Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/492 Esas KARAR NO : 2021/89 DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/08/2016 KARAR TARİHİ : 28/01/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin 18/08/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrar ederek; Müvekkil şirketin ----- karşılığı aracılık hizmetleri sunduğunu, davalının davakonusu taşınmazın satımına ilşikin müvekkil firma ile yaptığı sözleşmeyi hem kendi adına hem de yetkilisi olduğu--- imzaladığını, ancak davalı tarafından anlaşmaya aykırı olarak 06/04/2016 tarihinde müvekkil firmaya haber vermeden, taşınmazını üçünçü bir başka şahsa satığını, satşıtan haberdar olan müvekkil şirket yetkilileri ile davalı arasında müteahhit görüşmeler olduğu ve bir sonuç çıkmayınca davalı aleyhine---- ---esas sayılı dosyasından...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Devre mülk satış sözleşmesinden cayma hakkının kullandırılmaması nedeniyle uğramış olunan maddi zararın tazmini istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Tüketici ile ... 7. Asliye Hukuk Mahkemelerinin ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devre mülk satış sözleşmesinden cayma hakkının kullandırılmaması nedeniyle uğramış olunan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. ...1....

      Mahkemece davalının sunduğu 29.08.2001 tarihli makbuz ve ibraname başlıklı belgenin ceza mahkemesindeki yargılamaya konu edilen taşınmaz satış vaadi uyuşmazlığı ile ilgili olduğu, bu nedenle değerlendirilmediği, davalının kefil olması nedeniyle hakkında icra takibi yapılabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, borca itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmitir. Davalının, davacı ... ile dava dışı ... arasında imzalanan Harici Motorlu Araç Satış Sözleşmesi altında kefil olarak isim ve imzasının bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca trafikte tescilli araçların her türlü satış ve devirlerinin noterde yapılması zorunludur. Noterde yapılmayan satış ve devirler geçersizdir. Kefalet fer’i niteliği itibariyle geçerli bir asıl borca ihtiyaç duyar....

        Davalı cevap dilekçesinde özetle; takibe konu miktarın harici ve sözlü taşınmaz sözleşmesi nedeniyle teminat amacıyla kendisine gönderildiğini, ancak davacının usulsüz ve tek taraflı olarak taşınmazı satın almaktan vazgeçmesi nedeniyle ödenen paranın iade edilmemesi gerektiğini bildirerek davının reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, "...Uyuşmazlık, geçersiz taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın sebepsiz zenginleşme nedeniyle tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere, tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı TMK'nun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 (818 sayılı BK’nun 213.m, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 (Ara Karar) NUMARASI : 2020/463 ESAS DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Harici Taşınmaz Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen davaya ilişkin verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı dosyasında ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tapuda Sevcan Tarkan adına kayıtlı olan ve Sevcan Tarkan'ın bu taşınmazın satımı için Kerim Tarkan'a vekaletname düzenlemiş olduğu meskenin alımı için davalı Mehmet Akif Mutlu'ya gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereği 55.000,00- TL ödeme yaptığını, taşınmazı satın almak istediğinde ise davalı Kerim Tarkan'ın taşınmaz üzerinde banka haczi bulunduğunu, haczin kaldırılması için 110.000,00- TL daha ödeme yapması gerektiğini, müvekkilinin haczi araştırdığını haczin 23/10/2020 tarihinde...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; taraflar arasında yapılan harici taşınmaz satış sözleşmesi ile davalının 70.000 TL bedel karşılığı davaya konu taşınmazı davacıya sattığını, davacı tarafından 70.000 TL'nin davalıya nakden ödendiğini,ancak davalının edimini yerine getirmediğini ve davaya konu taşınmazı tapuda davacıya devretmediğini,bu nedenle davacının davalıya ihtarname keşide ettiğini, ihtara cevap vermemesi üzerine davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davacı lehine %20 icra inkar tazminatına...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir. Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı takibinin 26.271,19 TL asıl alacak ve 531,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.802,37 TL üzerinden başlatıldığı, takibe itiraz üzerinde durma kararı verildiği ve itirazın hükümden düşürülmesi için de eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki ihtilaf; 22/07/2020 tarihli adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, bu sözleşme ile tapu masraflarının tamamının alıcı tarafından karşılanmasının kararlaştırılması karşısında davacı tarafça tapu devri esnasında davalı adına ödenen tapu harcının davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği ve gerekir ise tahsil edilmesi gereken tutarın ne kadar olduğu, takip tarihi itibariyle takip alacaklısının alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir....

            Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

              Davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, adi ortaklık sözleşmesinin TBK'nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, davacı tarafın adi ortaklık olduğu, davalının tacir olmadığı ve davanın da TTK'nın 4. maddesinde sayılan ticari dava ve işlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, davayı görüp sonuçlandırma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan görevsizlik kararı verilerek dosyanın --------- Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir....

                Davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, adi ortaklık sözleşmesinin TBK'nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, davacı tarafın adi ortaklık olduğu, davalının tacir olmadığı ve davanın da TTK'nın 4. maddesinde sayılan ticari dava ve işlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, davayı görüp sonuçlandırma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan görevsizlik kararı verilerek dosyanın --------- Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu