Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı şirket vekili, şanzıman arızasının kazadan önce mi, kaza sırasında mı ya da sonrasında mı meydana geldiğinin belli olmadığını, aracın şanzıman arızası nedeniyle kaza yaparak takla atmış olabileceğini, müvekkilinin elemanlarının gerekli güvenlik ve teknik önlemleri alarak aracı çekip kurtardığını sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötüniyet kazminatına karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2010/3957 sayılı takibine yönelik itirazın 10.681,04 TL asıl alacak ve 90,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.771,74 TL üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına davalının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Davacı- alacaklının takibe geçmede ve itirazın iptali davası açıp yürütmekte kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerekir. Alacaklının kötü niyetli olduğunu davalı borçlu ispat etmelidir. Davalı, davacı/alacaklının, takip ve dava konusu alacağın hiç doğmadığını veya sona erdiğini bilmesine ya da bilebilecek durumda olmasına rağmen takip başlatıldığı ve dava açtığını ispatlamalıdır. D) Davalı-Borçlu, talepte bulunmalıdır; borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun tazminat talebinde bulunması gerekir. Davalı- borçlu bu talebini cevap veya cevaba cevap dilekçesinde ileri sürmek zorundadır. (HMK. M. 141) ( Yargıtay Üyesi ... ; İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, Genişletilmiş 4. Baskı) Deliller değerlendirildiğinde; Dava veresiye fişinden kaynaklanan mal satımına ilişkin alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali istemidir....

      Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının davalıya mal teslim ettiğini kanıtlayamadığı, davalı tarafın istediği kötüniyet tazminatının şartlarının da oluşmadığı gerekçeleriyle davanın ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemeye göre; 6100 sayılı HMK'nun 141. maddesi uyarınca dilekçelerin verilmesi aşamasında taraflar karşı tarafın açık muvafakatine gerek olmaksızın iddia ve savunmalarını değiştirebilirler veya genişletebilirler. Somut olayda davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde dava konusu malın davalıya teslimi ile ilgili olarak ...Belediyesi ... Müdürlüğü'nden konunun sorulmasını talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkili şirketin ... komisyoncusu olduğunu, davalıya taşınmaz alımında aracılık hizmeti verildiğini, ancak davalının taşınmazı tapuda eşi ... adına aldığını ve komisyon ücretini ödemediğini, tahsili için yapılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı şirketin komisyoncu olarak hiçbir hizmetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava; satıştan kaynaklanan faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı taraf faturalara konu malların teslim edilmediğini, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsili gerektiğini savunmuştur....

            Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle kötüniyet tazminatı talebini içeren cevap dilekçesinin yasal sürede verilmemiş olması ve davacı vekilinin bu yönde itirazda bulunması nedeniyle savunmanın genişletilmesi yasağı karşısında kötüniyet tazminatına hükmedilmemiş olmasına göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece,davanın reddine %40 icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İİK.nun 67/2 maddesi hükmünce itirazın iptali davasının reddi halinde davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için takipte bulunan davacının haksızlığı yanında kötüniyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir. Davada davacının kötüniyetli olduğu iddia ve ispat edilmiş değildir. Hal böyle olunca davalının kötüniyet tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

                SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile mahkeme kararının hüküm kısmı 4 ve 5. fıkralarının tamamının karar metninden çıkartılmasına, yerlerine sırasıyla 4. fıkra olarak “koşulları oluşmayan alacaklının icra inkâr tazminatı isteminin reddine” ve 5. fıkra olarak “koşulları oluşmadığından davalı borçlunun kötüniyet tazminatı talebinin reddine” cümlelerinin yazılmasına ve kararın değiştirilen bu şekliyle düzeltilerek ONANMASINA, 19.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre davanın reddine, davacının takibinde haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle asıl takip konusu miktarın %20'si oranında tazminatın davacıdan alınıp; davalılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)Mahkemece dava reddedilerek davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir. İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca kötüniyet tazminatı verilebilmesi için alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli olması gerekir. Alacağın ispat edilememiş olması tek başına kötüniyetin göstergesi değildir. Somut olayda davacının kötüniyetinin ispatlanamamış olması karşısında aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi bozmayı gerektirmektedir....

                    Ancak, dava İİK’nın 67. maddesi kapsamında itirazın iptali davası olup, İİK’nın 67/2. madde hükmü uyarınca, itirazın iptali davasının reddi halinde, borçlu (davalı) lehine kötüniyet tazminatına hükmedebilmek için, alacaklı (davacının) takibinin haksız olması yeterli olmayıp, davacı alacaklının takibe başlamada ve itirazın iptali davasını açıp yürütmede kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gereklidir. Alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için, haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerekir. Alacaklının kötü niyetli olduğu konusunda ispat yükü davalı borçludadır. Diğer yandan, aidat borcunu süresinde ödemeyen davalı aleyhinde icra takibine girişen davacı kooperatifin kayıt ve hesap hataları nedeniyle kötüniyetli kabul edilmesi ve aleyhinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi de İİK’nın 67/2. maddesi hükmüne aykırıdır....

                      UYAP Entegrasyonu