Davacı vekili tarafından 02/12/2020 tarihli dilekçe ile davalı şirket mal varlıkları üzerine tedbir konulmasına mümkün olmadığı takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Davalı tarafından ihtiyati haciz miktarı icra dosyasına yatırılarak İİK 266 maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılması talep edilmiştir. İlk derece mahkemesi olan İnegöl 3.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 16.02.2021 tarihli karar ile ihtiyati haczin teminat karşılığı kaldırıldığından, ortada ihtiyati haciz kararı kalmadığından kalmadığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Dairemizce ihtiyati haciz kararının ortadan kalkmadığı, itirazda hukuki yararın bulunduğu belirtilerek itirazın duruşma açılarak incelenmesi için kararın kaldırılmasına, dosyanın iadesine karar verilmiştir....
İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.'' hükümleri bulunmaktadır. Somut olayda ilk derece mahkemesince davada taraf olmayan üçüncü kişi konumundaki Saliha Kiriş adına kayıtlı taşınmaza 26/07/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz konulduğu , üçüncü kişi Saliha Kiriş'in bu ihtiyati haciz kararına itiraz ettiği, ancak ilk derece mahkemesince itirazın inceleneceği duruşma gününün davalı vekiline tebliğ edildiği, üçüncü kişi Saliha Kiriş vekiline itirazın inceleneceği duruşma gününün tebliğ edilmediği, ihtiyati haciz kararına davalı itiraz etmediği halde itirazın incelendiği duruşmanın davalı vekilinin katılımıyla yapılarak davalı vekilinin itirazının reddine karar verildiği, 13/09/2022 tarihli gerekçeli ara kararda da üçüncü kişinin adının geçmediği, ihtiyati haciz kararına itiraz edenin davalı olduğunun belirtildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesi'nde 2021/306 Esas sayılı dosyasında "ihtiyati haczin kaldırılması" davası açıldığını, mahkemece 03/06/2021 tarihinde icra takip dosyasındaki hacizlerin kaldırılmasına, davalı borçlu tarafça takip dosyasına yatırılan teminatın itirazın iptali davası sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesine karar verildiğini, takip başladıktan sonra ihtiyati haczin kaldırılması taleplerinde görevli mahkemenin İİK 266. Maddesi gereğince İcra Hukuk Mahkemesi olduğunu, taraflarınca açılan bu itirazın iptali davasında davalı (borçlu) tarafın, ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinde bulunduğunu ve mahkemece usule ve hukuka aykırı şekilde İstanbul 19....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2020/803 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ZONGULDAK 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/20 ESAS DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)) davası sırasında ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin, ara karara yönelik, davacı tarafça süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gelmekle incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesinde özetle; Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi tarafındân 2016/554302 İhale Kayıt Numarası ile yapılan " Nükleer Tıp Hizmet Alımı" ihalesinin davalı borçlu şirketin uhdesinde kalarak 15/02/2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmenin ifasına başladığını...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarlamış ve ihtiyati haciz kararı verilmesi için gereken tüm koşulların oluştuğunu, alacağın varlığının yaklaşık ispatı aşar şekilde kanıtlandığın, emtianın teslimine ilişkin belgeler sunulduğunu, borcun davalı yanca ikrar edildiğini, alacağın muaccel olduğunu ve rehinle temin edilmediğini belirterek, ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, itirazın iptali davası içerisinde, İİK'nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; ba ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır....
İcra ve İflas Kanunu’nun 264/II nci maddesi uyarınca borçlunun ödeme emrine itirazı halinde, itirazın alacaklıya tebliğini izleyen 7 gün içinde itirazın iptali davası açılmaz ya da itirazın kaldırılması istenmezse, ihtiyati haciz ortadan kalkar. Somut olayda borçlunun ödeme emrine yönelik itirazı davacı alacaklıya 17.05.2005 günü tebliğ edilmiş, itirazın iptali davası ise yasal 7 günlük süreden sonra, 07.06.2005 günü açılmış olduğundan davacının ihtiyati haczi kalkmıştır. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi 30.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4949 sayılı yasa ile değişik İcra ve İflas Kanunu’nun 268 nci maddesi uyarınca önceki ihtiyati haciz sahibi alacaklının kendisinden sonra konulan kesin hacze iştiraki için aynı yasanın 100 ncü maddesindeki şartları taşıması gerekirken, bu hususun incelenmemesi de kabul şekli itibariyle hatalıdır....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulduğu, borçlu vekilinin, itirazın iptali davasında karar verilmekle taşınmazlar üzerindeki ihtiyati haczin kesin hacze dönüşüp 2 yıllık satış isteme süresinin başladığını, icra müdürlüğünün iki yıllık süre dolmadan taşınmazlara yeniden haciz konulması işleminin doğru olmadığını ileri sürerek işlemin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece kesin hacze dönüşen ihtiyati haczin hukuki geçerliliği devam ederken, taşınmazlara yeniden haciz konulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle...
İhtiyati hacze itiraz eden banka vekili, ihtiyati haciz konusu çekin tahsil edilmek üzere müvekkili bankaya tevdi bordrosu ile teslim edildiğini ve banka elinden bu çek ile birlikte yaklaşık 50 adet çekin haksız ve hukuka aykırı biçimde çıktığını, buna ilişkin olarak çek iptali davası açtıklarını, ihtiyati haciz isteyen alacaklının meşru hamil olmayıp kötüniyetle çeki elinde bulundurduğunu, alacaklının da şüpheli sıfatıyla yer aldığı ceza soruşturmasının devam ettiğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, borçlu ve 3. kişi banka tarafından sunulan itirazların yerinde olmadığı, alacaklı sıfatı ile müvekkilinin iyiniyetli ve yetkili meşru hamil olduğunu, ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk bulunmadığını savunarak, itirazların reddini istemiştir....
Alacaklının, yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istememesi ya da mahkemede itirazın iptali davası açmaması halinde, ihtiyati haciz hükümsüz kalır (m.264,IV); icra takibi ise, (ihtiyati haczin hükümsüz kalmasına rağmen) derdest kalmakta devam eder. Alacaklı derdest icra takibine devam edebilmek için, altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir (m.68,I;m.68/a,I) veya bir yıl içinde itirazın iptali davası açabilir. TTK'nın 1376. maddesinde, İİK'nın 264/1. ve 2. fıkralarında öngörülen süreler gemilerin ihtiyati haczinde 1 ay olarak uygulanır, şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, itiraz dilekçesi ve durma kararının alacaklı vekiline 07/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafça Marmaris....
since 07/04/2021 tarihinde onanarak kesinleşmiş, alacaklı tarafça İİK'nun 264/2 maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş, 19/03/2020 tarihli arabuluculuk son tutanağı ile tarafların anlaşamadıkları tespit edilmiş, ancak 7 günlük süre içerisinde itirazın iptali davası açılmadığından ihtiyati hacizler düşmüştür. İhtiyati haczin düşmesinden sonra itirazın iptali davası açılması ve alacaklı lehine karar verilmesinden sonra yeniden haciz istenmesi gerekir. Alacaklı tarafın bu talebi yapmayarak, kesin haciz istenebileceği tarihte daha önce konulan ihtiyati hacizlerin varlığını ileri sürerek şikayetin konusunun kalmadığını iddia etmesinin yerinde olmadığı sonucuna varılmakla, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Eskişehir 3....