"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının müvekkiline 2000, 2001, 2002 ve 2005 yıllarına ait bakiye elektrik, su, aidat borçları ile aylık %10 gecikme tazminatı için başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir....
F) Sonuç: Hüküm fıkrasındaki icra inkar tazminatı ile ilgili paragrafın hükümden çıkarılmasına, yerine "Alacak likit olmadığından davanın icra inkar tazminatı talebinin reddine" cümlesinin yazılması suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir....
Davacı, davalıya 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkındaki Kanunun 4. maddesi uyarınca idari para cezası kesildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine idari para cezasının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar. Somut olayda, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerde hüküm fıkrasındaki “davalıdan 799,49 TL icra inkar tazminatı alınmasına” sözcük ve rakamlarının silinerek yerine “asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” sözcük ve rakamlarının yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 27.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalının icra takip dosyasında 5.765,95 TL asıl alacağa itirazının iptaline, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Alacak faturadan kaynaklanıp, likit (bilinebilir, belirlenebilir) mahiyette olduğundan,itirazın iptali kararı sonucunda davacı yararına İİK. 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, alacağın likit olmadığı kabul edilerek yazılı gerekçe ile icra inkar tazminatı isteminin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez. Somut olayda, davacının evlilik nedeniyle iş akdini fesih bildirimi üzerine, davalı ...Turizm Temizlik Gıda ve Taş....
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 54.000 USD asıl alacak ve 9.522,55 USD işlemiş faiz üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; İcra ve İflas Kanununun 2nci fıkrası gereğince, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlık konusudur. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....
Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Somut olayda; davacı ..İş Mahkemesinin 2012/234 Esas sayılı dosyasında davalılar Toros Elektrik Dağıtım A.Ş. ,Tedaş,.., .. aleyhine işe iade davası açmış, yapılan yargılama sonrasında davalı Tedaş açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ve diğer davalıların tazminatlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespitine karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir....