Davacı-davalı baba 13.03.2012 tarihinde açtığı davada annenin çocukla kişisel ilişki kurmaması ve annenin yeniden evlenmesi nedeni ile çocuğun anne yanında yatılı kalmayacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Annenin yeniden evlenmesi tek başına kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için yeterli sebep değildir. Davacı-davalı baba kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektirir maddi bir hadisenin varlığını kanıtlayamamış, çocuğun menfaatinin bunu gerekli kıldığına ilişkin bir olgu da ortaya konulamamıştır. Öyleyse davacı-davalı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebini içerir davasının reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma sonrası verilen kararda yeniden “davalı-davacı anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir.” Bozmaya uyulmakla, mahkeme, bozma gereğince hüküm vermek zorundadır....
İlk derece mahkemesince davalı yararına karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca iştirak nafakasının indirilmesi davasının reddi nedeniyle bir maktu vekalet ücretine hükmedildiği ancak, davacının kabul edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmış olup, davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kabul edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında davacı yararına karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş, kişisel ilişkiden beklenen amaç ve kişisel ilişki bir bütün olup yeniden düzenlenmesi kabul edilmeyen kısımları yönünden karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden davalı yararına kişisel ilişkinin reddedilen kısmı yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması - Şahsi İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, kişisel ilişki yönünden; davalı tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının temyiz itirazının incelenmesinde; Kişisel ilişkiden amaç analık ve babalık duygularının tatminini sağlamaktır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; şahsi ilişkinin düzenlenmesi davasının reddine, dosyanın, D.İş dosyasından danışmanlık tedbiri uygulanmak üzere tefrikine karar verilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; küçük ile davacılar arasında alt soy üst soy ilişkisi bulunduğu (torun-dede-babaanne), küçüğün idrak çağında olduğu, davacılar ile görüşmek istemediğini belirtmekte ise de davacıların torunları ile şahsi ilişki kurulmamasını gerektirecek düzeyde olumsuz tavır ve davranışlarının bulunmadığı, çocuğun babasının polis memuruyken terör saldırısı sonucunda şehit olduğu, çocuğun üstün menfaatine uygun olmak koşuluyla çocuğun istek ve tercihi aleyhine de karar verilebileceği, çocuğun dede ve babaannesiyle ilişki içerisinde olmasının aile bağlarını kuvvetlendirmek suretiyle çocuğun gelişimine olumlu katkı sağlayacağı, bu itibarla davanın kabulü kararında hukuka aykırılık bulunmadığı, ne var ki, kurulan şahsi ilişkinin süresinin çocuğun yaşına, tercihine göre uzun belirlendiği, buna göre çocukla davacılar arasında her ayın dördüncü hafta sonu ve dîni bayramların üçüncü günü olmak üzere şahsi ilişkinin çocuğun...
karar verildiği, sair yönlere ilişkin hususların ise usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen boşanma, velayet maddi ve manevi tazminat ile ilgili hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı erkek tarafın şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile; hükmün 3 üncü bendinin kaldırılmasına Küçük Emir ile davacı ......
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Protokol ile kararlaştırılan tarihten 1 yıl 2 ay geçtiğini, değişen bir durum bulunmadığını, çocuğun kas gevşekliği hastalığı nedeniyle zayıf bünyesi bulunduğunu, devam eden pandemi nedeniyle şahsi ilişkinin arttırılmasının yanlış olacağını nötrofil değeri 0 olarak doğan çocuğun bu rahatsızlığını henüz kontrol altına almışken yatılı olarak kurulacak şahsi ilişkinin menfaatine olmadığını, henüz tuvalet ihtiyacını kendi karşılayamadığını, gece 4- 5 kez bez kullandığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince çocukla baba arasındaki şahsi ilişki yeniden düzenlenerek her ayın 1. ve 3. Cumartesi-pazar günleri, dini bayramların 2- 3. Günleri, sömestr tatilinin ilk pazartesi-çarşamba günleri, her yıl 1- 7 Temmuz tarihleri arasında yatılı şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir....
in anlatımları, olayın intikal şekli ve dosya içeriği karşısında, atılı suçun cebir veya tehditle işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden suça sürüklenen çocuğun cezasının TCK'nın 103/4. maddesi uyarınca arttırılması suretiyle fazla ceza tayini, Kabule göre de; Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yenidendüzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın...
uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Uygulamaya göre de; Sanığın, kızı olan mağdureye karşı zaman içerisinde birçok defa istismarda bulunduğu anlaşıldığından, suç çokluğu dikkate alınarak TCK.nın 43/1. maddesinde alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle uygun oranda cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeden alt sınırdan arttırım yapılması, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, re'sen de temyize tâbi hükmün ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326....