Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili özetle; davacı tarafça itirazın iptali davası için dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmadığını, usuli açıdan reddi gereken davada ihtiyati haciz kararı verilmesinin hatalı olduğunu ve kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, icra dairelerinde başlatılan irca takibine yapılan itiraz sonucu duran takibin devam etmesi amacıyla açılan itirazın iptali davalarının zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunu, 26.02.2021 tarihli arabuluculuk son tutanağında uyuşmazlık konusunun tamamen hatalı olduğunu, incelendiğinde uyuşmazlık konusunun Bursa 4. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali talebi olduğunu, ancak böyle bir takip dosyası bulunmadığı gibi arabuluculuk talebi de Bursa 4. İcra Huku kMahkemesinin ... Esas ... Karar sayılı ve 13/01/2021 tarihli ilamın hüküm kısmının 3....

    Dosya kapsamından, davacı ... hakkında 5.250,00 TL asıl alacak, 2.527,19 TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 7.777,19 TL üzerinden icra takibi yapıldığı ve bu miktar değer gösterilip, harcı yatırılarak menfi tespit ve istirdat davası açıldığı, ödemek zorunda kaldığı iddia edilen 9.442,62 TL üzerinden dava harcının tamamlandığı anlaşılmaktadır. Bononun geçersizliğinin tespiti, istirdat ve menfi tespit davalarında, takibe itiraz edilmemiş yada itirazın kaldırılmış olması nedeniyle borçlu olunmayan bir paranın tamamının ödenmek zorunda kalınacağı göz önünde bulundurulduğunda ve toplam değer üzerinden harç yatırılıp dava açıldığına göre, asıl davaya dönüşen uyuşmazlığın çözümünde HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak-Tazminat-İstirdat-İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak, tazminat, istirdat, itirazın iptali davasına dair karar Dairemizin 08/102013 gün ve 2013/11000-2013/13719 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı ve davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı Yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 226.00.-'şar TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Maddesindeki açık düzenleme gereğince icra dosyasından talep edilmesi gerekirken davacı tarafça bu yönde bir talepte bulunulmadığı, davacının doğrudan istirdat davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, hukuki yararın dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla " gerekçesiyle "davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine " şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; istirdat davasının şartlarının oluştuğu, ayrıca istirdat açmak ve icranın iadesi yoluna başvurmak hususunda seçim haklarının bulunduğu, Erzurum İcra Hukuk Mahkemesi 'nin kararı uyarınca işlem yapılabilmesi için talepte bulunmalarına rağmen taleplerinin reddedildiği, fazladan ödeme yaptıkları gerekçeleri ile kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

        N:31 Golden Plaza B Blok K:5 D:11 34734 Kadıköy/ İSTANBUL DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/04/2017 KARAR TARİHİ : 23/03/2018 Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında, DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkkilinin aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesaptan dolayı davalıdan 20.963,62 TL alacaklı olduğunu, davalının borcunu ödememesi nedeniyle müvekkili tarafından davalı aleyhine Bursa 11.İcra Müdürlüğünün 2017/... Esas sayılı icra takip dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itrazı nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile %20'den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmektedir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine giriştiği icra takibinden dolayı Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/25 E. 2008/529 Karar sayılı dosyasında açılan menfi tespit davasının müvekkili lehine sonuçlandığını, kararın kesinleştiğini, menfi tespit davası sonuçlanmadan davalıya icra tehditi altında 1.500,00-TL ödemede bulunulduğunu, bu paranın iade edilmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin itiraz nedeni ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davanın süreyi kesmeyeceği ve istirdat davası açmak için aranan bir yıllık sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. İstirdat davasından söz edebilmek için ödemenin cebri icra tehdidi altında, bir diğer deyişle takibin kesinleşmesinden sonra yapılmış olması gerekir. Somut olayda davacı ödeme süresi içinde icra dosyasına parayı yatırmıştır. Açıklanan yasal düzenleme karşısında davanın istirdat davası olarak nitelendirilmesine olanak bulunmamaktadır. Davacının istemi kira ilişkisi nedeniyle belirtilen miktarda borçlu bulunmadığının tespiti ve ödediği fazla paranın iadesi istemine ilişkin olup, zamanaşımının kira sözleşmesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir....

              Hukuk Dairesi 2015/18640 E. 2016/1176 K. sayılı ilamı.)Söz konusu bu tehdidin davacı için bir tehlike oluşturabilmesi, bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumunun tereddüt içinde olmasına ve bu hususun, davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmasına bağlıdır (Hanağası, Emel: a.g.e., s.133 vd). (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/10-642 E., 2012/38 sayılı kararı) Dava İİK 72. maddesine göre açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen karşılıklı itirazın iptali tazminat ve istirdat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, asıl davada davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişki kapsamında faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan borca ve yetkiye yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise davanın reddini istemiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay iş bölümüne ilişkin 23.01.2020 tarih, 2020/1 sayılı kararı uyarınca yeniden düzenlenen iş bölümüne göre; Tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dâhil), haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikâyet vb. dâhil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararların temyizen inceleme görevinin Yargıtay 4. hukuk Dairesine ait olduğu, 4857 sayılı İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işverenler arasında davalar ile 4857 sayılı İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işverenler arasında İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesi gereğince açılan itirazın iptali davaları, 72 maddesi gereğince açılan menfi tespit davaları ve istirdat davaları ile iş sözleşmesinin yapılması veya devamı sırasında işçiden alınan senedin iptali davalarının ise Yargıtay 9....

                    UYAP Entegrasyonu