Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ DAVATÜRÜ:TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen şirket hisse devir sözleşmesinin iptali ile ticaret sicilinde payları oranında tescili olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı şirket paylarının iptali ile tescili olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.Davacılar, ortak mirasbırakan ...'ın malvarlığının büyük bir bölümünü oluşturan, ortağı ve yetkilisi olduğu ......

    Anılan temlik sözleşmelerinin davalı borçluya bildirildiği ve davalı borçlu tarafından alacaklının ihtarıyla ilk temlik sözleşmesinden kaynaklı alacakların kredi borçlusunun hak edişinden kesilerek davacıya ödendiği sabittir.Uyuşmazlık alacağın devri sözleşmesi ve verilen cevap nedeniyle davalının ödeme yapması gerekip gerekmediği noktasındadır. 30.04.2014 tarihli temlik sözleşmesi ile dava dışı kredi borçlusu, davalı şirket ile yapmış olduğu eser sözleşmesinden kaynaklı 1.500.000 TL alacağını davacı bankaya devir etmiş, bankaca devir sözleşmeleri davalıya bildirilmiştir. Davalı tarafından yazılan 02.05.2014 tarihli cevabi yazıda “...temlike konu alacak üzerinde herhangi bir ihtiyati haciz, haciz, ihtiyati tedbir, rehin ve/ veya anılan Temlik Sözleşmesi kapsamında kurulandan başka üçüncü şahıslara verilmiş temlik gibi başkaca herhangi bir takyidat bulunmadığını kabul ve beyan ederiz....

      Sayılı davası müvekkili şirket tarafından değil şirket ortağı ... tarafından açıldığını, hisse senetlerinin davacının elinde olduğundan dolayısıyla davacının uhdesinde olan ve mahkeme kasasında bulunan hisse senetlerinin 3. Kişilere ciro edilmesi, teslimi mümkün olmadığından bu hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesinin doğru olmadığını, dava konusu hisse senetlerinin nama yazılı olması dolayısıyla bunlarda tam ciro yapılması gerektiği, devir/temlik beyanı bulunması gerekirken bulunmadığı, devir beyanındaki yazının müteveffanın eski yazılarına benzemediği, hisse senetlerindeki müteveffanın imzasının siyah tükenmez kalemle atılmış iken, devir beyanının mavi tükenmez kalemle yazılmış olmasının sahtecilik şüphesini gösterdiğini, davalı şirketin ana sözleşmesinin nama yazılı hisse senetlerinin devrini sınırlandırdığından devir işleminin TTK....

        Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taraflar arasında düzenlenen limited şirket devir sözleşmesi uyarınca davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bir hususa ilişkin olmadığı,davalıların tacir olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın şirket hisse devir protokolü hükümlerine göre açıldığını gerektiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          Hisse devrine ilişkin uyuşmazlıklarda TTK 4. ve 5. maddesi uyarınca ticaret mahkemesi görevlidir. Davaya konu hisse devir sözleşmesinin geçerli olup olmadığını, ödenen bedelin istenip istenemeyeceğini değerlendirecek mahkeme ticaret mahkemesidir. Bu durum karşısında, işbu davada mahkemenin görevli olması nedeniyle işin esasına girilmesi ve taraf kanıtlarının toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir. Davacı tarafından şirket hissesinin devri sözleşmesi nedeniyle davalıya verdiği 20.000,00 TL nin sözleşmeden cayılmış olması nedeniyle tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmış, davalının itirazı üzerine İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açılmıştır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın dava dilekçesindeki beyan ve ifadesi, davacı vekilinin duruşmadaki beyanı dikkate alındığında noter huzurunda yapılan hisse devir sözleşmesinin iptalini gerektirir herhangi bir hilenin söz konusu olmadığı, davacı tarafın serbest iradesiyle hisse devir sözleşmesi yaptığı, sözleşmenin yapılmasından sonra davacının soruşturma dosyasında ifadesine başvurulmasının devir sözleşmesiyle bir ilgisinin bulunmadığı, bu bağlamda iptali istenen devir sözleşmesinin hile ile yapıldığı yönünde herhangi bir iddia ve delilin söz konusu olmadığı, davacının, dava konusu şirketteki davalı hissesinin tamamını noterde yapılan hisse devir sözleşmesi ile bedeli karşılığında devraldığı, devir sözleşmesinin yapılmasında herhangi bir hilenin söz konusu olmadığı gibi bu yönde davacı tarafın bir iddiasının da bulunmadığı, davacının akrabalarının telkini sonucunda şirkete ortak olmasının devir sözleşmesini...

              Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/640 Esas sayılı itirazın iptaline konu alacak ile ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1269 Esas sayılı dava konularının benzer olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacının dava dışı şirketteki hisselerini hisse devir sözleşmesi uyarınca davalıya devretmesi neticesinde oluşan bakiye hisse devir bedelinin hissesi oranında davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının hissedarı olduğu dava dışı şirketteki hissesini davacı şirkete devir ettiğine dair şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, kararın temyiz incelemesi görevi 11.Hukuk dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 2.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın hisse devir sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının davalının hisselerini devralan olarak sözleşmenin 3. maddesinde belirtilen çek bedellerinin tamamını ödediği, ancak davalının ipotekleri süresi içinde kaldırmadığı için davacının açmış olduğu her iki davanın şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ipoteğin fekkine, 2.000.000 USD cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, limited şirket hisse devir sözleşmesinde öngörülen edimlerin teminatı olarak verilen ipoteklerin kaldırılması ve cezai şart istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir....

                    Ltd. şirket ortağı olduğu, şirket hissesini 2.380.000,00 TL değerinde davalı ve eşine devrettiği, bu devir işlemi karşılığnıda davacıya senet verildiği, ancak daha sonra ödeme planında değişiklik yapılması nedeniyle senetlerin davalıya iade edildiğini, bunun karşılığında ödeme planına ilişkin yeni bir sözleşme imzaladıklarını, sözleşme uyarınca alacağın 1.776.000,00 TL'lik kısmı açısından alacağının kalmadığını, yine sözleşmede 374.000,00 TL ... adına yapılan binaya 4.400 m³ beton ile ödeme yapılması gerektiğinin kararlaştırıldığı, bu betonun da alındığı ancak alınan betonun tutarının 471.625,00 TL değerinde olduğu yani anlaşma şartlarına göre davacının 97.625,00 TL'lik fazla beton aldığı, geriye kalan 230.000,00 TL beton ve kum alacağından fazla alınan miktar düşüldükten sonra 132.375,00 TL alacağın sözleşmede belirlenen 01.12.2013 tarihinde ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine...

                      UYAP Entegrasyonu