ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/632 KARAR NO : 2022/976 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/07/2022 KARAR TARİHİ : 24/11/2022 G....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/841 Esas KARAR NO:2023/307 DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:14/12/2022 KARAR TARİHİ:12/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı; cari hesap alacağından kaynaklı başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf süresinde davaya cevap vermemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; cari hesap alacağından kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili mahkememize UYAP sisteminden sunmuş olduğu 17/02/2023 tarihli talep dilekçesi ile; icra takibine konu alacağın haricen tahsil edildiğini, huzurdaki davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri talebinin olmadığını, vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının üyesi olduğu kooperatife 04.05.2014 tarihli genel kurul kararında belirtilen sosyal tesis fiyat farkı kaynaklı borcunu ödemediğini ileri sürerek, açılan ....... 5.İcra Dairesi 2015/13215 E sayılı takipteki davalının itirazının iptalini ve %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, söz konusu genel kurul kararının Kooperatif anasözleşmesi madde 33/2 uyarınca hükümsüz olduğunu, hükümsüz karara dayanak borcun oluşmadığını bu sebeple itirazın yerinde olduğunu savunarak, davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir....
Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2019/236- 2021/256 DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından tahakkuk ettirilen 10.952,38 TL asıl borç tutarının yapılandırma ödeme planı ile 21.942,59 TL olarak belirlendiği 02/03/2015 tarihinde ... tarafından 21.942,59 TL “... hissesi oranında ödeme” açıklamasıyla ödendiği ... Sosyal Güvenlik Merkezi cevabı ile Vakıfbank dekontundan anlaşılmıştır. Devredilen ... Hizmetleri Ticaret ve Sanayi A.Ş. ile ilgili ... Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından tahakkuk ettirilen 1.467,78 TL asıl borç tutarının yapılandırma ödeme planı ile 3.083,31 TL olarak belirlendiği 03/03/2015 tarihinde ... tarafından 3.083,50 TL “... hissesi oranında ödeme" açıklamasıyla ödendiği ... Sosyal Güvenlik Merkezi cevabı ile Ziraat Bankası dekontundan anlaşılmıştır. Devredilen ... Hizmetleri Ticaret ve Sanayi A.Ş. ile ilgili ......
Davalı vakfın 506 Sayılı Sosyal Sigortalar kanununa tabi bulunmadığı (506 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesinde tanımlanan nitelikte emekli sandığı vakfı niteliğinde olmadığı, Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 29.06.2000 gün ve 24094 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Uygulanmasına ilişkin 2 Nolu tebliği ekindeki “ 506 Sayılı Kanunun Geçici 20. Maddesine Tabi Özel Emekli Sandıkları “ başlıklı listede de davalı vakfın adının geçmediği), Türk Kanunu Medenisi hükümlerine göre kurulduğu, taraflar arasında 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında bir sosyal güvenlik ilişkisi bulunmadığı, ortada iş mahkemelerinin görev alanını düzenleyen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesi kapsamında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, vakıf senedinin uygulanmasından doğan davalara bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu görülmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
. … KARŞI TARAF (DAVACI) : … İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemlerin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, 38 işçinin işe giriş bildirgesi ile 2013/06 dönemine ait aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi içerisinde Kuruma verilmediğinden bahisle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 102. maddesi uyarınca 76.330,80 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Tuzla Sosyal Güvenlik Merkezinin … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işleme karşı yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … sayılı komisyon kararının iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir. İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır....