, … İdare Mahkemesince bozma kararına uyularak ara kararı ile artırılmak istenen tazminat miktarının ne kadar olduğunun açıkça belirtildiği miktar artırımı dilekçesinin davacılardan istenildiği, davacılar tarafından miktar belirtilmeksizin maddi tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişi incelemesi yaptırılmasının istenildiği, bu istemin açıkça tazminat miktarı belirtilmediği için miktar artırımı talebi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle sadece manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 06/12/2016 tarih ve E:2016/2041, K:2016/5829 sayılı kararı ile manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının onanması, maddi tazminata ilişkin kısmının ise miktar artırımı dilekçesi dikkate alınarak yeniden hesaplanmak üzere bozulması üzerine, Mahkemece söz konusu karara uyulmayarak ısrar edilmesi sonucu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/10/2019 tarih ve E.2017/2819, K.2019/4020 sayılı kararıyla...
İcra Dairesi'nin 22,08.2017 tarih, ...Esas sayılı yazısı ile ... lehine 25 08.2017 tarih ve 43198 yevmiye numarası İle 5.779,70 TL. bedel ile haciz işlemi tesis edildiği,.... icra Dairesi'nin 22.08.2017 tarih, ... Esas sayılı yazısı ile ... lehine 25.08.2017 tarih ve 43199 yevmiye numarası ile 7.584,65 TL. bedel ile haciz işlemi tesis edildiği, ... icra Dairesi'nin 22.08.2017 tarih, ...Esas sayılı yazısı ile ...lehine 25.08.2017 tarih ve 43267 yevmiye numarası ile 11.515,25 TL. bedel ile haciz işlemi tesis edildiği,...İcra Dairesi'nin 22,08.2017 tarih, ...Esas sayılı yazısı ile ... lehine 25.08.2017 tarih ve 43395 yevmiye numarası ile 7.011,00 TL. bedel ile haciz işlemi tesis edildiği,... İcra Dairesi'nin 22.08.2017 tarih,... Esas sayılı yazısı ile...lehine 25.08.2017 tarih ve 43398 yevmiye numarası ile 14.639,16 TL. bedel ile haciz işlemi tesis edildiği bildirildiğinden, TTK.342. maddesi uyarınca ayni sermaye olarak konulamayacağı değerlendirilmiştir. Görüş ve kanaatine varılmıştır....
TL maddi tazminatın, miktar artırımı dilekçesi öncesi istenen 10.000,00 TL'lik kısmının görevsiz yargı yerinde dava açma tarihi olan 13/05/2013 tarihinden itibaren, miktar artırımı dilekçesi ile arttırılan ... TL'lik kısmının ise miktar artırımı dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği 30/11/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine" şekilinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12/04/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi....
nin Tahsisli Sermaye Artırımı Başvurusuna İlişkin İnceleme Raporu, .... İdare Mahkemesi’nin E.... sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Yukarıda sözü edilen düzenlemelere göre, mükelleflerin 7143 sayılı Kanun kapsamında matrah artırdıkları takdirde, bu dönemler için haklarında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacağı, sahte belge düzenleyenlerin ise bu durumdan faydalanamayacakları, ancak sahte belge düzenleme fiillinden hareketle başlatılan vergi incelemesinin tamamlanması sonucu bu fiillerin varlığının tespit edilememesi durumunda Kanunda öngörülen şartların yerine getirilmesi koşuluyla matrah artırımı hükümlerinden yararlanılabileceği açıktır. Bu durumda, tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin davacı tarafından yapılan matrah artırımı başvurusunun reddi işleminin iptal edildiği ve 18/05/2022 tarihinde dosyaya sunulan dilekçe ve eklerinden davacının matrah artımında bulunduğu dikkate alındığında oluşan bu yeni hukuki durum değerlendirilerek yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir....
ile resmi satış senedindeki bedel arasında fahiş fark bulunduğunu, bu suretle muris tarafından davalıya yapılan temlikin, tek mirasçısı olan davacıdan mal kaçırma amacıyla yapıldığı kanaatine varıldığını gerekçe olarak gösterip davanın kabulüne yönelik karar verilmiştir....
artırımı davası sonucunun beklenildiği anlaşılan ve kamu hizmetine ayrılmasına rağmen kamulaştırılmamasından dolayı oluşan zararın tazmini istemiyle açılan ve gelinen aşamada konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair … Bölge İdare Mahkemesi ......
Her ne kadar 2981 sayılı Yasanın 9/c maddesi uyarınca kamulaştırılarak bedeli karşılığı davacıya satılan taşınmazın önceki malik tarafından açılan bedel artırımı davası sonucu fark bedelinin ortaya çıkması durumunda bu fark bedelde, davalı tarafından davacıdan istenebilir ise de, davalı idare mevcut ipoteğin fark bedelinden kaynaklanan alacağına uyarlanmasını talep edemez. Bunun için ya ek ipotek akdinin tesisi veya yeni bir ipotek akdi kurulması gerekir. Alacağın ipotek ile teminat altına alınmaması iradi olarak ödenmesine engel teşkil etmeyeceği gibi ayrı bir dava açılarak hükmen tahsiline de engel değildir. Mahkemece yapılan bu saptamalar gözetilmek suretiyle davanın yazılı olduğu şekilde kabulünde yasaya aykırılık yoktur....
Şti'ne satıldığı ve 30.11.2013 tarihli bilançoda şirket aktifinde görülmediği satışa konu taşınmazın davacı şirkete ait fabrika binasını oluşturduğu, 24.05.2012 tarihinde 2.000.000,00 TL bedel karşılığında ipotek konulduğu, aynı gayrimenkulün 25.11.2013 tarihinde dava dışı K... K.. Metal San.ve Tic. Ltd. Şti'ne tapuda satışının yapıldığı, K... K.. Metal San. ve Tic. Ltd....
Bu husus bizzat davacıdan sorulup gerekirse banka hesap ekstreleri getirtilerek asgari geçim indirimi ödenen ayların tespiti ile bu ayların asgari geçim indirimi hesabında dışlanması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. 3-Ayrıca dava külli tespit kısmi eda talebiyle açılan belirsiz alacak davası olup bu tür davada talep artırımı ıslah niteliğindedir. Bu nedenle kıdem tazminatı dışındaki alacaklar yönünden faizin dava dilekçesindeki miktarlar için dava tarihinden, ıslahla arttırılan miktarlar için ıslah tarihinden başlatılması gerekirken kıdem tazminatı dışındaki alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır. 4-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....