Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın yasal bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından sanık A.. C..'...
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf talebinin REDDİNE, 2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın istinaf talebinde bulunan taraftan tahsili ile Hazineye gelir KAYDINA, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda tarafların yokluklarında oy birliği ile kesin olarak karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ; Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanığa yükletilen tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Hukuksal tanı: Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu, Oluşa uygun kabule göre, TCY.nın 43. maddesi 2 kez uygulanmamış ise de karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen görevliye hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, TCK'nın 58.maddesinin uygulanmasında tekerrüre esasa alınan ilamda yer alan hükümlülüklerden en ağır olanının tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık ...'...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ; Sanığa yükletilen fuhuş eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen konut dokunulmazlığının ihlali eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/737 KARAR NO : 2021/2816 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2021 NUMARASI : 2019/331 ESAS, 2021/64 KARAR DAVA KONUSU : İTİRAZIN KALDIRILMASI KARAR : Marmaris İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/331 Esas, 2021/64 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki 15/04/2018 tarihli kira sözleşmesinin süresinin 15/09/2018 tarihinde dolması üzerine tarafların rızaen imzaladıkları tahliye taahhüdüne dayalı olarak Marmaris 2....
İcra Müdürlüğünün 2019/7072 E. sayılı dosyasıyla takip başlattıklarını, davalı vekilinin takibe itirazı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itiraz sebeplerinin yerinde olmadığını, davalının müşterek çocukların özel okul giderini karşılamak için şart olarak müvekkilinin nafakasından mahsup edeceğini söylediğini, müvekkilinin bu durumu zorunlu olarak kabul ettiğini, mahsubun birikmiş nafakalar için uygulanabileceğini, gelecek nafakalar için uygulanmaması gerektiğini belirterek, itirazın kaldırılmasına, % 20 'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
YANIT : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, taşınmazın davacıya ait olmadığını, taşınmaz üzerinde herhangi hukuki tasarruf ve mülkiyet hakkının bulunmadığını, müvekkili firmanın davaya konu arsa üzerinde bulunan binayı kiracı olarak kullandığını, arsanın maliki olan kişilerle arasındaki kira ilişkisinin 01/08/2019 tarihinde başladığını, 2020 yılı Mart ayına kadar her ay düzenli olarak kira bedelinin ödendiğini, 2020 yılı Mart ayında davalıların avukatları aracılığıyla kira ücreti konusunda güncelleme yapmak istediklerini, stopaj ödemelerinin yüksek geldiğini, sözleşmede yazılan miktarın 2.000,00 TL aşağısını teklif edip kira dolmadan dahi yeni kira yılı için Amerika'da bulunan bir şirkete 12 aylık senet yapılmak üzere kira kontratında düşük göstermek istediğini, müvekkili T4 bunun üzerine Balçova Belediyesine gittiğinde işyerinin de bulunduğu ada ve parselin kamu hizmet bina alanı olarak belediyeye geçtiğini ve bu işlem karşılığında davacıya iki ayrı taşınmaz verildiğini, hatta...
Dava konusu icra takibine dayanak 15/07/2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde, davacı kiraya veren, davalı şirket kiracı olarak yer almaktadır. Davalı şirket yetkilisi icra takibine itirazında, alacaklıya herhangi bir borçları olmadığını belirtmiştir. İİK'nın 269/2. maddesi gereğince borçlu kiracı kira sözleşmesini açık ve kesin olarak reddetmediğinden, kira akdini kabul etmiş sayılır. Somut olayda, davalı borçlu hakkında Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/558 Esas sayılı konkordato davasında 22/10/2018 tarihinden geçerli olmak üzere geçici mühlet, 13/03/2019 tarihinde de kesin mühlet kararı verildiği iddia edilmektedir....