Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 3.130,00 YTL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kasko poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili kasko sigortalısına ödenen 8.400YTL'sı tazminatın %70 kusur oranına tekabül eden 5.880YTL'sından da- valının zorunlu mali mesuliyet sigortası tarafından ödenen 2.750YTL'sının mahsubu ile kalan 3.130YTL'sı tazminatın tahsilini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 27.6.2005 tarihli bilirkişi raporunun ikinci sayfasında ve hükmün gerekçesinde davalının 3/8 oranında kusurlu olduğu kabul edildiği halde, netice ve kanaat kısmında 6/8 oranında kusurlu olacağı belirtilerek hasar hesabının da bu kusur oranına göre hesaplamış ve karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kasko sigorta sözleşmesi kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili, müvekkiline sigortalı aracın karıştığı kaza sonucu aracın hasarlandığını, dava dışı sigortalıya hasar bedelini ödediğini, kazada davalının kusurlu olduğunu, ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini istemiş olup, yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur....

    Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi açıldığını, ancak davalı borca itiraz ettiğinden takip durduğunu. 2022/... sayılı arabuluculuk dosyası anlaşmazlıkla sonuçlandığını, bu nedenle işbu itirazın iptali davasının açılması zorunluluğu doğduğunu, açıklanan edilen sebeplerle başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile itirazın kötü niyetli olduğunu, davalı taraf aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; abonman nakliyat emtia abonman sigorta sözleşmesi kapsamında düzenlenen nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan taşınan emtianın taşınması sırasında dökülerek hasarlanmasından dolayı sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsiline ilişkin icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı şirket ile dava dışı ......

      ve ödenen tazminatın somut olaya uygun olduğu, 150 USD karşılığı davacı ödemesi 1.251,12 TL tazminatın kadri marufunda olduğu, ancak davalının sorumluluğunda meydana geldiğinin tespit edilemediği'' hususu belirtilmiştir....

        Dava, sigortalıya ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi raporlarının ilkinde meydana gelen zarardan tarafların eşit oranda sorumlu oldukları kabul edilmiş ancak hükme esas alınan ikinci raporda ise meydana gelen olayda davalının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Hal böyle olmakla, mahkemece bilirkişi raporları arasındaki mübayenet giderilmeden ve davacının tüm yargılama safahatında ileri sürdüğü ve ilk bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, sigortalanan rüzgar türbinlerinde yan sanayi ürün kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmış ise yan sanayi ürünün arızaya sebebiyet verip vermediği hususları tam anlamıyla açıklığa kavuşturulmadan, eksik inceleme ile karar verilmesi isabetli görülmemiş, hüküm bu nedenle bozmayı gerektirmiştir....

          GEREKÇE : Dava; trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın kendi sigortalısı davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı alacaklı sigorta poliçesi kapsamında sigorta şirketi tarafından ödenen tazminat nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 13.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 15.12.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır. 12/10/2020 tarihinde, dava dışı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın, seyir halinde bulunduğu sırada davalı şirketçe yapılan yol çalışması sırasında açılan çukura düşmesi sonucu hasarlandığını belirtip, sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalıdan tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili yetki ve zaman aşımı itirazında bulunup, kusur oranı ve talep edilen tazminat tutarını kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/212 Esas KARAR NO : 2022/454 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/03/2021 KARAR TARİHİ : 24/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; sigortalı davalı şirkete ait ---- olay yerini terk eden kusurlu sürücü sevk ve idaresinde iken --plakalı araca çarparak hasar meydana geldiğini, müvekkili şirkete trafik sigortalı bulunan-- plakalı aracı sevk ve idare eden şahsın olay yerinden firar ettiğini, kaza sonrasında hukuki bir mazeret bulunmaksızın olay yerinden firar edilmesi ile Genel Şartların B.4-F maddesinin ihlal edildiğini, bu nedenle sigortalı davalıya rücu hakkının doğduğunu,--- meydana gelen hasar nedeniyle müvekkili tarafından 10.675,00 TL ödeme yapıldığını, ödenen bedelin rücuen tahsili amacıyla --- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe davalı...

                İcra Müdürlüğünün 2011/9519 E sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın 7.094,39 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar yönünden devamına, şartlar oluşmadığından icra iflas kanununun 72/5 maddesi uyarınca icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, trafik kazasından kaynaklı 3. kişiye ödenen tazminatın itirazın iptali yoluyla rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili itirazın iptali yoluyla ve 8.013,75 TL harca esas değerle rücuen tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                  İcra Müdürlüğü’nün 2010/143 sayılı takip dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2.Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir. Dava itirazın iptali olduğu halde hükmün hem alacak davası hem de itirazın iptali davası şeklinde oluşturulması doğru değil bozma nedeni ise de, bu yöndeki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu