Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2021 NUMARASI : 2019/644 ESAS-2021/203 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun velayetinin tedbiren davalı anneye verilmesine ve tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan boşanma davasının reddine, kendi yararına 1.000 TL, müşterek çocuğu yararına 500 TL tedbir nafakasına, kendi yararına 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir....

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların boşanmalarına karar verilmesini, davacının ziynet alacağı ve nafaka taleplerinin reddine, müşterek çocukların velayetinin davalı baba üzerinde bırakılmasına ve dava tarihinden itibaren uygun bir tedbir nafakasına hükmedilmesine, davalı lehine 50.000,00 TL Maddi 50.000,00 manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, sosyal inceleme raporu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABÜLU ile TMK 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA , Tarafların müşterek çocukları 06/12/2008 doğumlu TC kimlik numaralı Emine Gülderen Bank ve 16/10/2009 doğumlu TC kimlik numaralı Hüseyin Arslan Bank'ın velayetinin T.M.K.'...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, karşı dava ise terk olmadığı takdirde şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davalı davacı erkeğin kadına karşı süreklilik arz eden hakareti, kadının dizinden geçirdiği ameliyat sırasında ve sonrasında hastalığı ile ilgilenmemesi sabit olmasına rağmen erkeğin kusursuz kabul edilmesinin hatalı olduğu, kadına isnat edilen kusurlar bakımından ise erkeğin 03.04.2019 tarihinde kadına eve dön ihtarında bulunduğu, eldeki davanın ise ihtardan sonra 21.05.2019 tarihinde açıldığı Yargıtay 2....

Davalı, iade edilmemek üzere söz konusu ziynet eşyasının kendisine verildiğini kanıtlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür. Somut olayda, davacı(kadın) dava konusu edilen ziynet eşyasının davalı tarafta kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü iddia etmiştir. Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının kadının üzerinde olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, bu durumun aksini ispat yükü altında olan davacı kadının iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığı iddiasını ispat için tanık delili ve boşanma dava dosyasına dayanmıştır.Davacı tanıklarından Hüseyin, ...'nun babası ile davacıyı almaya gittiklerini ,üzerinde hiçbir ziynet eşyası olmadığını,boşanma davası devam ederken ...'nun eşyalarını almak için tarafların evine gittiklerini, kamyona eşyalar yüklenirken ...'...

    Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin düzenlenmesine, tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata, kadının ziynet alacağı talebinin reddine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        27/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 03/10/2019 tarihinde tekrar istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve maktu istinaf karar harcının yatırıldığı, yatırıldığına ilişkin aynı tarihli dilekçe ibraz edildiği, bunun üzerine ilk derece mahkemesi tarafından dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği anlaşılmış ise de; davalı erkeğin ilk derece mahkemesi kararını hem boşanmanın fer'i niteliğindeki nafakalara ilişkin olarak hem de ziynet alacağı davasına ilişkin olarak istinaf ettiği, boşanma davasındaki istinaf nedenlerine ilişkin olarak başvurma harcı ve istinaf maktu karar harcını yatırdığı ancak istinaf etmiş olduğu ziynet alacağı davası yönünden nispi karar harcını yatırmadığı, ilk derece mahkemesi tarafından davalı erkeğin tüm istinaf başvuruları açısından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik nispi harcı yatırmamış olması nedeniyle yalnızca ziynet alacağı...

        Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir. Somut olayda tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, ancak davalı kadının boşanmaya yönelik kararından vazgeçmesi nedeniyle davanın hukuksal niteliği değişmiştir. Yargılama sırasında tarafların boşanma ve ekleri konusunda anlaşmaya varmaları nedeniyle, taraflarca iddia ve savunmaya ilişkin bildirilen vakıa ve deliller değerlendirilmemiş ve sonuç olarak, Türk Medeni Yasası'nın 166/1- 2 maddesi kapsamında esasa ilişkin hiç bir delil toplanmamıştır....

        DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı 09/08/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı eşi ile 13 yıllık evli olduklarını, bu evliliklerinden iki çocuklarının olduğunu, evlilik süresince sürekli şiddetli geçimsizlik yaşadıklarını, her ne kadar evliliklerinin devamı için uğraşmış olsa da başarılı olamadıklarını, bu nedenlerden dolayı davalıdan boşanmak istediğini, boşanmalarına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, arz ve talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından hükmolunan nafakalar, velayet ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerle, davalı-karşı davacı kadının mahkemece kabul edilen kusurlu davranışları yanında, davacı-karşı davalı erkeğin, kadına "Hayvan, eşek" dediği ve birlik görevlerini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde, taraflar arasında evlilik birliğini sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı kadın da dava açmakta haklıdır....

          UYAP Entegrasyonu