İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası icra takip dosyası ile davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine ödenmeyen 24.03.2014 son ödeme tarihli elektrik faturasından dolayı 2.330,38 TL enerji bedeli, 433,98 TL gecikmiş gün faizi ve 78,08 TL faizin KDV'si olmak üzere toplam 2.842,44 TL üzerinden 06/04/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 20.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği davalı borçlunun 27.04.2015 tarihinde takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, icra dosyası içinde itiraz dilekçesinin davacı alacaklı tarafa tebliğ edildiğine dair bir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça icra dosyasına itirazda, icra dairesinin yetkisine ve borca ve ferilerine itiraz edilmiştir. Davacı vekilince, itirazın haksız olduğu ileri sürülerek iş bu itirazın iptali davası açılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/1988 esas sayılı dosyası ile 3.794.82 TL asıl alacak ve 74.00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.868.82 TL alacak için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başvurduğu, borçluya ödeme emrinin 26.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra takibine 07.09.2015 tarihinde itiraz ettiği tespit edilmiştir. ... İcra Müdürlüğü kanalıyla muhabere yoluyla icra müdürlüğüne ulaşan borçlu itirazı üzerine ... (...) İcra Müdürlüğünce 26.10.2015 tarihinde borçlunun itirazının süresinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 62. maddesinde itirazın süresi ve şekli, 65.maddesinde gecikmiş itirazın nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. 66. maddesinde ise süresi içerisinde yapılan itirazın icra takibini durduracağı, itiraz süresinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memurunun takip işlemlerine alacağın tamamı için devam edeceği düzenlenmiştir. Borçlunun itirazı süresinde olmadığından reddedilmiştir....
dairesini düzenleyen hükümlere göre takibin borçlunun ikametgahı olan İstanbul İcra Müdürlüğü'nde açılması gerektiğini, İzmir İcra Müdürlüğü yetkisiz olduğunu belirterek, gecikmiş itirazının kabulüne karar verilmesini istemiştir....
İİK'nun 65/1. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçlunun, kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Borçlunun başvurusu, İİK.nun 65.maddesi kapsamında gecikmiş itiraz olup, anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca, borçlu, mazeretinin ortadan kalktığı tarihten itibaren 3 gün içinde mahkemeye başvurmak zorundadır. Borçlunun, 07.09.2015 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi verdiği, dolayısıyla bu tarihte mazeretinin ortadan kalktığı, ancak yasal (3) günlük süreyi fazlasıyla geçirdikten sonra 28.09.2015 tarihinde icra mahkemesine gecikmiş itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır....
borcunun olmadığını beyan ederek gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibe itirazın süresi içerisinde yapılmış sayılmasına, icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
definde bulunduklarını, müvekkillerine gönderilen ödeme emrinin iptali gerektiğini, alacaklı tarafça icra takibine dayanak yapılan belgelerin müvekillerine tebliğ edilmediğini, yine gönderilen ödeme emrinde icra müdürlüğünün mührüne de icra müdürünün imzasına da yer verilmediğini, ödeme emrinin iptali gerektiğini beyanla, icra takibinin tedbiren ve tensiben durdurulmasına, şikayetlerinin ve gecikmiş itirazlarının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18.06.2020 olarak düzeltilmesine, ödeme emrine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında faturaya dayalı olarak genel haciz yolu ile yapılan takipte borçlu icra mahkemesine başvurarak; İİK'nun 65. maddesi hükümleri uyarınca gecikmiş itirazda bulunmuş ve takibin durdurulmasını istemiş, mahkemece tebligatın usulüne uygun olduğu ve gecikmiş itirazın süresinden sonra yapıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemenin 28.05.2013 tarih ve 2013/521 Esas-2013/544 Karar sayılı ilk kararı ile; yasal (5) günlük süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine hükmedilmiş, kararın temyizi üzerine, Dairemizin 21.10.2013 tarih ve 2013/23593 Esas- 2013/32691 Karar sayılı ilamı ile; itiraz dilekçesi içeriğinden borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu, ancak mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, borçlunun ibraz ettiği deliller de değerlendirilmek suretiyle İİK.nun 65. maddesine dayalı gecikmiş itiraz başvurusunun incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği nedeniyle karar bozulmuştur.HMK'nun 26. maddesine göre; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."...
nun temyiz itirazlarının incelenmesinde, İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celse de alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak icra mahkemesinde gerekli karar verilebilir. Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır....
Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine verdiği 01.08.2013 havale tarihli dilekçesinde, alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan adi kiraya ve hasılat kiralarına ait icra takibinde borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ve borçlunun icra takibinden 30.07.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğü, ayrıca sair itirazlarını bildirdiği görülmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Hukuk Genel Kurulunun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere "...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir"....