ... ... Aile Mahkemesinde boşandıklarını, adı geçen taşınmazda halen kendisinin oturduğunu, taşınmazın aile konutu olmasına rağmen, tahliyesi için tehdit edildiğini, oysa taşınmazın müşterek mülkiyetli olduğunu, 1/2 hissesinin kendi adına kayıtlı bulunduğunu, taşınmazın davalı tarafından satılması veya zorla el konulması halinde mağduriyetine sebebiyet verileceğini belirterek davalı ile müşterek mülkleri olan iş bu taşınmazın 1/2 hissesinin davalı adına, geriye kalan 1/2 hissesinin ise kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya kapsamından, taraflar arasında daha önce evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle karşılıklı açılan boşanma davası olduğu, mahkemece, geçimsizliğin taraflar arasında evliliği sonlandıracak ve birliği temelinden sarsan şiddetli geçimsizlik derecesinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davanın ve karşı davanın ayrı ayrı reddine, tarafların bir yıl süre ile ayrılıklarına karar verildiği, bu kararın tarafların yasal süresi içinde temyiz etmemeleri sebebiyle 18.04.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacı hamile iken onu aldatmaya başladığı, eşini başka kadınlarla aldattığı, davalının gece hayatı yaşadığı, gece hayatı nedeniyle borçlandığı, evinin kirasını, elektrik ve su parasını ödeyemediği, taraflar arasında evlilik birlik ve beraberliğini temelinden sarsacak nitelikte şiddetli geçimsizlik olduğu kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, babayla kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine 800,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın lehine 800,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına ve 25.000,00 TL maddî tazminat ile 25.000,00 TL manevî tazminatıa karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                  Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 09.07.2009 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.Dosya kapsamı ve dava dilekçesindeki açıklamalara ve aracın 22.09.2008 de edinilmiş olmasına göre; davacı vekilinin talebi araç üzerindeki katılma alacağı ve genel hükümlere dayanan ziynet alacağı isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacının sadakatsiz davranışları nedeniyle TMK 236/2 maddesi gereğince katılma alacağı isteğinin reddine karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki boşanma davası TMK'nın 166. maddesinde düzenlenen şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak açılmış ve Mahkemece bu hukuki nedene dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu