DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma davası olarak açılmış, dosyanın karar oturumunda davacı vekili davayı şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davası olarak ıslah etmiştir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kendi boşanma davasının reddi, kadının boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulüne yönelik olarak, davalı-karşı davacı kadın tarafından katılma yoluyla, kusur belirlemesi ve tazminat miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma davalarına yönelik temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; Mahkemece davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabulüne, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı-karşı davacı kadının agresif olduğu ve eşine karşı saygısız davrandığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikle bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 3-Davalı-karşı davacı erkek birleşen davasında belirttiği ziynet eşyalarının aynen olmadığında bedeli 22140 TL'nin tarafına ödenmesini talep etmiş, mahkemece bu isteğin reddine karar verilmiştir. Ziynet eşyası talebinin reddi sebebiyle karşı tarafa verilecek vekalet ücreti, talep edilen ve harcı yatırılan ziynet eşya bedeli üzerinden fazla hesaplanmış olup bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Davada, tarafların 2007 yılında boşandıkları, aynı yıl doğan müşterek ... nedeniyle davacının iş bulup çalışmadığı ve boşanma sonucunda yoksulluğa düştüğü ileri sürülerek aylık 400 YTL nafakaya hükmedilmesi istenilmiştir. Mahkemece; anlaşma protokolünde davacının yoksulluk nafakası isteminden vazgeçtiği, artık böyle bir hakkın ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yanlar arasındaki boşanma davasının şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak açılıp, davacı yoksulluk nafakası isteminde bulunduktan sonra tarafların yargılama sırasında karşılıklı olarak anlaşarak TMK'nun 166/3. maddesi gereğince boşandıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece zapta geçirilen anlaşma metninde davacının yoksulluk nafakası isteminden açıkca vazgeçtiğine dair bir beyanı olmadığı gibi nafakaya ilişkin bir anlaşma hükmü de bulunmamaktadır....
Davacı vekili dava dilekçesinde; düğün töreni sırasında davacıya ziynet eşyası olarak takılan takıların evliliğin devamı sırasında müvekkilinin evde olmadığı bir zamanda saklanıldıkları yerden davalı tarafından alındığını, müvekkilinin bu durumu fark edince davalıya ziynetleri ne yaptığını sorduğunda davalının bozdurarak elde ettiği parayı kendi adına bankaya yatırdığını söylediğini, daha sonra davalının evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmemeye başladığını, bunun üzerine müvekkilinin de zorunlu olarak müşterek haneyi terk ederek babasının yanına sığındığını, şahsi eşyalarını dahi yapılan tespit sırasında alabildiğini, tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandığını, dava konusu ziynet eşyalarını iade etmediğini ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ziynetlerin fiili ödeme günündeki değerlerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı birleşen dava dosyasının davacısı vekili birleşen dava dosyasındaki dava dilekçesinde özetle, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı hakaret ettiğini, boşanma davası kesinleşmeden mail adresini ailesine ait olmayan muhtemelen gayri resmi eşine ait olsa gerek bir soy isimle değiştirdiğini, davalının evine yabancı bir erkeği almasının zina için yeterli bir delil olduğunu belirterek, müşterek çocuk İlkin'in davalının haysiyetsiz ve zina kavramı içerisindeki davranışları nedeniyle geçici olarak velayetinin müvekkiline verilmesine, TMK 161,163 ve 166. maddeleri kapsamında zina, haysiyetsiz hayat sürme ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk İlkim'in velayetinin müvekkiline verilmesine, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 500.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma ve ziynet alacağı davaları yönünden; davalı erkek tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde; a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b) Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....
birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu ve ortak konuttan kovulması nedeniyle kişisel eşyalarını dahi yanına alamayan kadının ziynet eşyalarını yanında götürdüğünün kabulünün hatalı olduğu belirtilerek birleşen boşanma davası ve ziynet alacağı davasının reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından, her iki boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet alacağının kabulü yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.01.2016 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davalı ... ile vekili Av. ... ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadın az da olsa kusurludur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava zina ve şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma, karşı dava ise şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma ve eki niteliğindeki istemlere ilişkindir. Davalı-davacı T3 dosyaya sunduğu 29/12/2022 havale tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini bildirmiş, usulüne uygun kimlik tespitinin yapıldığı dilekçenin tetkikinden anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre, davalı-davacı T3'ün istinaf başvurusundan vaki feragati nedeniyle, HMK'nın 349/2 maddesi uyarınca davalı-davacı kadının istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....