Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün 2014/13306 nolu takip dosyasında ilamsız icra takibi açıldığı, eldeki dava ile davalının itirazı üzerine duran takibin devamı için itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı sigortalının ise, yaşlılık aylığını kesen Kurum işleminin iptali için açtığı davanın, İzmir 12. İş Mahkemesinin 2014/517 Esasında görüldüğü, 2015/89 Karar nolu, 19/02/2015 günlü karar ile; davanın kabulüne, davalı kurumun davacının yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin işleminin iptaline, davacının 14/03/2014 tarihinde kesilen yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına, ödenmeyen aylıkların aylığın kesilme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine kararının verildiği, anılan kararın, Dairemiz 17.12.2015 günlü, 2015/8221 E., 2015/22447 K. sayılı Onaması ile kesinleştiği görülmüştür....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... ve vekili Av. ... gelmiş davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken ihraç edildiğini, 49.000,00 TL asıl 40.242,61 TL işlemiş faiz olmak üzere 89.242,61 TL çıkma payının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır. c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır....

        İtirazın iptali davası, alacaklının borçlunun itiraz ederek durdurduğu takibin, alacağının varlığını genel hükümler çerçevesinde ispatlamak suretiyle devamını sağlamak amacıyla açtığı takip hukukuna özgü, kanunda özel olarak düzenlenmiş bir dava çeşididir. 2004 sayılı İİK'nın 67/1. maddesine göre alacaklı, itirazın iptali davasını itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açabilir. Hükümde öngörülen bir yıllık süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, hükmün açık lafzı gereği itirazın alacaklıya tebliğ edilmesi ile başlar. Diğer bir ifade ile, itiraz alacaklıya Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş ise bir yıllık süre başlamaz. Alacaklının itirazı bir şekilde öğrenmiş olması ve dahi (icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasının talep edilmesi dışında) birtakım icra işlemleri yapmış olması da 1 yıllık süreyi başlatmaz (Bkz. Yargıtay 3. HD'nin 18/11/2021 tarih ve 2021/6500 E. - 2021/11683 K. sayılı ilamı)....

          Yukarıda açıklanan kanun hükmü ve Hukuk Genel Kurulu kararına göre, iflasın ertelenmesi kararının verilmesinden sonra borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı, öncesinde başlamış bir takip varsa, başlayan takiplerin duracağı, iflasın ertelenmesi veya tedbir kararının verilmesinden önce başlatılan takip nedeniyle açılan itirazın kaldırılması, itirazın iptali ya da menfi tespit davalarına iflasın ertelenmesi (ya da tedbir) kararının etki etmeyeceği ancak, açılan bu davaların sonunda verilen ilamların infazını engelleyeceği anlaşılmaktadır. Öte yandan iflasın ertelenmesi ya da takip yapılmaması yönünde verilen tedbir kararından sonra yapılan takip nedeniyle itirazın iptali ya da itirazın kaldırılmasının istenmesi durumunda ise, davanın reddine karar verilmesi gerekecektir. Olayımıza gelince; Davacı tarafından davalı hakkında 9/3/2012 tarihinde icra takibi başlatılmıştır....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2020 NUMARASI : 2018/930 ESAS 2020/331 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kasko sigortacısı olduğu aracın davalıya ait elektrik direğinden sarkan tellere takılması neticesinde hasara uğradığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, sigortalıya ödenen bedelin kusurlu olan davalıdan rücu için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan 2007/806E ve 2009/127K sayılı itirazın iptali davasının kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalı borçlunun usulsüz tebligattan dolayı açtığı şikayet davasının kabulü üzerine itirazının kabul edildiğini, davalı bakımından da takibin durduğunu, daha önce açılan itirazın iptali davasında diğer davalı ... bakımından kesinleşen mahkeme kararında davacıya araç bedeline mahsuben 5.000,00 TL takipten önce tahsil edildiği beyan edildiğinden 21.000,00 TL asıl alacak yönünden talebin kabulüne karar verildiğini belirterek davalı borçlunun icra takibine vaki itirazının iptalini, takibin devamını, %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

              Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Somut olayda, davacı alt işveren... Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd Şti aleyhine açtığı Bursa 5. İş Mahkemesi'nin 2010/1234 Esas, 2012/231 Karar sayılı dosyasında kıdem ve ihbar tazminatı hüküm altına alınmış ve karar 22 Hukuk Dairesinin 2012/15266 esas sayılı kararı ile 08.03.2013 tarihinde onanmıştır. Davacı 04.06.2013 tarihinde yani, kararın kesinleşmesinden sonra Bursa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2013/5554 Esas sayılı takip dosyasında ......

                Davacı vekilinin delil olarak dayandığı ----kararının incelenmesinde davacının----sayılı dosyasına yaptığı itiraz üzerine itirazın iptali davası açtığı, takibin yetkisiz yerde yapılması nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, kararın ------ tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

                  Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır. c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır....

                    UYAP Entegrasyonu