MUHALEFET ŞERHİ Kooperatif üyesi olan davacı, kooperatife olan tüm edimlerini yerine getirdiğini belirterek, hacizlerden arınmış olarak tapu iptali ve tescile karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkeme tapu iptal ve tescil talebini kabul etmiş, bağımsız bölüm üzerindeki haczin, belediye tarafından konulduğunu, mevcut haczin kaldırılması görevinin idari yargıya ait olduğunu belirterek, davalı ... açısından açılan davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar vermiştir. Kararın temyizi üzerine Dairemizin Sayın çoğunluğu, tapudaki haciz şerhinin terkini taleplerinin adli yargıda görülmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. Bozma gerekçesinde, tahakkuk ettirilen cezanın ödenmemesi nedeniyle haciz konulduğunu, konulan haczin kaldırılmasında verilen cezanın haklı olup olmaması değerlendirilmediğinden idari yargının görevli olmayacağı belirtilmiştir....
Ancak, Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına yeni bir bent olarak (Taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, yerinde değilse de bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin, hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak ; Tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bebdindeki (ödenmesine) kelimesinden sonra (Tapu kaydındaki haciz şerhinin, hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki tapuda vakıf şerhinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 16.05.2008 gün ve 2008/5460-6424 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... İdaresi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 373 ada 93 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerindeki “... ... ... Vakfı” şerhinin terkini istemiyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vakıf şerhi kayda on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra işlendiği gibi tek taraflı işlemle düşüldüğünden söz edilerek dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir....
Köyü 163 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ölü tapu maliki ...’e ait payda yer alan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 1999/1861 Esas sayılı dosyasından 05.04.1999 tarih ve 2732 yevmiye sayılı ve yenileme ile 06.05.2003 tarih ve 4703 yevmiye sayılı haciz şerhlerinin işlendiğini, dava konusu haciz şerhlerinin işlenmesinden önce, adı geçen taşınmazın tapu kaydına 15.12.1998 tarihinde davacının satıcısı olan ... 'nin temlik edeni ... lehine gayrimenkul satış vaadi şerhinin işlenmiş olduğunu, mülkiyetinin dayanağını oluşturan 11.12.1998 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin dava konusu haciz şerhlerinden daha önce mevcut olduğunu ileri sürerek, adı geçen haciz şerhlerinin fekkini talep etmiştir. Tasfiye Halindeki ...'nin hak ve alacaklarını temlik alan ... vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu haciz şerhlerinin iptaline karar verilmiştir. Hükmü, davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Somut olayda , dava konusu taşınmaz dava dışı .......
Kural olarak; Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu sicilindeki yanlışlık ancak mahkeme kararı ile düzeltilebilir. Tek taraflı işlemle tapu kaydı üzerine işlenen vakıf şerhinin Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince terkini gerekir. Böyle bir durumda davalı Vakıflar Genel Müdürlüğünün iddiaları ise ancak tapu kayıtlarına vakıf şerhinin işlenmesi istemi ile açacağı bir davada dikkate alınabilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.07.2011 tarihli 2011/14-396 Esas ve 2011/463 sayılı Kararı da bu yöndedir. Dava konusu, 43 ve 59 no'lu bağımsız bölümlerin üzerinde bulunduğu 100 ada 164 parsel sayılı taşınmazın dayanağı olan kadastro tutanağı getirtilerek dosyadaki 22.04.2011 tarihli 1062 sayılı tapu müdürlüğünün cevapları ile ... 3....
tarafların irtifak haklarının terkini ve taşınmazların iadesi konusunda anlaştıkları ancak, bedel konusunda uzlaşılmadığı bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla; Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23/02/2017 gün ve 2016/812 Esas - 2017/6696 sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava, kamulaştırılarak üzerinde irtifak hakkı tesis edilen taşınmazdaki enerji nakil hattının görülmesi nedeniyle; taşınmazların tapu irtifak hakkı şerhinin terkini ve taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir....
Şimdi hükmen taşınmazlara malik olan davacılar önceki malikin borçlarından dolayı taşınmazlar üzerine konulan haciz şerhlerinin kendilerine karşı ileri sürülümeyeceğini ileri sürerek terkin istemektedirler. Gerçekten de, ihtiyati tedbir kararından sonra taşınmazın tapu kaydına işlenen haciz şerhleri var ise terkini gerekir. Bu nedenle de açılan davada haciz şerhi lehterları hasım olarak gösterilmelidir. Davacılar, davalarını doğrudan önceki kayıt malikine karşı, diğer bir anlatımla haciz şerhinin dayanağı olan icra takiplerinin borçlusuna karşı yöneltmişlerdir. Her ne kadar yargılama aşamasında haciz şerhi lehtarlarının bir kısmı davaya dahil edilmiş ise de davanın baştan usulüne uygun olarak terkini istenen haciz şerhlerinin lehtarları saptanarak onlara yöneltilmemesi ve haciz şerhi lehtarlarının tamamının usulünce davada yer almamaları nedeniyle davanın usulden reddi yerine yazılı gerekçelerle reddi doğru görülmemiştir....