WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2021 NUMARASI : 2020/751 ESAS - 2021/281 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı tarafından İstanbul Anadolu 5....

Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Saim Üstündağ, İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101- 102 ). Davalı borçlu tarafından verilen itiraz dilekçesinde adresinin Belen olduğunu, yetkili icra dairesinin İskenderun İcra Dairesi olduğunu belirtmiştir. İcra İflas Kanunu'nun 50.maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı/alacaklı tarafından, icra takibine konulan senedin araç kiralama sırasında müvekkiline teminat amaçlı "boş" olarak imzalatılmış bir senet olup, haksız kazanç sağlamak amacıyla, gerçeğe aykırı şekilde sonradan doldurularak icra takibine konulduğunu, müvekkili T1 yurtiçinde Bolu 2....

Davalı- borçlu icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine itirazla yetkili icra müdürlüğünün ikametgahı yeri olan Gediz İcra Müdürlüğü olduğunu bildirmiş, açılan itirazın iptali davasında da süresinde verdiği dilekçesinde akdi ilişkiyi inkarla birlikte mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Gediz Mahkemeleri olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece yetki itirazının reddi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı – borçlunun hem icra dairesinin hem de borca itirazı halinde İİK.’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir. HUMK.’nundaki yetki hükümleri İİK.’nun 50. maddesi uyarınca ilamsız icradaki yetki hakkında da uygulanır. Davalı yan akdi ilişkiyi inkarla borca itiraz ettiğine göre artık yetkili icra müdürlüğünün belirlenmesi yönünden B.K.’nun 73. maddesi hükmüne dayanılamaz, yetkili icra müdürlüğü HUMK.’nun 9. maddesi gereğince belirlenir....

    İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Saim Üstündağ, İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102 ). Davalı borçlu tarafından 12.07.2012 tarihinde itiraz dilekçesi verilmiştir....

      Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. 6100 sayılı HMK'nın 6/1 maddesinde: "Genel Yetkili Mahkeme davalı gerçek ve tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." hükmü yer almaktadır. Davalı borçlu, .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasına yapmış olduğu yetki itirazında yetkili icra dairesini belirtmediği ve gerçek yerleşim yerinin Ankara değil Sincan olduğu anlaşılmış, bu nedenle, icra dairesine yönelik itirazı geçerli sayılmamıştır. Davacının dosya kapsamına göre, yerleşim yeri Eskişehir'dir. Davalı süresi içerisinde cevap dilekçesi ile mahkememizin yetkisine itiraz edip yetkili mahkemenin Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirtmiştir. T.B.K. 89.maddesine göre, konusu alacak olan uyuşmazlıklarda, alacaklının ödeme zamandaki yerleşim yeri mahkemeleri de yetkilidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklının; borçlu hakkında genel haciz yoluyla başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ve ayrıca borca itiraz ettiği, mahkemece, gecikmiş itirazın şartları oluşmadığı ve tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiğinden bahisle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması halinde, muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde takibe itiraz edememesi durumunda başvurulacak bir yoldur....

          Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle, yetki itirazında bulunduğu, davalının ikametgahının ... ilçesinde olduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak ... İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmeyecektir. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır. Bu durumda; uyuşmazlığın ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Somut olayda, davalı borçlu dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, yerleşim yeri adresinin Ankara olduğunu belirtmiş, ancak yetkili icra dairesini göstermemiş olduğu gibi davalı borçlunun dosya kapsamına göre, itirazın iptali davalarında; hem icra dairesinin hemde mahkeme yetkisine itiraz edilmesi durumunda İ.İ.K. 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK'nın 164.madde hükmü uyarınca önsorun olarak incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması bu sonuca etkili değildir. Mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz öncelikle inceleyerek kesin olarak karara bağlar. (HGK'nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-264 esas 2001/311 karar 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 esas 2002/208 karar) Davalı vekili cevap dilekçesi ile süresi içerisinde mahkememizin yetkisine itiraz etmiştir....

              Davacı vekili, davalının icra takibine yapmış olduğu yetki itirazının geçerli bir itiraz olmadığını, itiraz incelendiğinde beyanlarında "yetkiliye itiraz ediyorum" şeklinde beyanda bulunduğunu, bunun yanı sıra yetkili olan icra dairesini belirtmesi gerekirken buna dair herhangi bir beyanda bulunmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, davalının ikametgahı göz önüne alındığında Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davacının adresinin Ankara ili sınırlarında olduğunu, icra takibinin ise İstanbul İcra Dairelerinde başlatıldığını dolayısıyla davacının veya davalının adresinde başlatılan bir icra takibinin bulunmadığını bu nedenle davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın yerinde olduğunu gerekçe göstererek açılan davayı usulden reddetmiştir. Açılan dava itirazın iptali davasıdır....

              UYAP Entegrasyonu