mahallesi 156 ada 538 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, Tapu kaydında mevcut haciz şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydında mevcut haciz şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
satışı ile Mart 979 tarih ve 47 nolu tapu kaydı ile murisleri babaları Hasan Özkarslı adına geçtiğini, 11 nolu 21 metre kare yüzölçümlü dükkanın ifraz sonucu Ağustos 939/53 nolu tapu kaydı ile vakıflar, açık artırma ile satış sonucu Haziran 946 tarih Mustafa Çetinkaya onun satışı ile Mayıs 960 tarih 123 tapu kaydı ile Hayri Tank, onun satışı ile Nisan 970/1 nolu tapu kaydı ile Hikmet Karancı adına geçip 1/2 payını satışı sonucu Mart 979/46 nolu tapu kaydı ile murisleri babası Hasan Pişmiş adına geçtiğini, 9- 10 ve 11 nolu eski dükkanlar çok eski ve kullanılamaz hale gelmesi nedeni ile Hasan tarafından kaldırılarak tek katlı olarak yeniden inşa edilerek diğer davalı T10 satışla devrine kadar kullanıldığını, murisi Hasan Özkarslı tarafından dava dilekçesinde yazıldığı üzere 3 katlı ev yapıldığını, dükkanlar üzerine yapılan dairenin diğer davalı Murat tarafından yapıldığını, muris Hasan Özkarslı'ya gerek Zekeriya Özkarslı 'dan intikal eden ve gerekse adına kayıtlı olan taşınmazlar...
Büyükşehir Belediyesi ile görüşme içinde olduklarını, davacının bu borcu ödeyip taşınmaz üzerindeki haczi kaldırmaması halinde alacaklı belediyeye daha az ödeme yapmak suretiyle borcu kapatacaklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. 2010/433-9206 Mahkemece, taraflar arasında satışa konu pay üzerindeki haciz şerhinin davalı ... tarafından kaldırılmasının temininden sonra tapu devrinin verilmesinin kararlaştırıldığı, buna rağmen davacının anlaşmaya aykırı davranarak dava dışı Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na 7.580.00 YTL'yi ödeyerek haciz şerhinin kaldırılmasını sağladığı, koşullu olarak hisseyi alan davacıların bu koşulun aksine davalı belediyenin hissesi üzerindeki haczi kaldırmak için yaptığı ödemeyi davalı belediyeden istemesinin vekaletsiz ... görme hükümlerine ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine uygun düşmeyeceği gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.02.2005 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil ve haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, haciz şerhinin terkini isteminin reddine dair verilen 13.07.2006 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı SS. ... Konut Üretim Yapı Kooperatifi Başkanlığı, duruşmasız temyizi ise davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 29.05.2007 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı gelmedi. Karşı taraftan davalı ... ... İnşaat Sanayii Ltd. Şti. vekili Avukat Sibel ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü anlatımları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi....
konulan Vakıf Şerhinin bedel ödemeksizin terkini talebiyle işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, ; mülkiyetleri müvekkillerine ait İstanbul ili, Adalar ilçesi, Büyükada, Karanfil Mahallesi, 231 ada, 6 parselde kain 2/10 arsa paylı 1 no'lu bağımsız bölüm ile 3/10 arsa paylı 4 no'lu bağımsız bölümün tapu kayıtlarında bulunan Mukataalı Vakıf Şerhinin bedel ödemeksizin terkinine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazın devrine ilişkin satış vaadi sözleşmesi 20.04.2004 tarihinde düzenlenmiş, 04.07.2006 tarihinde tapu siciline şerh edilmiştir. Dosyada mevcut dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, davalı alacaklı ... lehine Kastamonu 3. İcra Müdürlüğünün 2009/3159 Esas sayılı takip dosyası üzerinden 01.07.2009 ve 12.09.2014 tarihli haciz şerhlerinin konulduğu, mahkemece 01.07.2009 tarihli haciz şerhinin terkinine karar verilmesine rağmen 12.09.2014 tarihli haciz şerhinin terkinine karar verilmediği, yine davalı alacaklı ... lehine Kastamonu 3. İcra Müdürlüğünün 2009/4122 Esas sayılı takip dosyası üzerinden 29.09.2009 ve 17.10.2011 tarihli haciz şerhlerinin konulduğu, mahkemece 29.09.2009 tarihli haciz şerhinin terkinine karar verilmesine rağmen 17.10.2011 tarihli haciz şerhinin terkinine karar verilmediği görülmüştür....
Sicil Müdürlüğü aleyhine verilen 22.7.2005 günlü dilekçe ile tapudaki haciz şerhinin terkini ve keza davacı ....., tarafından Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine 15.2.2006 gününde verilen dilekçe ile tapudaki haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine davalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; her iki davanın da kabulüne dair verilen 20.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunun 13/J maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 12.2.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.3.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.6.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... idaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne dava değeri yönünden duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 16.3.2005 tarihli dilekçesi ile 4682 parsel sayılı taşınmazın maliki olup 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra taşınmazın tapu kaydı üzerine konulan "... paşa vakfı" şerhinin tapudan terkini istenmiştir. Davalı ... idaresi vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilen 16.6.2005 tarihli karar davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/371 E. sayılı dava dosyası üzerinden verilen ihtiyati haciz şerhinin halen kayıtta gözüktüğü, tüm satışların "ihtiyati haciz şerhi" yüklü olarak yapıldığı, buna göre, dava konusu taşınmaz üzerine konulmuş olan ihtiyati haciz şerhi, buna ilişkin yukarıda işlenen süreç, taşınmazın bulunduğu ana taşınmaza ilişkin kat irtifakının terkini ile yeniden tesisi, dava konusu taşınmazın tapu kayıt bilgilerinin yeni kat irtifakı işlemi ile değişmiş olması, bu yenilenen taşınmaz kaydı üzerine de ihtiyati haciz şerhinin işlendiği, ihtiyati haczin taşınmazın devrini önleyici bir kayıt olmadığı, taşınmazın ihtiyati haciz şerhi yüklü olarak devralınması nedeniyle mahkeme kararının verilmesi ve kesinleşmesi ile ihtiyati haczin kesin hacze dönüştürülerek takibinin mümkün olacağı, olay ve işlemlerin mahiyetine göre tapu idaresinin tazminata neden olan bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir. ... 3....
İcra ve İflas Kanununun 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları sayılmış 258. maddesinde ise yetkili mahkemede itiraz edilebileceği, itiraz halinde mahkemenin iki tarafı dinleyip dinlememekte serbest olduğu hükme bağlanmıştır. Eldeki ihtiyati haciz koşullarının bulunmaması nedeniyle ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkin değil, tapu kayıtlarına işlenen ihtiyati haciz şerhinin terkinine ilişkin olup dava hasımlı olarak genel mahkemede açılmıştır. Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken eldeki davayı hatalı nitelendirerek davayı esastan inceleyip reddetmiş olması yasaya uygun değildir. Ancak temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamış düşülen yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. Ancak, HUMK'nun 417. maddesi gereğince aynı yasanın 423. maddesinde sayılan ve yargılama giderleri içinde bulunan avukatlık ücretine hükmedilmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....