Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, araç satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, tarafların tacir olmamasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 19.7.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak Talebi Nedeni ile İtirazın İptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça inanç sözleşmesinden kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olduğu düşüncesi ile davalı aleyhine icra takibinde bulunulduğu, davalının icra takibine itiraz etmesi sonucunda takibin durduğu, davacı tarafça itirazın iptaline yönelik olarak bu davanın açıldığı görülmektedir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği dairemiz sadece inanç sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil davaları ile sınırlı olarak görevli kılınmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 6....

    Dava, taraflar arasında imzalanan devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı, yapılan ödemenin iadesini temine yönelik başlatılan icra takibi nedeniyle itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davacı alacaklının İstanbul Anadolu 11.İcra Müdürlüğü’nün 2018/3420 E.sayılı dosyasında davalı borçlu hakkında 38.000,00 TL asıl alacak, 10.914,50 TL işlemiş faiz, 119,62 TL ihtarname masraf olmak üzere toplam 49.034,12 TL’nin tahsili için ilamsız takip başlattığı, davalı borçlunun süresi içerisinde takibe ve borca itiraz ettiği, itirazın iptali istekli bu davanın 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın aralarında yaptıkları 06.09.2014 tarihli devre mülk sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece gerekçesinde de işaret edildiği üzere konu edilen devre mülk satış sözleşmesi taşınmaz devrine ilişkindir....

    vaadi sözleşmesinin varlığını kabul etmemekle birlikte bir an için varlığı kabul edilse dahi dava dosyasına sunulan 10.11.2016 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesi adi yazılı olup TBK'nın 237/2. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmediğinden hukuken geçersiz olduğunu, (TMK m.706, BK m.213, TBK. md 237, T.Kanunu m.26 Noterlik Kanunu m.60). bu nedenle, şekil şartına uygun olmadığından geçersiz olan bu sözleşme; geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmayacağını, geçerli bir satış vaadi sözleşmesi bulunmadığını, geçersiz harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talepli dava açmanın TBK madde 125'e açıkça aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davacının davasının reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir....

    Dava, harici taşınmaz satışı için ödenen satış bedelinin iadesine ilişkin olarak yapılan takipte ,borca itirazın iptali talebine ilişkindir. Tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı takdirde TMK 706, TBK 237, Tapu Kanunun 26. ve Noterlik Kanunun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersiz olup geçerli bir sözleşme bulunmadığından tarafların sözleşmeye dayalı hak ve borçları da söz konusu olmayacaktır. Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Bu haliyle, taraflar arasında taşınmaz satışına yönelik sözleşme resmi şekilde düzenlenmiş olmadığından, şekil şartına aykırılık dolayısıyla geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye istinaden, taraflar aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile mükelleftirler....

    Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; davalıların murisinden miras kalan 42 parselde kayıtlı taşınmazın 80/576 hissesinin satın alınması hususunda, davalıların vekalet verdiği vekilleri olan ... ile 21.06.2002 tarihinde harici taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığını, taşınmaz satım bedeli olan 18.000 TL nin ödenmesine rağmen taşınmaz hissesinin satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı 3.kişiye satılıp bu kişi tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası neticesinde dava konusu taşınmaz hissesinin 3. kişi adına tescil edildiğini, davalılara vekilleri aracılığıyla ödenen satım bedelinin iade edilmemesi üzerine davalılar aleyhine icra takibine girişildiğini ancak takibe itiraz edildiğini belirterek 18.000 TL asıl alacak ve 32.090 TL işleyen yasal faiz olmak üzere toplam 50.090 TL üzerinden itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine 13/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, geçersiz araç satım sözleşmesi nedeniyle ödenen satış bedelinin tahsili için yapılan icra takibinde borca itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında yapılan satış akdinin geçerli yapılmadığı ve dolayısıyla resmi şekilde aracın devrini almayan davacının kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 2918 sayılı Trafik Kanununun 20/d maddesi gereğince trafik siciline kayıtlı aracın devir ve temliki resmi şekilde yapılmadıkça geçersizdir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/70 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Salihli 3....

          UYAP Entegrasyonu