Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in verilecek olan tüm çeklerde şahsi cirolarının olması şartı ile, iplik satmayı kabul ettiğini ve anlaşma gereğince taraflar arasında iplik alım- satımına ilişkin ticari temel ilişkinin kurulduğunu, değişik tarih ve miktarlarda davalılara iplik satımının gerçekleştirildiğini, bu temel ticari ilişkiye karşılık müvekkilinin satılan iplikleri davalı şirkete fatura ettiğini, davalıların da borçlandıkları iplik karşılığında davacıya şahsi cirolarının olduğu, gerek davalı şirketin çeklerini, gerekse müşterilere ait yine ... ve ... 'in şahsi cirolarının bulunduğu çekleri verdiklerini, bu çeklerden bir kısmının ödendiğini, bir kısmının ise ödenmediğini, aradan geçen zaman ve uyarılara rağmen davalıların karşılıksız çek bedellerini ödemediklerini, bu nedenle davalılar aleyhine ... şubesine ait, 11/07/2008 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli, ... nolu çek için, Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden alınan ihtiyati haciz kararının Ümraniye 2....

    ilişki kurulmasının mümkün olamadığını bu nedenle küçüklerle arasında şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Aile Mahkemesi'nin 2016/1085 esas 2016/1062 karar sayılı kararı ile baba arasında kurulan şahsi ilişki yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince çocuğun fikri ve bedeni gelişimine uygun kurulmuş olmakla ve mahkememizce de Antalya 5. Aile Mahkemesi'nin 2016/1085 esas sayılı dosyası ile kurulan şahsi ilişki kararı çocuğun bedensel, fikirsel, ahlâksal ve sosyal bakımdan özgürlük ve haysiyet içinde gelişebilmesi olanağına uygun görülmekle çocuğun üstün yararı gerekli kıldığından davacı vekilinin şahsi ilişkinin düzenlenmesine dair terditli olarak sunduğu taleplerinin de ayrı ayrı reddine"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili hükmün;tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....

    Kimlik numaralı Melike BAŞKURT ile davacı baba arasında her ayın 15. günü saat 10.00- 17.00 saatleri arasında çocuğun bulunduğu kurum gözetiminde olmak üzere davacı baba ile şahsi münasabet tesisine karar verilmiştir....

    -21/01/2020 tarihli celsede, davacı vekilinin tarafların anlaşmalı olarak boşanma ihtimalinin olduğunu belirterek süre talep ettiği, davacı asilin ise aynı celse beyanında, "Ben de anlaşmalı boşanmak isterim ancak şu aşamada çocuk ile şahsi ilişkinin artırılmasını istemiyorum. Davalı çocuğu verildiği zamanda çocuğun bakım ve gözetimiyle yeteri şekilde ilgilenmemekte, davalı ve ailesi çocuğun yanında argo ve küfürlü konuşmakta, bu nedenle şahsi ilişkinin artırılmasını şu aşamada kabul etmiyorum. Üzerime kayıtlı olan araç davalı tarafından kullanılmaktayken, sigortasız ve muayenesiz kullanıldığından dolayı otoparka çekilmiştir. Yaklaşık 8 aydır otoparktadır. Ayrıca aracın, hgs borcu ve mtv borçları vardır. Aracın borçları ile birlikte Kadir'e devrini kabul edilmesi halinde boşanmayı kabul ediyorum. Kendim için bir nafaka talebim yoktur. Maddi, manevi tazminat ve ziynet eşyası talebimde yoktur....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 31.05.2018 gün ve 2018/3006-2018/7109 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; İlk derece mahkemesince davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacının istinaf yoluna başvurması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 31.05.2018 tarih ve 2018/3006 esas-2018/7109 karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı tarafından Dairemizin onama ilamına karşı karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay'ca verilen karara karşı karar düzeltme yolu bulunmamaktadır....

      DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, başlangıçta yatırılmayan aşağıda yazılı onama harcının ve temyiz başvuru harcının ... alınmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde...

        Günü saat 19:00'a kadar, çocuk ilköğretime başladığında her yıl sömestr tatilinin başladığı ilk Pazartesi günü saat 10:00'dan takip eden Pazartesi günü saat 10:00'a kadar ve her yıl 1 Temmuz saat 10:00'dan 31 Temmuz saat 18:00'a kadar anneden alınarak babaya verilmesine, şahsi ilişkinin bu şekilde tesisine, müşterek çocuk lehine davanın kesinleşmesinden itibaren aylık 1.500 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranın artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece protokolün onaylanmasına karar verildiği halde, protokolde belirtildiğinden farklı şekilde şahsi ilişki tesisine karar verildiğini belirterek şahsi ilişkinin protokole uyarlanarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/3 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun annesi ile görüşmek istemediğini, bu durumu bilirkişiye de bildirmesine rağmen bilirkişi tarafından yeterince irdelenmediğini, çocuğun her hafta sonu anneye getirilip götürülmesinin okul, ödev ve ders durumlarını etkilediği gibi çocuğun anneden alınacağı zaman sürekli anneyi beklemek zorunda kaldığından şahsi ilişkinin ayda bir hafta sonuna indirilmesinin talep edildiğini, bu talebin hiç değerlendirilmediğini, davanın reddinin doğru olmadığını belirterek, şahsi ilişkinin talepleri doğrultusunda yeniden belirlenmesini istemiştir. GEREKÇE; Dava; müşterek çocuk ile davalı anne arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Müşterek çocuk 28/09/2009 doğumludur....

        Her ne kadar çocuklar uzun zamandır babaanne yanında kalmışlar ise de; davalı annenin velayet görevini suistimal ettiği de usulünce ispatlanmış değildir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, davalı annenin yaşadığı ortam ve çocuğun yaşadığı ortamda ayrı ayrı inceleme yapılması, taraflarla ve çocukla görüşmek suretiyle velayet ve şahsi ilişki düzenlenip düzenlenmeyeceği, şahsi ilişkinin süresi konusunda ayrıntılı rapor alınması gerekli iken bu hususta rapor alınmadan karar verildiği görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu