Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER VE GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.Dosyanın, mahkememize ------sayılı kararı geldiği anlaşılmıştır.Davacı vekili 09/08/2023 tarihinde ------- gönderdiği tarihsiz dilekçe ile davanın davalıların müvekkili bankadan kullandıkları kredileri geri ödememelerinden dolayı yapılan takibe itirazın sonucu açılmış olan itirazın iptali davası olup;------ sayılı dosyasından işbu konu ile ilgili olarak davalıları aynı olan kredi alacağının tahsili amacıyla açılmış itirazın iptali davası olduğunu, usul ekonomisi açısından işbu davanın esas numarası küçük olan ----- sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir....

    Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır. c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır....

      Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır. c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır....

        Tüm bu süreçlerden sonra davacı alacaklı vekili 31.12.2008 tarihinde aynı takibe dayanarak temyiz incelemesinin konusunu oluşturan ikinci itirazın iptali davasını açmıştır. Mahkemece anılan yasa hükmü gözetilerek ilk itirazın iptali davasının kesinleşmiş olduğu ve aynı takibe ilişkin ikinci kez itirazın iptali davası açma imkânı olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, İİK’nun 67. maddesinde belirtilen itirazın iptali davasının takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından borçluya karşı açılan bir eda davası olduğu, alacaklının bu davayı, itirazın kendisine veya varsa vekiline tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açması gerektiği, bu bir yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu, mahkemece bu sürenin re’sen göz önünde tutulacağı, davalının itirazının davacıya 09.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacının açmış olduğu itirazın kaldırılması davasının itirazın iptali davası açma süresini kesmeyeceği, davacı tarafından itirazın iptali davasının 17.08.2016 tarihinde açıldığı, davanın hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açılmış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            Hukuk Dairesi'nin emsal bir kararında ''Mahkemece, İİK’nun 67. maddesinde belirtilen itirazın iptali davasının takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından borçluya karşı açılan bir eda davası olduğu, alacaklının bu davayı, itirazın kendisine veya varsa vekiline tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açması gerektiği, bu bir yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu, mahkemece bu sürenin re’sen göz önünde tutulacağı, davalının itirazının davacıya 09.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacının açmış olduğu itirazın kaldırılması davasının itirazın iptali davası açma süresini kesmeyeceği, davacı tarafından itirazın iptali davasının 17.08.2016 tarihinde açıldığı, davanın hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açılmış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/201 Esas KARAR NO : 2023/365 DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 21/03/2023 KARAR TARİHİ : 10/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalarının kabul edilerek davalı tarafça-----İcra Dairesi’nin -----Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, takibe itirazın haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle İİK 67/2. maddesi uyarınca hükmolunan bedelin %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücret-i vekâletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/962 Esas KARAR NO : 2021/1052 DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 18/11/2021 KARAR TARİHİ : 19/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 18/11/2021 tarihinde açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının mahkememize tevzi edildiği, ancak dava dilekçesi üzerinde Bakırköy Tüketici Mahkemesine hitaben açıldığı ve sehven Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin seçilmesi nedeniyle mahkememize tevzi edildiği görülmekle dava dilekçesinin incelenmesinde, davacı vekilinin davayı Bakırköy Tüketici Mahkemesine hitaben açtığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca aşağıdaki karar oluşturulmuştur....

                Mahkemece, davacının yargılama sırasında iflâs talebinden vazgeçtiği dikkat alınarak feragat nedeniyle iflasa ilişkin talebinin reddine, alacağın tespitine ilişkin bilirkişi raporu uyarınca da itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmiştir. Davalı vekili kararı temyiz etmiştir. İcra ve İflâs Kanunu'nun 174’üncü maddesi uyarınca, “Alacaklı, borçlunun itiraz ve şikayetinin kaldırılmasını ve iflasına karar verilmesini ticaret mahkemesinden isteyebilir. Mahkeme 158 ... madde uyarınca iflas davasını karara bağlar” Bu hüküm uyarınca iflâs takibine itiraz edilmesi nedeniyle itirazın kaldırılarak iflâsa karar verilmesi talebine ilişkin dava, bir iflâs davası olup, itirazın iptali ve iflâs şeklinde istemlerin bölünmesi veya terditli olarak ileri sürülmesi mümkün değildir....

                  İcra Müdürlüğü'nün 2013/11781 sayılı icra dosyası ile davalı borçlu aleyhine başlattığı icra takibinde davalının süresinde borca itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında itirazın iptaline karar verildiğini belirterek 30 günlük ödeme süresinde kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle kiralanan taşınmazın tahliyesini istemiştir. Ancak bu gibi hallerde tahliye davasının hangi tarihten başlayarak ne kadar sürede açılması gerektiği hususu önem kazanmaktadır. Şayet itirazın iptali davası devam etmekte ise tahliye davası yargılama devam ettiği sürece her zaman açılabilir. Eğer itirazın iptali kararı kesinleşmiş ise bu takdirde tahliye davası itirazın iptali kararının kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde açılmalıdır. Zira İİK.nun 269/a maddesinde "takibin kesinleşmesi halinde tahliye davasının ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde açılması gerektiği önörülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu