Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı borçlu vekili dosya borcunun tamamının takipten önce ödendiğini borcunun olmadığını ileri sürerek takibin geri bırakılmasını talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, icranın takip tarihi itibariyle birikmiş tedbir nafakası yönünden 15.479,58 TL'si ile işlemiş faizi olan 3.818,47 TL olmak üzere toplam 19.298,05 TL'sinin geri bırakılmasına, diğer alacak kalemlerinin ve tedbir nafakasının 19.320,42 TL olarak devamına, karar verilmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nin 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlu, itfa itirazına dayanak olarak müşterek çocuk için alacaklıya ödeme yaptığını ileri sürmüş, ayrıca yaptığı ödemelere ilişkin banka dekontlarını, ekstreleri delil olarak sunmuştur. Kural olarak borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde ödemenin takibe konu alacak için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhine kredi alacağının ödenmemesi nedeni ile icra takibine başlanıldığını, davacının itfa nedenlerinin davaya konu icra takibi bakımından geçerli olmadığını, belgede icra dosyasının ödendiğine dair herhangi bir açıklama yazılmadığını, davacının müvekkil kooperatife borçlu olduğunu, asıl borçlu ve kefillerin kısmi ödeme yaptığını ancak kefalet sözleşmesinden kaynaklanan borcu nedeni ile cari borcun devam ettiğini davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; Davacı tarafından sunulmuş olan belgede "Nalan Kalaycıoğlu adına 30.01.2013- 28.06.2012 tarihleri arasında kullanılmış olan Aygül Kalay'ın kefil olmuş olduğu kredilere ait borcun tamamı ödenmiş olup bu kredilere ilişkin borç kalmamıştır." ifadesi yer almaktadır....

İİK'nın 33/1. maddesinde, ''İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' hükmü; İİK'nın 33/2. maddesinde, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir....

Dava İİK'nun 33. maddesi uyarınca kısmı itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkindir. İİK'nun 33. maddesinde; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı takipte talep edilen nafaka bedellerinin Türk Lirası olarak ödediğinden bahisle kısmı itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Takibe konu ilamda müşterek çocuk için aylık 1.150,00 USD iştirak nafakasına hükmedilmiş olup, karar 24/07/2015 tarihinde kesinleşmiştir....

"İçtihat Metni"... vekili avukat ... ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 3. Tüketici Mahkemesinden verilen 12/07/2013 tarih ve 2011/112-2013/1721 sayılı hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu. KARAR İncelenmesine gerek görülen davaya konu konutun yer aldığı ile ait Devlet Bakanlığınca hazırlanan kesin maliyet hesabı, varsa davacı ile banka arasında yapılan borçlanma sözleşmesi, ek sözleşme, itfa planı ile davacının borçlandığı miktara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden celbi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Maddesinde, "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda, icra emrinin davacı T2 22/06/2017 tarihinde, davacı HBC Otomotiv... Şirketine ise 28/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar tarafından ise 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra (18/06/2018 tarihinde) icranın geri bırakılması isteminde bulunulduğu , icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin bir iddianın da mevcut olmadığı anlaşılmaktadır....

      Bu durumda, Mahkemece, İİK'nun 33/1. maddesine göre borçlunun itirazları ile İİK'nun 16/1. maddesine göre icra emrinin iptaline yönelik şikayetlerinin yedi günlük süre içinde yapılmadığı nazara alınarak reddi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde borcun zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır. Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, harç alınmasına yer olmadığına, 28.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni". vekili avkuat ... ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 3. Tüketici Mahkemesinden verilen 29/01/2013 tarih ve 2011/113-2013/104 sayılı hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu. KARAR İncelenmesine gerek görülen davaya konu konutun yer aldığı yere ait Devlet Bakanlığınca hazırlanan kesin maliyet hesabı, varsa davacı ile banka arasında yapılan borçlanma sözleşmesi, ek sözleşme, itfa planı ile davacının borçlandığı miktara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden celbi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 25/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"... mirasçısı... vekili avukat ...ile Davalı: Toki vekili avukat... İhbar Olunan: T.C. ...A.Ş. Genel Müdürlüğü aralarındaki dava hakkında Ankara 2. Tüketici Mahkemesinden verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/274-2018/71 sayılı hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu. K A R A R İncelenmesine gerek görülen, muris ... ile banka arasında yapılan Ek Borçlanma sözleşmesi, murise ait itfa planı ile borçlandığı miktara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden celbi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu