Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, satış vaadi sözleşmesi gereği borcun son taksit tarihinin 30/09/2021 olarak belirlendiğini, belirlenen sürede ödemeler yapıldığı takdirde satış vaadi sözleşmesi gereği dava konusu taşınmazın devrinin yapılacağını, aynı zamanda sözleşmenin tapuya şerh edildiğini, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, "Davacının Dava Açmakta Hukuki Yararı Olmadığından Davanın Reddine" karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf talebi, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Gerçekten, Tapu Kanununun 26.maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yapılan ve geçerliliği olan satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerhi olanaklıdır. Tapu kütüğüne şerh edilen satış vaadi sözleşmesi, bu sözleşmeyle kazanılan kişisel hakkı güçlendirir ve bu şerhle kazandığı hak satış vaadi alacaklısı tarafından sonraki maliklere karşı da ileri sürülebilir....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/11/2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil, davalı ... ve davalı ... arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin iptali, davalı ... lehine verilen satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01/10/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, sonraki tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptali, satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkini istemlerine ilişkindir. Davacı vekili; davalı ...'...

        Davalılardan ..., satış vaadi sözleşmesi yapılmadan önce vekillikten azledildiğini, azilden sonra satış işlemini yaptığını, alıcı davacının da durumu bildiğini, satış vaadi sözleşmesinin hükümsüz olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Davalı malik ... de davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı ...'ün yetkisiz temsilci olarak düzenlediği satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki belge ve delillere göre; malik ...’in, dava konusu taşınmazların satış yetkisini veren 25.9.1995 tarihli vekaletname ile davalı ...’ü vekil tayin ettiği, 26.9.1995 tarihli azilname ile bu defa gördüğü lüzum üzerine ...’ü vekillikten azlettiği, 9.10.1995 tarihli noterden düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile vekil ...’ün dava konusu taşınmazın davacı ...’ye satışını vaat ettiği anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın taşınmaz satış vaadi sözleşmesi nedeniyle verilen paranın iadesi amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteminden kaynaklanmasına ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 11.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; kat karşılığı ...... sözleşmesi uyarınca davalı yüklenici tarafından alacağın temliki hükümleri uyarınca satış vaadi ile devredilen taşınmazdan kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 10/04/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.07.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 13.07.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinin borcun teminatı olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesi ile satışın yapıldığının ispatlanamaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesi 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve TMK'nın 1009. maddeleri gereğince tapu kayıtlarına şerh verilebilir. Kişisel hak sağlayan satış vaadi sözleşmesi tapu kaydına şerh verilmekle o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı da ileri sürülebilir....

                  Mahkemece 23.8.2002 günlü biçimine uygun düzenlenmiş taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında kalan 195 ada 7 ve 8 numaralı parseller ile 196 ada 2 parsel sayılı taşınmazların davacı adına tesciline, davalıların satış bedelinden kalanının tahsilini teminen giriştikleri icra takibinden ötürü davacının borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri bir satım akdi değil, alacaklısına ileride satış akdi yapmak üzere satış vaadi borçlusunu ifaya zorlama yetkisi sağlayan bir ön akit (akit yapma vaadi) dir. Gerçekten; satış vaadi borçlusu iradi olarak ön aktin konusunu teşkil eden borcunu yerine getirmezse vaad alacaklısı Türk Medeni Kanununun 716. maddesinden yararlanarak ifanın hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. Eldeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı ferağa icbar yoluyla tescil isteminin dayanağı Türk Medeni Kanununun 716. maddesidir....

                    Dava konusu taşınmazda önceki satıcı ... dışında başka mirasçıların da bulunduğu , ...’nun zilyetliğinin yasal ve tek başına zilyetlik olmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair karar Dairemizce, özetle “...Taşınmazın maliki olan ...’nun biçimine uygun düzenlenen 7.7.1981 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile ...’a satış vaadinde bulunulduğu , bu kişinin de yine biçimine uygun düzenlenen 17.6.1983 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile kazandığı 1/2 payın yarısını ... ve ...’ya satışını vaad ettiği, ...’nın da taşınmazdaki payını 12.9.1983 tarihinde davacılardan Kemal Gürsoy’a satış vaadinde bulunduğu , bayi-i evvel ...’nun 1982 yılında öldüğü 22.3.1994 tarihinde ... mirasçıları ile 7.7.1981 satış vaadi sözleşmesinin alacaklıları ... ve ...’ın bir araya gelerek 7.7.1981 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesini fesih ettikleri, aynı tarihte biçimine uygun düzenlenen ayrı bir sözleşme ile 103 no’lu parselin 1/3 hissesinin ... mirasçıları uhdesinde bırakıldığı, 1/3 payın davacıların...

                      UYAP Entegrasyonu