Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, hizmet sözleşmesinde hizmet bedelinin maktu 1.500,00 TL olarak belirlendiğini, sözleşmenin tacir olan taraflar arasında bağlayıcı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; icra takibine dayanak ve taraflarca imzalanan 07.12.2011 tarihli hizmet sözleşmesinde hizmet bedelinin 1.500,00 TL olarak kararlaştırıldığı, davacının davalıdan talep ettiği hizmet bedelinin daha yüksek olup düzenlenen faturalara da davalı tarafından süresinde itiraz edildiği, davacının alacağının varlığını kanıtlayan bir delil de ileri sürmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki kısmi itirazın iptali istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davada Mustafakemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi ve Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, çobanlık ücreti alacağının tahsili için yürütülen takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mustafakemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi, alacağın çobanlık ücreti olup, hizmet akdinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi ise, çobanlık alacağının 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilebilecek bir hizmet akdinden kaynaklanan bir alacak olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, 01/01/2003 tarihinde imzalanan avukatlık hizmet alım sözleşmesi kapsamında 15/01/2010 tarihine kadar aralıksız şekilde davalıya hizmet verdiklerini ancak herhangi bir ihbar ve teminat tanınmaksızın sözleşmenin 31/12/2009 tarihi itibari ile feshedildiğinin kendilerine bildirildiğini ileri sürerek haksız fesih nedeni ile hak ettikleri kıdem ve ihbar taminatı üzerinden başlattıkları takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemişlerdir. Davalı, aralarındaki sözleşmenin hizmet değil vekalet sözleşmesi olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/740 Esas KARAR NO : 2022/742 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/08/2016 KARAR TARİHİ : 24/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: "..Müvekkili ... A.Ş. İle davalı şirket arasında ... 13. Noterliği'nin... tarih, ... yevmiye, ... nolu finansal kiralama sözleşmesi ve ... 13....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptalı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 4.4.2009 tarihli Gayrimenkul Kaporalı Alım Satım Sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmeyi kendi adlarına ...’un imzaladığını, davalının hiçbir gerekçe göstermeden sözleşmeye konu gayrimenkulü almaktan vazgeçtiğini, sözleşmenin 6. maddesi gereğince hizmet bedeli ödemesi gerektiğini söylemesine rağmen ödeme yapmayınca tahsili için icra takibinde bulunduğunu başlattığı icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek,icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davacı ile aralarında sözleşme bulunmadığını, davacı şirketin taraf sıfatı bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....

            Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında yapılan ajans hizmet sözleşmesi uyarınca düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediği iddiasıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Hakkında Kanundan kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünde Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı gerçek kişilerin diğer davalı şirketin ortakları olduklarını, kendisini arayarak distribütörlük sözleşmesi hazırlamasını talep ettiklerini e-mail yoluyla evrakları gönderdiklerini kendisinin de İngilizce ve Türkçe olarak sözleşme taslağı hazırladığı altına da hukuki mütaalasını yazdığını ücretini de bildirerek gönderdiği halde ücretinin ödenmediğini bildirerek tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın redddine karar vermiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                ın 04/10/2021 tarihli raporu, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür. İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı borçlu arasındaki Bankacılık Hizmet Sözleşmesi ve Doğrudan Borçlandırma Sistemi Yetki Belgesi hükümlerine istinaden kendilerine tahsis edilen DBS Kredili mevduat hesabı borçlarının ödenmesi için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili alt bayi ile dava dışı ana bay......

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 28.4.2008 Nosu : 417-155 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen emlak gösterme sözleşmesi uyarınca müvekkilinin davalıya komisyonculuk hizmeti sunmuş ise de, hizmet bedelinin ödenmediğini, aleyhine girişilen takibe davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali,takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili adına sözleşme akdeden ...’un temsil yetkisinin bulunmadığını, işyerinin sahibinden kiralandığını böylece davacıdan hizmet alınmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava dışı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu