DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; vekaletsiz iş görmeden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla davacı tarafından başlatılan icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İnceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Kamu düzeni yönünden yapılan istinaf incelemesinde; 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesinde; “Değer ölçüsüne göre harca tâbi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır…” hükmüne yer verilmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanması gereken Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/06/2021 günlü 431 sayılı kararı uyarınca bu tür davalar sonucunda verilecek kararların istinaf yoluyla incelenmesinin 17. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından istinaf başvurusunun incelenmesi için dava dosyasının görevli 17. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde karar verildiği görülmüştür. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİNİN KARARININ GEREKÇESİ: Dava; vekaletsiz iş görmeden kaynaklı menfi tespit talebi olup, bu hususta verilen hüküm ve kararlar hakkında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanması gereken Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 02/06/2021 tarihli ve 431 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21....
Alanya" adresinde yer alan asansöre ilişkin olarak gerçekleştirilen periyodik muayeneden kaynaklı olarak davalı aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, eldeki uyuşmazlığın "TSE" markasının kullanımına ilişkin olmadığı, iş görmeden kaynaklı alacak iddiasına ilişkin olduğu, bu nedenle eldeki davayı görmeye mahkememizin kanunen ödevli olmadığı, davayı görmeye genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin ödevli olduğu anlaşıldığından görev yönünden dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Dava, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacı yüklenicinin alacağını sözleşmenin tarafı olan apartman yönetimi yerine bağımsız bölüm sahibi olan davalıdan payı oranında isteyip isteyemeyeceği, kat maliki davalının da davalı sıfatının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Kanun yararına bozulması talep edilen kararda, dava konusu olay vekaletsiz iş görme hükümleri kapsamında değerlendirilmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Söz konusu kararda somut olay kapsamında uygulanacak yasa maddelerinin hakim tarafından belirlenip, olaya uygulandığı anlaşılmış olmakla, yürürlükteki yasalara açık aykırılık bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesinde kanun yararına bozma yoluna başvurulabilecek nitelikte olan ve açıkça yürürlükteki yasalara aykırı bulunan bir karar verilmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2014 NUMARASI : 2014/81-2014/420 Uyuşmazlık ve hüküm; vekaletsiz işgörmeden kaynaklanan alacak için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 14.Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İmar Kanunun geçici 16.maddesi ile getirilen ve ayrıntıları yapı kayıt belgesi verilmesine ilişkin usul ve esaslar başlıklı tebliğ ile düzenlenen maliklerin imar barışı olarak adlandırılan düzenlemeden yararlanması ve ödenen yapı kayıt belgesi bedelinin diğer maliklere rücu edilmesine dair eldeki davanın açıldığı, alacağın dayanağı olan mevzuata bakıldığında bu hususun vekaletsiz iş görmeden kaynaklı alacağa ilişkin hükümlere tabi olduğunun açıkça ortada olduğunu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu ile ilgisinin bulunmadığını, bu davanın özel Yasaya tabi düzenlemeden kaynaklanan dava olması ile birlikte tamamen genel hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, yapı kayıt belgesi verilmesine ilişkin usul ve esaslar 5/2 maddesinde; yapı kayıt belgesi bedelinin tamamını ödeyen yapı malikinin genel hükümler çerçevesinde diğer yapı maliklerinden kendi paylarına düşen miktarları talep etme hakkına sahip olduğu bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesinin...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2021 NUMARASI : 2020/98 ESAS, 2021/490 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha Savaşçı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli Eyüp İlçesi Alibeyköy Mahallesi 32 ada 36 parsel numaralı ''Atmaca İş Hanı'' unvanlı taşınmazda hisseli malik olarak tapuda kayıtlı bulunduğunu, söz konusu taşınmazda...
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının dava konusu senette ve icra dosyasında taraf olmadığı,senette imzasının bulunmadığı, bu davanın kendisine yöneltilemeyeceği, burada vekaletsiz iş görmeden bahsedilebileceği, davalının senedi iade etme yükümlülüğü olmadığı, vadeden sonra ödenen paranın bonodan kaynaklı borca karşılık olduğu; ancak vadesinde ödenmeyen senedin alacaklısının takip hakkı olduğu, davacının borcu senet alacaklısı ...’a ödeyip senedi ondan talep isteme özen ve yükümlülüğünü göstermediği, bu nedenle her ne kadar davasının reddi gerekir ise de senedin davacıya iade edilmesiyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili; kararı temyiz etmiştir. Dava; bedeli ödenen bono nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ve bononun iadesi istemine ilişkindir....
ANKARA ...ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA ...ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR ESAS NO : 2021/669 Esas KARAR NO : 2022/387 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/11/2021 KARAR TARİHİ : 07/06/2022 KARAR Y.TARİHİ : 08/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile 23/11/2020 tarihinde ... İnşaatla, dekapaj nakliye işi sözleşmesi yaptığını, sözleşmenin süresiz olduğunu, sözleşmenin tüm edimlerinin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, yapılan işin bedeli olarak 147.000,00 TL bedelin ödenmesinin istendiğini, ancak yapılan görüşmelere rağmen sözleşme tarafı olan davalı ... İnşaat'ın edim borcunu ödemediğini, sözleşmede her ay ödeme yapılacağının yazılmasına rağmen davalı ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/218 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu Erkan Cebeci'nin 07.12.2016 tarihinde vefat ettiğini, davalıların ise mirasçıları olan eşi ve oğulları olduğunu, müvekkili ile oğlunun yıllardır birlikte hayvancılık ve çiftçilik yaptıklarını, aralarında bir nevi adi şirket sözleşmesi olduğunu, mal edinirken müvekkili veya oğlu adına krediler kullanıldığını, birbirlerine kefil olduklarını, birlikte çalışarak ödediklerini, müvekkilinin oğlunun vefatından sonra çocuklarının küçük olması nedeniyle işleri idare ettiğini, vekil gibi davrandığını, oğlundan kalan malların intikalini de gelini ve torunu adına yaptırdığını, oğlundan kalan kredi borçlarını...