İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....
Davanın reddine dair mahkemenin ilk kararının davacı temyizi üzerine dairemizce bozulması sonucu yapılan yargılamada davanın kabulüne itirazın iptaline, takibin davamına, asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı dava dilekçesinde itirazın iptalini istemiş ve ancak 12.5.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın alacak davası olarak görülmesini istemiştir. Davası ıslah dilekçesindeki talebi ile bağlı olup, bu nedenle davanın alacak davacı olarak görülüp sonuçlandırılması zorunludur. Mahkemece davaya alacak davası olarak bakılarak hasıl olacak sonucu uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın iptali olarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....
Taraflar arasında davacının fazla mesai alacağı talebini itirazın iptali davasında ileri sürüp süremeyeceği, davalının icra takibinde talep edilen alacak yönünden, talep edilen miktar kadar borçlu olup olmadığı uyuşmazlık konusudur. Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinden yasal dayanağını almaktadır. İ.İ.K.’nın İtirazın Hükümden Düşürülmesi ana başlıklı, A. İtirazın İptali alt başlıklı 67.maddesinde aynen; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....
İcra Dairesi'nin 2012/13443 sayılı dosyasıyla ... ve ... hakkında başlattıkları takibin itirazla durdurulduğunu bildirerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, 24.07.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile itirazın iptali talebini alacak davasına çevirmiştir. Davalılar ... ve ... vekilinin cevap dilekçesinde husumet itirazlarının olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın ... yönünden kısmen kabulüne, kısmen reddine, diğer tüm davalılar yönünden reddine, ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/13443 sayılı dosyasında borçlulardan ... için asıl alacak 457,14 TL miktar yönünden itirazının iptal ile bu miktarda asıl alacak ve eklentisi yönünden takibin devamına, takas mahsup talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Buna göre, itirazın hükümden düşürülmesi ana başlığı altında düzenlenen itirazın iptali davası, takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı ele alınması gerekmekte olup sonucuyla da takibin devamına etkili bir dava türüdür ve takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Öyle ki, genel hükümlere göre harca tabi olan itirazın iptali davasında alacaklı taraf isterse takip talebinde bulunurken yatırmış olduğu binde beş harcı geri alabilir ve itirazın iptali davası harcına mahsubunu isteyebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın İptali,tahliye ve alacak istemine ilişkin olarak açılan davada Anamur Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile birlikte tahliye ve alacak istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davacının tahliye talebinden vazgeçtiği, davanın sadece kira alacağına ilişkin olduğu,dava değeri itibariyle de görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Asıl ve birleşen davalar, kooperatif ödentilerinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takiplerine vaki itirazın iptali ve alacak davası istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının kısmen kabulüne, birleşen alacak davasının kabulüne, birleşen itirazın iptali davalısı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, birleşen davalarda bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemeleri 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 25 ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulmuş ve Adalet Bakanlığının 07.11.2015 tarihli 29525 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı uyarınca kurulan Bölge Adliye Mahkemeleri 20.07.2016 tarihinde göreve başlamış olup, bu tarihten sonra verilen kararların istinaf incelemesine tabi olması kanun gereğidir....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜ ile, Bakırköy ... İcra Dairesi ..... esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 1.109,99 TL asıl alacak üzerinden devamına, 2-Asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Fazlaya ilişkin talebin reddine, 4-Davacı lehine takdir edilen 1.109,99.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafça sarf edilen 62,50.-TL yargılama giderinin kabul(%51) oranına göre hesaplanan 31,87.-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Alınması gereken 75,82.-TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 7-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine, Tarafların yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak karar verildi. 15/04/2021 Katip .... ¸e-imzalıdır. Hakim ... ¸e-imzalıdır....
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KISMEN KABULÜNE,-------- E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile; a-davalının asıl alacak yönünden 23.639,73 TL’lik itirazına ilişkin 14.661,71 TL kısmı yönünden itirazın iptali isteminin kabulüne, takibin bu kısım yönünden de devamına, asıl alacak yönünden 8.978,08 TL kısmı yönünden ise itirazın iptali isteminin reddine, b-davalının işlemiş faiz alacağı yönünden 14.724,00 TL’lik itirazına ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, 2-Davacı tarafın koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, 3-Alınması gerekli 1.001,54 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 655,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 346,34 TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye irad kaydına, 4-Dava açılırken davacı tarafından yatırılan 655,20 TL peşin harç ile 25,20 TL başvurma harcının toplamı olan 680,40 TL 'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 2.415,00 TL yargılama giderinin...
Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Zira, süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması halinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda takibe etkili itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır....