(2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir. (3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez. (4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir. Denilmektedir. Eldeki çek süresi içerisinde bankaya ibraz edilmeyerek kambiyo senedi vasfını yitirmiş olup, dava kambiyo vasfını yitiren çek nedeniyle hamilin keşideciye karşı açmış olduğu sebepsiz zenginleşme sebebine dayalı itirazın iptali davasıdır. Söz konusu çeki ödediğini veya söz konusu çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükü davalı keşideciye aittir. Davalı davaya cevap vermemiş ve delil sunmamıştır....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre çekin ibraz tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde sebepsiz zenginleşme nedeniyle davanın açılmadığı, süresinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu, davalıların sebepsiz zenginleşmesine ilişkin herhangi bir delilin dosyada bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zamanaşımına uğrayan çeke dayalı ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını amaçlayan bir dava türü olup, zamanaşımı savunmasının takip tarihi itibariyle değerlendirilmesi gerekir. Davacı, dava konusu çeke ciro yolu ile hamil olmuş ve takip ve davayı hem keşideci aleyhine hem de çeki kendisine ciro eden ciranta ... aleyhine açmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/2569 Esas numarası üzerinden takip yapıldığını, anılan takibe davalı tarafın itiraz ettiğini, davalı borçlunun zaman aşımı itirazının yerinde olmadığını,müvekkilinin sebepsiz zenginleşme nedenlerine dayanarak alacağını talep edebileceğini, haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.. Davalı vekili, takip dayanağı çekin zaman aşımına uğradığını, hakkında icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, bu nedenle zaman aşımı itirazında bulunduğunu,davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine de bir yıllık süre geçtiğinden dayanamayacağını belirterek, açılan davanın reddine ve % 20 den aşağı olmamak üzere tazminatına karar verilmesini istemiştir....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dava konusu taşınmazların haricen satımına ilişkin olarak 23.07.2008 tarihli sözleşme düzenlenmiştir. Dava konusu ihtilafa uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle BK 125. maddesi (6098 sayılı TBK 146. maddesi) gereğince 10 yıldır....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili bankanın müşterisi olan dava dışı ....'nin, borçlarının teminatı olarak müvekkiline lehdarı olduğu 3 adet çek verdiğini, çeklerin bedelinin keşideci olan davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle 04/06/2009 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının zamanaşımına uğramış olan çeklere dayalı olarak ancak sebepsiz zenginleşme davası açabileceğini, dava zamanaşımı süresinin geçtiğini, ayrıca müvekkilinin dava konusu çeklerin lehdarına borcunun kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Somut olayda TTK'nın (644) 732. maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılamaz. Davacı dava dilekçesinde de, açıkca sebepsiz zenginleşmeye dayanıp, temel ilişkiye dayanmadığından mahkemece davanın reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.'' şeklindeki tespitlere yer verilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/2429 esas, 2016/9707 karar sayılı içtihadında; ''Dava, süresinde ibraz edilmemiş çeke dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Süresinde ibraz edilmemiş çek yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Davacı dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak dava açtığını bildirmiş ise de, dava konusu çekte davacı lehdar konumunda olup davalı ise keşidecidir, dolayısıyla davacı ancak temel ilişkiye dayalı olarak alacak talebinde bulunabilir. Hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı, temel ilişkiye dayalı alacağını her türlü delille ispatlayabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde dava vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, ciro yolu ile çeki devralan müvekkili bankanın çeke dayalı alacağının TTK’nın 730/14. md.nin atfı ile TTK’nın 644. maddesindeki sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili için davalı-keşideciye karşı başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde dava vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, ciro yolu ile çeki devralan müvekkili bankanın çeke dayalı alacağının TTK’nın 730/14. md.nin atfı ile TTK’nın 644. maddesindeki sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili için davalı-keşideciye karşı başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak, böyle bir dava, Borçlar Kanununda düzenlenmiş olan sebepsiz zenginleşme davası değil, kambiyo hukukuna dayalı bir dava türü olduğundan, bu halde çekin tüm yasal unsurlarını taşıması da zorunludur. Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakılacak olursa; davacının, ciro yoluyla hamili olduğu, 11.7.2007 keşide tarihli, 16.000,00 TL bedelli çeke dayanarak, davalıyla birlikte dava dışı ... ve ... aleyhine 14.1.2008 tarihinde ilamsız takip başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine de itirazın iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, ilamsız takibin, çekin zamanaşımı süresi dolduktan sonraki bir yıl içinde başlatılmış olması karşısında, çekin yasal unsurlarını taşıması halinde uyuşmazlığın, ...nun 644. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Davanın “alacak” davası olarak açılmamış olması da, sonuca etkili değildir....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz Zenginleşme; geçerli olmayan veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. 02.02.1991 gün, 1990/1 E-1991/1 K....