Somut olayda, temyiz edilen 02.03.2015 tarihli icra emriyle talep edilen 136.431,46 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibin itfa itirazı nedeniyle iptali talebine ilişkin olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği, talep edilen miktarın temyiz sınırının altında olduğu anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 5311 sayılı Kanunla değişik İİK.nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 08.02.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar, takibe konu edilen bakiye karar harcının hazine tarafından tahsili gerektiğinden bu talep yönünden icranın geri bırakılması yerine talep edildiği gibi takibin iptali yönünde hüküm kurulması gerekmekte ise de, takibin tümü yönünden icranın geri bırakılmasına dair verilen karar, takibin iptaline yönelik karara nazaran alacaklının lehine olduğundan ve davacı borçlularca bu kısım açısından karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, dairemizce bu yanlışlığın eleştirilmesi ile yetinilmiştir. Diğer istinaf sebeplerine gelince; Tek bir rapor alınmasına rağmen iki ayrı rapor alınmış gibi ayrı ayrı bilirkişi ücretlerinin yargılama giderinde hesaplanamayacağı ileri sürülmüş ise de, mahkemece bilirkişi için 500,00 TL ödeme yapıldığı ve bu ödenen miktarın 250,00 TL sinin asıl davada, 250,00 TL sinin de birleşen davada yargılama giderleri hesabına dahil ettiği gözetildiğinde, bu hususa ilişkin usule aykırı bir durum bulunmamaktadır. İstinaf sebebi yerinde değildir....
Mahkemece, yapılan yargılama,toplanan delillere göre; davacının talebinin İİK'nun 71/1. maddesine dayalı borcun itfa edilmesi nedeniyle takibin iptal veya taliki niteliğinde bulunduğu gerekçesi ile İcra Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği düşünüldüğünden dava dilekçesinin görev yönünden reddine talep halinde dosyanın görevli Ankara İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 06.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Takip dayanağı borcun ödendiği, imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge veya resmi bir belge ile ispatlanamadığı gibi, borcun itfa edilmiş olması nedeniyle takibin iptal edildiğine veya borcun kalmadığına ilişkin herhangi bir mahkeme kararı da ibraz edilmediğinin anlaşılması ve borçlu şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesinin 19/11/2013 tarihli yazısıyla şirket hakkında 31/05/2013 tarihinde resen terkin işleminin yapıldığının bildirilmesi karşısında, yasal unsurları oluşan atılı suç nedeniyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo takibinde, (takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde) İİK. 'nun 71. Maddesi uyarınca, borcun yenilendiğinden bahisle takibin iptali istemine ilişkindir. Davaya konu takip, Bursa 15. İcra Müdürlüğünde başlatılmış olup, İİK. 'nun 4. Maddesi uyarınca, Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesinin iş bu davaya bakmakta yetkili olduğu aşikardır. İİK 170/b yollamasıyla İİK 71. maddesi uyarınca, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini, yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olay incelendiğinde, içerisinde (davaya konu) Bursa 15....
Öte yandan borçlu, hesap kat ihtarı tebliğ tarihinden takibin kesinleştiği tarihe kadar varsa itfa itirazlarını bildirebilir. Ancak itfa itirazının İİK'nun 149/a. maddesi göndermesi ile aynı Kanun'un 33/1. maddesinde yazılı nitelikteki belgelerle ispatlanması zorunludur. Ayrıca yapılan itfaların da TBK'nun 100. maddesi uyarınca öncelikle faiz ve fer'i alacaklara mahsubu gerekir. Bu durumda mahkemece, bilirkişi tarafından kesinleşen bu miktar esas alınarak akdi faiz ve temerrüt faizi hesaplanıp, yapılan ödemeler İİK'nun 33. maddesi kapsamında değerlendirilerek mahsup edilmeli ve takip tarihi itibariyle alacak miktarı bu şekilde belirlendikten sonra talep edilen fazla alacak miktarı varsa bu kısım yönünden takibin iptaline, aksi halde şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, bu ilkelere uygun olmayan bilirkişi raporuna dayanarak, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2012/6842 Esas sayılı dosyasında davaya konu asıl alacak yargılama aşamasında itfa edildiğinden asıl alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline ve takibin devamına, alacak likit olduğundan 105.901,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen ilk hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2020 NUMARASI : 2020/152 ESAS 2020/358 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23/10/2020 tarih 2020/152 esas 2020/358 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacılar dava dilekçesinde özetle; Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2020/1871 esas sayılı dosyasına borçlu olarak eklenerek kendilerine icra emri gönderildiğini, Gaziantep 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1568 esas 2013/1831 karar sayılı ilamı ile mirası reddettiklerinden haklarında yapılan takibin iptalinin ve hacizlerin kaldırılmasının gerektiğini belirterek takibin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Takibin ilamlı icra takibi olması nedeniyle uyuşmazlığın İİK'nun 33....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/21849 Esas sayılı dosyasında takibe konu alacağın vekil edeni tarafından takipten önce ödenmesi nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini istemiş, Mahkemece, davacının ödemeye ilişkin İİK'nun 71. maddesine uygun kanıt sunmadığı, HMK 119/f maddesi gereğince iddia edilen her bir vakıanın hangi kanıtlarla kanıtlanacağının gösterilmesi gerektiği, Yasaya uygun kanıt bildirilmediği, davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/1. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilere re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır" hükmü düzenlenmiştir....
TMK'nun 327. maddesinde ''Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır'' İİK'nun 33/1. maddesinde ise; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; alacaklıya ait hesap hareketleri incelendiğinde tazminat miktarına uymayan ve tazminat adı altında ödenmeyen nafaka harici (alacaklının nafaka alacağını aldığına dair kabulü karşısında) kısmi ödemelerin çocuk için yapılan ahlaki ödemeler olarak kabulü gerekir....