WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 8/II-3'de belirtilen yalnız zilyetliğin korunması ile ilgisi yoktur. İddianın temelinde hak sahipliği bulunmaktadır. Somut olayda da; davanın değeri ve isteğin hakka dayanması nedeniyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmalıdır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 01/02/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    nın 8/II-3. maddesinde sözü edilen yalnız zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde hak sahipliği bulunmaktadır. Davanın değeri ve baskın isteğin hakka dayanması nedeniyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmalıdır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/02/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda uyuşmazlık, davacının taşınmaz üzerindeki kiracılık sıfatından kaynaklanan şahsi hakka dayalı ecrimisil istemine ilişkindi. HMK 'nın 2. maddesinin 1. fıkrasına göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilmesi, tarafların delillerinin toplanması ve bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 01.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Süresi içinde davalı şirket vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizce 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki kanunun 3 ve 23. maddeleri hükmünce davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği yönünden 22.03.2007 tarih 2007/1951-3070 Esas ve Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. HUMK.nun 440/III maddesi gereğince Yargıtay'ın aşağıdaki kararları hakkında karar düzeltmesi yoluna gidilemez. HUMK.nun 440/III-3. maddesi gereğince "Görevsizlik, yetkisizlik hakimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararları" bu durumda bozma kararının niteliğine göre davalı vekilinin karar düzeltme isteğini içeren dilekçesi incelenemez....

          Dava, TMK'nın 981 vd. maddelerine göre açılmış zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Mülkiyet hakkına ve zilyetlik dışındaki başka hakka da-yanılmadığına göre, bu tür uyuşmazlıklar gerçek kişi taraflar arasındaki üstün zilyetlik hakkının belirlenmesi ile çözüme kavuşturulmalıdır. Taşınmazın kamu malı olması düşüncesiyle davacı gerçek kişinin üstün hakkının tanınmaması, yine gerçek kişi olan davalı yanın işgaline üstünlük tanımak olacağından hakkaniyete uygun görülmemiştir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın kesinleşen orman sınırlan-dırılmasına göre orman sayılan yerlerden olduğu sabittir. Dava, gerçek kişiler arasında görülmekte olup, Orman Genel Müdürlüğü ve Hazine taraf durumunu almamıştır. Davacı yan zilyetlik hakkının korunmasını istemiştir. Uyuşmazlık konusu tapusuz taşınmazın zilyetliği 11.06.2006 tarihli adi senet ile davalı tarafından davacıya satılıp teslim edilmiştir. Davalı vekili, söz konusu satışı inkar etmemiştir....

            Davacı ..., dava konusu taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla lehine zilyetlik şerhi verilmesi talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın zilyetliğin korunması davası olduğu belirtilip görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; davacının davasının zilyetliğin korunması olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı dava dilekçesinde dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4 maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapıldığını belirtip lehine zilyetlik şerhi verilmesi talebi ile dava açmıştır. Dosya kapsamından da dava konusu 111 ada 6 parsel sayılı taşınmazda 3402 sayılı Yasanın Ek-4 maddesi kapsamında kullanıcı ve muhdesat sahiplerinin belirlenmesi amacıyla kullanım kadastrosu yapıldığı ve tutanağın 16/06/2010-15/07/2010 tarihleri arasında askı ilanına çıkarıldığı anlaşılmaktadır....

              Kadastro Mahkemesi de, dava konusu taşınmazın tapuya tescilinin yapılmasından sonra davacının zararının giderilmesi istemi yönünden davayı tefrik ederek haksız fiile dayalı uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı vekili, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazda davalının elatmasının önlenmesi ve zilyetliğin korunması talebi ile birlikte bu nedenle uğradığı zararın tazminini talep etmiştir. Kadastro Mahkemesince taşınmazın tapuya tesciline karar verilmesinden sonra davacının zararın giderilmesi talebi yönünden dava tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedilmiş olup, eldeki davanın davalının haksız müdahalesi nedeniyle uğranılan maddi zararların tazmini istemine ilişkin olduğu ve bu haliyle haksız fiile dayalı uyuşmazlığın genel hükümler uyraınca çözümleneceğinin anlaşılmasına göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.12.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil (kooperatif üyeliğinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı kooperatif yönünden reddine ve davalı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 07.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre; dava, şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından Dairemiz yönünden verilen görevlilik kararı bulunduğundan, kararın yeniden incelenmesi ve görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın maddi hata talebi ile Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. Hâl böyle olunca, dosyanın Yargıtay 14....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03/06/2011 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 27/09/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı (temlik alan) vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/03/2021...

                      UYAP Entegrasyonu