Mahkemece, davacı ile davalı arasında adi ortaklık kurulduğu ve bir süre faaliyete devam ettiği, TBK'nın 639. maddesinde yazılan sebeplerle adi ortaklık sona erdirilmeden ortakların koydukları sermayeyi talep edemeyecekleri, mahkememizde açılan itirazın iptali davası yönünden muaccel bir alacağın talep edilmesi halinde geçerli bir icra takibinden bahsedilebileceği somut olayda ise icra takibine konu edilen muaccel, istenilebilir ve belirli bir alacağın söz konusu olmadığı ve davanın ıslah edilerek alacak davasına da dönüştürülmediği bu hali ile davacının adi ortaklık payının istenmesine yönelik başlattığı icra takibinin henüz tasfiye ve tasfiyenin sonucu belli olmadığından davanın reddine şeklinde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....
İcra Müdürlüğünün 2011/1860 takip sayılı dosyasına yaptığı itirazın 21.750,00 TL için iptali ile icra takibinin 21.750,00 TL ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dava; adi ortaklık alacağından kaynaklı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortağın alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, davalının davacı ile olan ortaklığın ayrılıp kendi adına aynı işe devam ettikten sonra müşterilerine davacının adını taşıyan senet ve çekleri ciro ederek vermesinden kaynakalan, dolayısıyla kambiyo senedinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, adi ortaklıktan kaynaklanan uyuşmazlık sözkonusu değildir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ------ icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....
A.Ş. firmalarına yapılan ve müvekkile ait dönemden kalan borç ödemelerine ilişkin davalı şirket ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi talep edilmesine rağmen bu talebin de sonuçsuz kaldığını, Adi ortaklığın varlığı ortaya konulmuş olmasına rağmen mahkemece aksi yöndeki bilir- kişi raporuna itiraz edilerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu be- yanla kararın kaldırılmasını istemiştir.İstinaf sebepleri ve 6100 sayılı HMK'nun 355 md. ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile alacağın tahsili talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince "adi ortaklığın ve alacağın varlığı"nın ispatlanamadığı gerek- çesiyle DAVANIN REDDİNE karar verilmiş olup bu karar istinafa getirilmiştir.Bu aşamada adi ortaklığın tanımı ve ispatı hususunda açıklama yapılmasında fayda bulunmaktadır.Bilindiği üzere, adi ortaklık; iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilâmda yazılı nedenlerden dolayı davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının davalıya un sattığını, davalının fatura ve cari hesap ilişkisinden kaynaklanan borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında var olduğu iddia edilen adi ortaklığa ait taşınmazların tapu iptal ve tescilinin talep edildiği, adi ortaklığın feshi talep edilen Mahkeme nezdinde tespit edilip, fesih şartları oluştuğu taktirde adi ortaklık feshedildikten sonra adi ortaklığın mallarıyla ilgili tasfiye işleminin yapılabileceği, adi ortaklığının feshinin tasfiye işlemi için ön şart olduğu, Mahkeme nezdinde adi ortaklığın feshi talep edilmediği gerekçesiyle; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili; İstanbul 7....
Şti. cevap dilekçesinde özetle; takip dosyası incelendiğinde adi ortaklığın her iki ortağının da takipte taraf olarak gösterildiğini, ortaklığa tebligat çıkarıldığı gibi adi şirkette ortaklara da ayrı ayrı ödeme emri düzenlenip gönderildiğini, adi şirkette tüm ortakların borçlardan sınırsız ve müteselsilen sorumlu olduklarını, dolayısı ile ortaklığın tüm ortaklarına takibin yöneltilmesi gerektiğini, takibin hem davacıya hem de diğer ortağa yöneltildiğini, müvekkilinin adi ortaklıktan (doğal olarak bu ortaklığın ortaklarından) alacaklı olup borca itirazın kabul edilemeyeceğini, çek ile ilgili yapılan işlemler dikkkate alındığında zamanaşımı itirazının da kabul edilemeyeceğini, davacının imza itirazının da kabul edilemeyeceğini, belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davacının alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
çıkartılması ve satılması ticari faaliyetinden kaynaklı olarak davacının alacağının tespitine, alacağın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; davalının ... ruhsat numaralı sahadan çıkartılan ve satış, pazarlanması vs. tüm işletmecilik hakkı adi ortaklığa ait olan kömürü rayiç fiyatların altında satmış olması halinde, rayiç kömür fiyatları üzerinden müvekkilimizin net kar alacağının tespiti ile belirsiz alacaktan şimdilik 100.000 TL’nin tahsiline; adi ortaklığın haklı nedenle feshi ile adi ortaklık yararına müvekkil şirket tarafından verilen ve tahsis edilen krediler ana para + işlemiş faizleri toplamı 1.341.074,51 TL'nin davalıdan ticari avans faizi ile birlikte tahsiline; adi ortaklığın davalının kusurlu davranışları nedeniyle ileriye etkili olarak fesih edilmesini, ......
Hemen belirtmek gerekir ki taraflar arasında imzalanan 23.7.2005 tarihli belge ile adi ortaklık kurulmuş ise de, adi ortaklığın ne zaman sona ereceğine dair bir kararlaştırma bulunmadığından, taraflarca da ortaklığın sona erdirildiği iddia ve ispat edilemediğinden ve bu hususta mahkeme kararı da olmadığından adi ortaklığın halen devam ettiğinin kabulü gerektiği gibi, birleşen davadaki talebe göre davacının fesih ve tasfiye isteğinin de kabulü zorunludur. Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulduğuna göre tasfiyenin bizzat mahkemece yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK’nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....