"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.09.2014 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi veya tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 17.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.02.2015 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 19.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24/11/2017 tarihinde verilen dilekçeyle hakka dayalı zilyetliğin korunması talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 17/01/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....
Dava, TMK. nun 683. maddesi çerçevesinde çözümlenmesi gereken ayni hakka ilişkin müdahalenin önlenmesi davasıdır. Mahkemece, davanın zilyetliğin korunması davası olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu yöndeki gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava; başlangıçta ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, anılan mahkemenin 17.12.2007 tarihinde kesinleşen 19.7.2007 tarih ve 2006/363 Esas, 2007/213 Karar sayılı kararıyla davanın TMK.nun 982. maddesi uyarınca zilyetliğin korunması davası olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Görevsizlik kararı temyiz edilmeden 17.12.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Dosya, HMK.nun 20 (1086 sayılı HUMK.nun 193 m.) maddesinde öngörülen süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye aktarılmıştır. Uyuşmazlık konusu evin üzerinde yer aldığı 310 ada 1 sayılı parsel; kadastro yoluyla 31.05.1977 tarihinde ......
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Dava, ayni hakka dayalı olmayıp şahsi hakka dayalı tazminat istemine ilişkin bulunmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih, 2018/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesini isteyebileceği gibi salt zilyetliğe dayalı olarak TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümleri gereğince istemde bulunma hakkına da sahiptir. Bu durumda mülkiyet iddiasıyla zilyet olan davacının açtığı elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil istemine ilişkin olan davanın, dava dilekçesinde belirtilen ve harç alınan değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 974 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ŞAHSİ HAKKA DAYALI İFRAZ TEVHİDİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; şahsi hakka dayalı ifraz tevhit istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kadastro Mahkemesi de, davacının zararının giderilmesi istemi ve kal istemi yönünden davayı tefrik ederek yenilik doğurucu işleme dayalı uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazda davalının elatmasının önlenmesi ve zilyetliğin korunması talebi ile birlikte bu nedenle uğradığı zararın tazminini talep etmiştir. Kadastro Mahkemesince davacının muhtesatın Kal'i ve ecrimisil talebi yönünden dava tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedilmiş olup, eldeki davanın haksız fiile dayalı ve yenilik doğurucu nitelikte olduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle, şahsi hak kavramı üzerinde durulması gerekmektedir. Bilindiği üzere hak, genel olarak kişilere hukuk tarafından tanınmış yetki olarak tanımlanabilir. Mutlak haklar ait oldukları şeyler üzerinde mevcut ve tekel halinde olan yetkilerdir. Nispi (şahsi) haklar ise, sahibine bir borç ilişkisi dolayısı ile bir şeyin verilmesi, yapılması, yapılmaması gibi belli bir edimin yerine getirilmesini isteme yetkisi verir. Mutlak hakların maddi mallara ilişkin olanlarına ayni hak denir. Mutlak haklar herkese karşı ileri sürülebildiği halde şahsi haklar sadece borç ilişkisinin borçlusuna (tarafına) karşı ileri sürülebilir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yükleniciye şahsi hak sağlar. Koşulları yerinde ise kazandığı şahsi hakka dayanarak yüklenici arsa sahibini bir şey vermeye veya yapmaya zorlayabilir....