Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlunun yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı, imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği, itfa veya imhal iddiasının yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle ispat ettiği takdirde icranın geri bırakılacağı düzenlenmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri bakımından,iddiayı ispata elverişli belgeler belirtilmiştir. Takip borçlusu (davacı) tarafından itfa itirazlarına yönelik olarak 2016 ve 2017 tarihli tediye makbuzları sunulmuştur. Takibe dayanak ilamın karar tarihi 19/10/2020'dir....

Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, bu hali ile İİK.nun 168 ve 169.maddeleri kapsamında itfa nedenine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenme yöntemi aynı Kanun’un 169/a maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1.fıkrası uyarınca itfa itirazının resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi gerekir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu senetten doğan borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur....

    Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168 ve 169. maddeleri kapsamında itfa nedenine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenme yöntemi aynı Kanun’un 169/a maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca itfa itirazının resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi gerekir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu senetten doğan borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun itirazına dayanak yaptığı bila tarihli ve alacaklı ...'un adı ve imzası bulunan belgede “30.08.2007 vadeli 6.500 YTL senedi borçlu adına ten nakten senet karşılığını teslim aldım. Hiçbir borcum kalmamıştır.” yazılı olduğu, ödeme belgesinde takip konusu bonoya açık atıf bulunduğu ve alacaklının belge altındaki imzaya ve belge içeriğine itiraz etmediği görülmüştür....

      taşınmaz kaydındaki ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılmasına karar verilerek durumun bankaya müzekkere ile bildirilmesi halinde blokenin kalkacağını belirterek, itfa sebebi ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2019/8749 Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirkete karşı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, rehin sözleşmesine konu araçların satın alınması esnasında alınan kredinin ödendiğini, kredi borcunun kalmadığını, bu nedenle rehnin kaldırılması gerekirken davalı bankanın, takibe konu ettiği başka bir borç nedeni ile haksız olarak araç kredisi kullanırken konulan ipoteği paraya çevirme yoluna gittiğini, müvekkilinin müşterisi olduğu davalı bankanın herhangi bir ihtar, tebligat göndermeden, 34 XX 329, 34 XX 858, 34 XX 403, 34 XX 669 plakalı araçlara yakalama şerhi konulduğunu, ardından araçların bağlandığını, takibe, takipte yer alan tüm kalemlere, borca, gecikme cezası, faiz ve her türlü fer’ilerine itirazda bulunduğunu belirterek, takibin, ödeme emrinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili bankaya borcu nedeni ile, davacı borçlu aleyhine Ankara 19....

      Borçlu vekili süresi içinde yaptığı şikayetinde dayanak ilamın karar tarihinden sonra taraflar 11.11.2011 tarihinde protokolün imzalandığını, bu protokolün 6. maddesinde taraflar arasındaki takibe konu katkı payı davası ile tazminat talepli boşanma davası ile ilgili olarak “taraflar birbirlerinden gerek katılma payı alacağı gerekse nafaka-tazminat-yargılama gideri ve vekil ücreti” talep edilmeyeceği yönünde hüküm bulunduğundan takibin iptalini istemiştir. Başvuru bu hali ile İİK.nun 33/1. maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK.nun 33/1. maddesinde itfa ve imhal iddiasının ancak yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senet ile ispatı şartı aranmıştır....

        İ.İ.K'nın 33. maddesi gereği, borçlu icra emrinin tebliği üzerine 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak, borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası, yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin ödeme itirazı olup; itiraz, İİK'nın 33/l. maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde yapılmış olduğundan, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, takibe dayanak ilamın bozulduğu gerekçesi ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İİK 169/a maddesi uyarınca borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerekmektedir....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 30.11.2011 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesinden doğan 20.07.2012 tarihli fatura bedelinin tahsili için yapılan takibe davalı tarafça fatura içeriğine itiraz edilmemekle birlikte dilekçesine ekli müvekkili şirketin antetli kağıdına yazılı müvekkili şirket kaşe ve imzasını taşıyan 13.11.2012 tarihli belge ile itfa itirazında bulunulduğunu, belge üzerinde yapılacak inceleme sonucu imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edileceğini ileri sürerek davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine ve borca yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Başvuru bu hali ile İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa iddiası olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur....

              UYAP Entegrasyonu