Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta meydana gelen 17.734YTL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalının kusur oranına göre tesbit edilen kısımdan 1.250YTL olan miktarın davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle Mardin İcra Müdürlüğünün 2005/2018 sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davayı kabul etmediğini beyanla davanın reddini istemiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında ... 5. Tüketici Mahkemesi ve ... 23. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacı banka ile davalı arasında düzenlenen kredili mevduat hesabı sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesi, uyuşmazlığın bankacılık işlemi olması ve tüketici işleminden kaynaklanmaması nedeniyle tüketici mahkemelerinin değil genel görevli mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Ticaret Mahkemesi'nce, kredili mevduat hesabından kaynaklanan uyuşmazlıkta davacının banka olduğu ve uyuşmazlığın tüketici kredisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

      Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır....

        Dava, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı olan genel mahkemelerde görülen ancak İİK' nın 67.maddesinde düzenlenen özel bir dava türüdür. Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. İtirazın iptali davasının genel mahkemelerde açılıp görülebilmesi için öncelikle yetkili icra müdürlüğünden başlatılmış ve geçerli bir ilamsız icra takibi olmalıdır. Böyle bir icra takibi yoksa, itirazın iptali davasının dava şartları / görülebilme koşulları da yoktur. Öte yandan, itirazın iptali davasında davacı alacaklı, ödeme emrine yönelik itirazın iptali ile takibe devam edilmesini talep etmektedir....

          Asliye Ticaret Mahkemesinin --- Sayılı dosyasına konu evrakların incelenmesinde; mahkememiz dosya davalısı ----isteminin reddine karar verildiği,--------sayılı kararında, İİK.nun 179/b madde düzenlemesi açıklanarak, iflasın ertelenmesi kararının verilmesinden sonra borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı, öncesinde başlamış bir takip varsa, başlayan takiplerin duracağı, iflasın ertelenmesi veya tedbir kararının verilmesinden önce başlatılan takip nedeniyle açılan itirazın kaldırılması, itirazın iptali ya da menfi tespit davalarına iflasın ertelenmesi (ya da tedbir) kararının etki etmeyeceği ancak, açılan bu davaların sonunda verilen ilamların infazını engelleyeceği belirtilmiş, ayrıca iflasın ertelenmesi ya da takip yapılmaması yönünde verilen tedbir kararından sonra yapılan takip nedeniyle itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması ile birlikte ya da ayrı olarak tahliye istenmesi durumunda ise, davanın reddine karar verilmesi...

            Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2021/151 Esas KARAR NO : 2021/528 HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/02/2021 KARAR TARİHİ: 01/07/2021 K....

              İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı icra takibinde alacak kalemlerini ayrı ayrı bildirmiş, toplam alacak yönünden itirazın iptali davası açılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptaline denilmiş ise de hükmedilen alacak miktarı ile takip talebinde belirtilen miktarlar arasında çelişki olması nedeniyle infazda tereddüt oluşacağından, mahkemece takip talebinde gösterilen miktar ve taleplerle bağlı kalınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İtirazın iptali davaları icra takibine ve takipteki sebebe sıkı sıkıya bağlı davalar olup takipte hangi sebebe ve miktara dayanılmış ise yargılama da o miktar ve sebep üzerinden yürütülür. Öyle ki itirazın iptali davalarında ıslah yolu ile müddeabihin arttırılması da mümkün değildir. Mahkememiz 19/06/2017 tarih ...... E. ....... K....

                  İİK.nun 67/1 maddesi uyarınca takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasını açabilir. İtirazın iptali davacı için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Somut olayda itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşıldığından, mahkemece, davanın süresinde açıldığı kabul edilerek işin esası hakkında inceleme yapılarak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 11/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Yukarıda açıklamalar ışığında mahkemece, "yetkili icra dairesine yapılan icra takibi bulunmaması nedeniyle itirazın iptali davasının reddine" karar verilmesi gerekirken," davanın konusu bulunmadığından esası hakkında hüküm kurulmasında yer olmadığına" karar verilmesi doğru değil, bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının birinci bendindeki " davanın konusu bulunmadığından esası hakkında hüküm kurulmasında yer olmadığına" ifadesinin çıkartılmasına, yerine "yetkili icra dairesinde yapılan icra takibi bulunmaması nedeniyle itirazın iptali davasının reddine" ifadesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile düzeltilerek ONANMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... şirketine geri verilmesine 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu