İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/2073-2158 sayılı kararı ile İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararı karşısında davacı alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine İİK.nun 33/a-2 maddesi uyarınca dava açılıp açılmadığının araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenilmesi, davacı tarafından dava açılmamış olması ve borçlu davalı tarafından açılan icranın geri bırakılmasına dair kararların kesinleşmiş olması halinde geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere aciz vesikası ibraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru bulunmadığı gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 2014/4803 ve 2014/4804 esas sayılı dosyalarında davalı tarafından davacılar aleyhine icra takibi başlatıldığı, takip dosyalarının itfa nedeniyle kapatılması nedeniyle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava menfi tespit davası olup, menfi tespit davalarında haklılık durumu dava tarihi esas alınarak belirlenir. Davacı protokolde belirtilen 15.000 TL bedelli, 0000479 nolu, 17.01.2015 tarihli çek bedelini dava tarihinden sonra ödemiş olması nedeniyle davacı dava tarihi itibariyle dava açmakta haksız olup yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılması ve davalı yararına vekalet ücreti taktiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-Dolarlık çeke istinaden keşideci ..., davacı ... ... hakkında 21.08.2003 tarihinde icra takibi yapmıştır. Davacı vekili, takip konusu çekin keşidecisinin icra takibinin alacaklısı davalı olduğunu, çekin alacaklının borcuna karşılık borcunu itfa maksadıyla müvekkiline keşide edildiğini belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çekin ön yüzünde for lovn (borç içindir) ibaresi çekin keşide edilme sebebini gösterdiğini, davacının kavram kargaşası yarattığını, müvekkili ile davacının arkadaş olduğunu ve müvekkilinden borç istediğini, çekin keşide edilerek davacıya verildiğini ve davacının bankadan bu parayı aldığını, davacının borcunu ödemediğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedeniyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte borçluların yasal süresinde ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/27 Esas sayılı dosyası üzerinden icra emrinin ve takibin iptalini istediği dosyanın karar tarihi itibariyle derdest olduğu, mahkemece tedbir kararı verilmediği, anlaşılmıştır. İİK nun 149/a-1 maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı kanunun 33.maddesine göre icra mahkemesine yapılan itiraz icrayı ve satışı durdurmaz. İİK nun 149/a-2 maddesine göre ise, İcra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz....
O halde; Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen ... 9.İcra Hukuk Mahkemesinin 17.2.2021 tarihli ve 2020/163 Esas, 2020/163 Karar sayılı icranın geri bırakılması kararının kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise icranın geri bırakılması kararına karşı alacaklının 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açıp açmadığının araştırılması, alacaklı tarafından genel mahkemelerde İİK'nin 33/a-2. maddesi uyarınca açılan bir davanın olmaması halinde alacağın zamanaşımına uğradığı hususunun kesin hüküm teşkil edeceği ve icranın geri bırakılması kararının, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağı ve icra dosyasındaki mevcut hacizlerin kalkacağı, alacaklı tarafından açılmış böyle bir dava varsa sonucunun istihkak davasında bekletici mesele yapılacağı, dava sonuna kadar icra takibinin duracağı, davanın kazanılması halinde duran icra takibine devam edileceği davanın kaybedilmesi halinde ise dosyadaki hacizlerin kalkacağının değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle kararın...
(iik 68 anlamında belge ile ödemesini ispat edebilirse) davacı / borçlu, borcun itfa edildiğini yukarıda incelenen (m.71,ı'de yazılı) belgelerden başka bir delil (meselâ yazılı delil başlangıcı, tanık veya yemin) ile ispat edemez. açıkca takibe veya takip konusu çeke ilişkin olduğuna yönelik açıklama bulunmamaktadır. ayrıca borçlunun, itfa sebebiyle ( icra mahkmesinden ) takibin iptalini isteyebilmesi için, borcun tamamının ve fer'ilerinin, yani bütün faizlerin ve giderlerin ( icra giderleri dahil ) itfa edilmiş olması gerekir. dar yetkili icra mahkemesi yorum yoluyla ödemelerin dosya borcuna veya dosyaya konu çeke istinaden yapıldığına karar vermesi hukuken mümkün değildir.yukarıda açıklanan ve re'sen dikkate alınacak sebeplerle; davacıların takibin iptali talebinin reddine, davacıların itfa nedeniyle borca ilişkin itirazının reddine, icra takibine haksız olarak itiraz eden davacıların alacağın %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemişlerdir...
İcra Hukuk Mahkemesine açtığı 2022/377 Esas sayılı davada ileri sürüldüğünden yeniden inceleme yapılamayacağı, davacıya haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceği ibra sözleşmesi gereği itfa nedeniyle borcun bulunmadığı iddiasının genel mahkemede açılacak menfi tespit davasının konusu olduğu, icra müdürlüğünce haciz ihbarnamesi gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 71/2. maddesinde; “borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikine her zaman icra mahkemesinden isteyebilir” düzenlenmesine yer verilmiştir....
İcra ceza mahkemesinde nafaka borcunu ödememesi nedeniyle borçlu asilin cezalandırılması talebinde bulunabilmek için ayrıca asile çıkartılan icra emrinin takipten önceki ödemeler yönünden borçluya itiraz için yeni bir süre vermeyeceğinin kabulü gerekir. Bu durumda, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin ödemeler nedeniyle itfa itirazının İİK'nun 33/1. maddesi gereğince süresinde yapılmadığı anlaşılmaktadır. Anılan ödemelere ilişkin temyiz itirazları bu nedenle yerinde değildir. Ancak icra emrinin tebliğinden sonraki ödemelere dayalı icranın geri bırakılması talebi İİK'nun 33/2. maddesine göre her zaman ileri sürülebileceğinden bu kapsamdaki ödemeler değerlendirilerek icranın geri bırakılması karar verilebilir. Somut olayda; .......
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Babaeski İcra Müdürlüğü'nün 2019/384 esas sayılı dosyası incelendiğinde; takip dayanağı ilamda takip borçlusunun vekilinin kayıtlı bulunduğu, takip talebine uygun icra emri düzenlendiği, tebligatın vekile yapıldığı Mahkememiz tarafından anlaşılmıştır. Dava sırasında borçlu kendisini vekille temsil ettirmişse, Yargıtay, ilamlı icra takibinin davanın devamı mahiyetinde olması nedeniyle, icra emrinin borçluya değil, ilamda belirtilen vekiline tebliğinin zorunlu olduğu görüşündedir. (6100 sayılı HMK'nın 73 maddesi uyarınca) Borcun itfa edildiğinin sabit olması karşısında 2004 sayılı İİK'nın 33 maddesi uyarınca borcun itfa edildiğinin sabit olması karşısında icranın geri bırakılmasına dair karar verilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki ... ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1) İcra takibinde ve davada taraf olmayan ...'un icra mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunmadığından adı geçenin temyiz dilekçesinin REDDİNE; 2) Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, alacaklı vekilinin imzalayıp kendilerine verdiğini iddia ettiği ibraname başlıklı belge ve iki adet ayrı belgeye dayanarak itfa nedeniyle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....