Öte yandan 634 Sayılı Kanunda öngörülen kat mülkiyeti ancak tek parsel üzerindeki yapı ve yapılarda kurulabileceğinden yönetim planı tek parseldeki kat malikleri arasında yapılmış ise uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre, birçok parsel üzerindeki sitedeki yapıların malikleri arasında yönetim planı düzenlenmiş ise uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekir. Dosya içinde bulunan tapu kayıtlarının incelenmesinde...Toplu Yapı Yönetimi' nin, ... İlçesi, ... Mahallesi, 4001 ada, 13 ve 14 nolu parseller üzerinde kurulduğu belirlenmiştir. Bu durumda birden fazla parsel üzerinde kurulmuş olan site yönetimim düzenlediği işletme projesi hakkında Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanamayacağından ve alacağın tahsili yargılamayı gerektirdiğinden, bir diğer anlatımla takip dayanağı belge İİK'nun 68. maddesinde sayılanlardan olmadığından, mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Alacaklı itirazın kaldırılması dilekçesinde itirazın iptali tabirlerini kullanmış olsa dahi icra mahkemesince bu dava İİK’nın 68.maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilip sonuçlandırılmalıdır. İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı, bu yolu bırakarak mahkemede itirazın iptali davası da açabilir. Somut olayda alacaklı, icra mahkemesinde “borçlunun itirazının kaldırılmasını icra takibinin devamına karar verilmesini” talep etmiş olup, bu talebi İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilmelidir. Mahkemece takibe dayanak belgelerin İİK’nın 68. maddesi kapsamında sayılan belgelerden olup olmadığı incelenerek itirazın kaldırılması talebinin reddi veya kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı yer olan Malkara İcra Hukuk Mahkemesi’nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22....
dosyada mevcut olmadığı, ayrıca noterlikçe düzenlenen kira taahhüdünün baskı altında imzalattığı iddiasına ilişkin uyuşmazlığın İ.İ.K'nun 275. maddesindeki yasal düzenlemeye göre genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği gerekçeleri ile İtirazın kaldırılması ve tahliye talebinin kabulü ile, Adana Genel İcra Dairesi'nin 2021/25672 Esas sayılı takip dosyasında yapılan itirazın kaldırılmasına, Davalının takipte talep edilen taşınmazdan tahliyesine" karar verilmiştir....
Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın genel hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır” ” hükmü düzenlenmiştir. Alacaklı, noterlikçe resen tanzim edilmiş veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir belgeye dayanmadıkça, takibe itiraz edilmesi halinde icra mahkemesinden kiralananın tahliyesi istenemez. İtiraz edilen tahliye taahhüdü nedeni ile uyuşmazlık yargılama gerektirdiğinden tahliyenin genel yetkili mahkemeden istenmesi gerekirken, kararda yazılı olduğu şekilde istemin kabulüne, tahliye taahhüdü nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İİK'nun 143. maddesine göre düzenlenen kesin aciz vesikası, İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olmakla, alacaklının aciz vesikasında yazılı miktar üzerinden icra takibi yapması mümkün olup, itirazın kaldırılması aşamasında icra mahkemesince aciz vesikasında yazılı borç miktarı ve temel ilişki tartışma konusu yapılamaz. Öte yandan, kesin aciz vesikasının, İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olması nedeniyle olayda İİK'nun 68/b maddesinin de uygulama yeri yoktur.Bu durumda mahkemece alacaklını itirazın kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı alacaklı olduğu savında ise genel hükümlere göre alacak davası açması gerektiği, itirazın iptali davasının ancak ilamsız takiplerde süresi içinde borçlunun itirazı ile takibin durması halinde açılabilecek bir dava olduğu, bu itibar ile itirazın iptali davası niteliğinde açılan davanın görülebilirlik şartı HMK'nın 114/2 bendi bağlamında İİY'nın 67.maddesine göre açılan davada bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalının icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde icra takibine konu adi yazılı tahliye taahhüdündeki tarihe açıkça itiraz ettiği anlaşılmış olup, icra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş olmadığından İİK'nun 275. maddesi ve 04.12.1957 tarih, 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince alacaklı, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemez. Tahliye talebi noterlikçe resen tanzim veya ''tarih'' ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı, kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın genel hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları bulunmaktadır....
İcra Dairesinin 2006/4353 esas sayılı dosyasında takibe geçilmiş itiraz üzerine süresinde itirazın iptali davası açılmıştır. İcra takibine itirazın, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde İİK'nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası açıldığına göre, icra dosyasının takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle işlemden kaldırılması mümkün değildir. İtirazın iptali davasına bakan mahkemece bu husus re'sen gözetilir. Zira, itirazın iptali davası genel hükümlere göre görülen bir dava olup, icra dosyasının geçerliliğini koruyup, korumadığı dikkate alınarak itirazın iptali davası karara bağlanmaktadır. Mahkemece, bu yönler gözetilerek davacının, takip tarihi itibariyle alacaklı olup, olmadığı üzerinde durulup, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar ittihazına yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda, davanın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ile davacı vekilinin duruşmadaki beyanına göre, ödeme emrine yapılan itirazın kaldırılması için mahkemeye başvurulduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda, itirazın kesin kaldırılmasına ilişkin uyuşmazlığın İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince.... İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye KARAR : Antalya 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/406 E. - 2022/510 K....