İİK'nun 65/2. maddesine göre ise; “Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve mütaakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taallük eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur.” Bu durumda, borçlunun gecikmiş itirazlarını, yurtdışından döndüğü 16.10.2015 tarihinden itibaren 3 gün içerisinde icra mahkemesine bildirmesi gerekirken, bu süreyi geçirdikten sonra 22.10.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde mahkemece, borçlunun gecikmiş itirazının süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/103645 sayılı takibi muhtara tebliğ olunduğunu, Muhtarın 29/07/2021 tarihinde teslim aldığı tebligatı davacıya 01/08/2021 tarihinde vermesi nedeniyle itirazın, davacının daha önce de dosyaya sunduğu mazeretler ile engelin kalktığı 3 günlük gecikmiş itiraz süresi içinde gerçekleştirdiğini, gecikmiş itiraz sebepleri ile birlikte 04/08/2021 tarihinde ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesini tekrar ettiğini, aşamalarda sunduğu beyan dilekçesinde de bu hususu beyan ettiği gibi gecikmiş itirazının kabulüyle, haksız ve hukuka aykırı olan icra takibinin Sayın Mahkemece durdurulmasını talep ettiğini, ilk derece mahkemesine sunulan gecikmiş itiraz sebepleri incelenmeden süre yönünden davanın reddine karar verilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacı borçlu asil istinaf dilekçesinde; icra müdürlüğünce Tebligat Kanununa aykırı davranıldığını ve usulsüz tebligat yapıldığını, o dönemde resmi olarak covid-19 temaslısı olması nedeniyle karantinada olduğunu, karantina süresinin geçmesinden hemen sonra eldeki davayı ikame ederek imza itirazında da bulunduğunu, dava dilekçesi incelendiğinde açıkça imzaya da itiraz ettiğinin anlaşılacağını, bilirkişi raporu alınmasının gerektiğini, davanın kabulünü talep ettiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde gecikmiş itirazlara ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/4121 KARAR NO : 2023/297 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2021/382 ESAS 2021/593 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 12....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takipten 30.11.2016 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek gecikmiş itiraz ve borca itirazda bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince gecikmiş itirazın yerinde olmadığı ve borca itirazın da süresinde olmadığı belirtilerek istemlerin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraz istemine ilişkindir. Ödemiş İcra Müdürlüğünün 2021/6649 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 23/11/2021 tarihinde borçlu şirketin e-tebligat adresine e-tebliğ yolu ile tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 65. maddesinde "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nın 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler....
İcra Dairesinin 2020/2739 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının bu icra takibine haksız yere itirazda bulunması sebebiyle icra takibinin durdurulduğunu, davalı borçlunun icra takibini geciktirmek amacıyla kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenle davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve faiziyle birlikte devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekillik ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ Kdz. Ereğli 3....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akaryakıt satışı olduğunu, 12.723,65 TL alacağın ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, takip ve davanın yetkisiz yerde açıldığını, Ankara İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında satış sözleşmesi bulunmadığı, bu nedenle yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı Kilis İcra Müdürlüğü’nün 2008/2673 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine geçmiş davalı Ankara İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğu gerekçesiyle takibe itiraz etmiştir. Açılan itirazın iptali davasında davalı süresinde yetki itirazında bulunmuş, mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir....
Bunun dışında sözleşmenin ifa olunacağı yer icra dairesi de özel olarak yetkilidir. Somut olayda davalı takip borçlusunun yerleşim yeri İzmir, sözleşmenin ifa yeri ise Kırşehir'dir. Davalı taraf süresinde verdiği icra takibine itiraz dilekçesinde öncelikli olarak icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, İzmir İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu bildirmiştir. İtirazın iptâli davasının dinlebilmesi, geçerli bir icra takibinin bulunmasına bağlıdır. İcra takibine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilirse mahkemenin öncelikli olarak icra takibine yetkili icra dairesini belirlemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiş olsa bile (somut olayda usulen yetki itirazı ileri sürülmüştür.) davalı tarafça süresi içinde verilen icra takibine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinden öncelikle takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı belirlenmelidir....
Yerel Mahkemece, bozma kararının aksine ilk kararda mahkemenin yetkisiz olduğunun ileri sürülmediği ve mahkemenin yetkisinin de kararda tartışılmadığı, davanın icra takibine yapılan itirazın iptali davası olması ve yapılan icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinden yetkili icra dairesinde icra takibi yapılıp yapılmadığı veya yetkisizlik itirazının ortadan kaldırılıp kaldırılmadığına bakıldığı, davacı alacaklının yetki itirazı kaldırılmadan veya yetkili icra dairesinde icra takibi yapmadan itirazın iptâli davası açtığının anlaşıldığı, bu durumda ortada geçerli ve yetkili yer icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin bulunmadığı, koşulları oluşmayan icra takibine itirazın iptâli davasının reddi gerektiği belirtilerek direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....