ı müştekilerin basit şekilde yaralamaktan ibaret haksız tahrik oluşturan eylemleri nedeniyle cezada asgari düzeyde indirim yapılacak şekilde tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiş ise de; TCK'nun 29. maddesinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için yasanın metninde anlaşılacağı gibi haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suçun işlenmiş olmasının gerektiği hüküm altına alınmıştır. Olayımızda Yargıtayca kabul edilen ve bu şekilde olduğu anlaşılan maktulün sanıkların babası ... ve kardeşleri ...'ı basit şekilde yaralamaktan ibaret eylemi haksız tahrik niteliğinde görülebilecek şekilde haksız fiil teşkil etmekte ise de, öncelikle bu yaralamaların basit nitelikte olduğu ve bu yaralamalar nedeniyle ......
birbirleriyie görüştükleri, birbirlerine olan sevgilerini ifade etmiş oldukları, davacının babasının görüşmelerini istememesi nedeniyle gizlice görüştükleri, davacının davalıya ev açmak istediğinin belirtildiği, görüşmelerde davacının boşanma kararından söz etmediği, evliliğe devam etmekte istekli olduğunun anlaşıldığı, bu yazışmaların davacının babasının davalıyı uygun bir eş olarak görmediği için davacıya görüşmemeleri yönünde yönlendirmede bulunduğunu göstermiş olduğu, davalı tanıklarının davacı ile davalı arasında bir geçimsizlik bulunmadığı aksine davacının davalıya olan yoğun sevgisine ilişkin olduğu ve davalının toplum tarafından kabul görmeyen bir işle uğraşmadığı, ilaç firmasında çalışarak geçimini sağladığına ilişkin görgüye dayalı beyanlarda bulunduğu, tanık beyanlarının birbiriyle tutarlı ve davalının savunmalarını destekler nitelikte olması nedeniyle beyanlara itibar edildiği, davacının dosyaya sunduğu fotoğraflarda gayrı ahlaki bir işte uğraştığına ilişkin bir görüntüye rastlanmadığı...
DAVA Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin önceki evliliğinden iki çocuğunun bulunduğunu, kadının evlendikten sonra çocuklarını istemediğini, onlara kötü davrandığını, çocukların psikolojilerinin bozulduğunu ve bu durumun okullarını dahi etkilediğini, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, kazandığı parayı eve getirmediğini, evi otel olarak kullandığını, taraflar arasında kadının tutum ve davranışları nedeni ile şiddetli geçimsizlik bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma davası olarak açılmış, dosyanın karar oturumunda davacı vekili davayı şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davası olarak ıslah etmiştir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
Tanık anlatımları, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların arasında şiddetli geçimsizlik olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede sarsıldığı, tarafların evliliğin devamında menfaatlerinin kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacının kocanın tam ağır kusurlu olduğu anlaşılmıştır....
KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2020 NUMARASI : 2017/371 ESAS, 2020/19 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı eşi ile 15/09/2008 tarihinde resmi nikah yaparak evlendiklerini, bu evliliklerinden iki çocukları bulunduğunu, eşinin başka bayanlarla kendisini aldatmasının davacıyı mağdur ettiğini, başka bir bayanla imam nikahı yapacağını kendisine mesajla bildirdiğini, ayrıca davalı eşin kendisini ve çocuklarını darp ettiğini, davalı eşle hiçbir şekilde anlaşamadıklarını ve fikir uyuşmazlıklarının bulunduğunu, bu nedenlerle müşterek hayatlarının çekilmez bir hal aldığını ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, kadının karşı davası ise ziynet alacağı, eşya alacağı ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Tüm dosya kapsamından karara karşı davalı-davacı vekili tarafından boşanma ve ferileri ile ziynet eşyalarına yönelik olarak istinaf talebinde bulunulduğu, boşanma ve ferilerine yönelik olarak 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının yatırıldığı, ancak ziynet ve eşya alacağına yönelik kurulan hüküm de istinaf edilmesine rağmen bu yönde karar ve ilam harcının yatırılmadığı görülmüştür....
Davalı (erkek) vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların sadece 3 ay kadar evli kaldıklarını, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandıklarını, davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, tarafların evli kaldığı süre değerlendirildiğinde davacının maddi sebeplerle evlendiğini, davacının kanser hastası olup tedavisinin 2015 yılında tamamlandığını, davacının boşanmakla yoksulluğa düşmediğini, davalının yaşı gereği çok ciddi rahatsızlıklar geçirdiğini, açık kalp ameliyatı olduğunu, kronik Koah hastası olduğunu, bekar yaşadığı evinde sıra ile gelip bakımını yapan kızlarının yardımları ile yaşadığını, davacının mal varlığının aile bireylerinin müşterek çalışması ile edinildiğini, tüm bu sebeplerle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Asıl davanın kısmen kabulü ile , Bakırköy 4....
karşılıklı olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği," şeklindeki gerekçeyle, "Asıl davada; davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK 166/1 Maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 30/06/2005 doğumlu TC kimlik nolu, Yaren Arabacı'nın velayetinin T.M.K.'...