Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar ilk derece mahkemesince borçluların başvurusu şikayet olarak nitelendirilmiş ise de; borçlular vekilinin duruşmada kapak hesabına itirazlarının olmadığı ve bilirkişi hesabı talep etmedikleri yönündeki açık beyanı da dikkate alındığında, dosya borcunun ödenmiş olması sebebi ile icra müdürlüğüne yapılan başvuru üzerine takibin iptaline karar verilmeyerek alacaklı talebi üzerine kapak hesabı hazırlanmış olması ve kapak hesabının yapılamayacağına ilişkin başvurusu, takip konusu alacağın tamamının takipten önce alacaklıya ödendiğine yönelik İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olup, anılan madde uyarınca itfa itirazı 7 günlük süreye tabidir....

İcra Hukuk Mahkemesinde 2021/32 esas sayılı dosya ile taraflarınca başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesinin 2021/1369 esas sayılı ilamlı takibin itfa nedeniyle geri bırakılması için dava açıldığını, mahkemece iki tane bilirkişi raporu alındığını, raporun ilkinde davacı idarenin borcunun 17.799,94 TL ikincisin de ise herhangi bir borcu bulunmadığı yönünde tespit yapıldığını, iki rapor arasında çelişki bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklılar tarafından T1 aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı, davacı kurumun itfa sebebiyle icranın geri bırakılmasına ilişkin iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamlı ipotek takibinde, itfa ve imhal nedeni ile icranın geri bırakılmasına, takibin iptali istemine ve 11/06/2018 tarihli memur işleminin iptali istemine ilişkindir. İİK. 'nun 33/1. Maddesinde, "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda, icra emrinin davacı T2 22/06/2017 tarihinde, davacı HBC Otomotiv......

İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmüne yer verilmiştir. İlamlı icrada borçlu ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişidir. Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerekir. İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir. Borçlu yalnızca, İİK'nun 33. maddesi hükmü gereğince, borcu ... olması, alacaklıdan mehil almış olması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde İcra Mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir....

    veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir....

    İİK'nun 33/1. maddesi gereğince; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Mahkemece, takipten önceki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılması ile yetinilmesi gerekirken, aynı zamanda takibin iptali yönünde de hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yerine doğrudan onandığı anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : K A R A R İİK.nun 33/1. maddesine göre: “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” Somut olayda alacaklı tarafından borçlu hakkında Bursa 1. Aile Mahkemesinin 2008/372 Esas 2011/699 Karar sayılı ilamına dayanılarak ilam vekalet ücreti talebini içerir takip başlatılmış ve örnek 4-5 nolu icra emri gönderilmiştir....

        Mahkemece borçlu vekilinin iddiasını İİK'nun 33.maddede sayılan belgelerle ispat edememesi gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi üzerine hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir İcra İflas Kanunu'nun 33/1-2 maddesinde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.'' hükmü düzenlenmiştir....

          -KARAR- Davacı vekili, müvekkiline ticari ilişkiden kaynaklanan borcunu malen itfa ve tasfiye etmek isteyen davalı firmanın, bunun için bir borç itfa ve garanti sözleşmesi yapılarak borcun nakden ödenmesinin mümkün olmaması halinde şirket ortağı ve yetkilisi olan diğer davalıya ait taşınmazın ifa yerine davacıya devir ve temlikini teklif ettiğini, davacının bu teklifi kabul etmesi üzerine taraflar arasında sözleşme imzalandığını ancak sözleşmedeki sürede borcu nakden ödemediklerini, keşide edilen ihtarnameye rağmen sözleşmeye konu taşınmazın devir ve tesliminin yapılmadığını iddia ederek, davalı ...’na ait davaya konu dairenin sözleşme gereğince hükmen davacıya devir ve temlikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde, mahkemece itiraz kabul edilir. Öte yandan, Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin, takip konusu borçla ilgili olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağına açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun itfa itirazına dayanak olarak sunduğu 11.02.2014, 12.02.2014 ve 13.03.2014 tarihli banka havale dekontlarında, takip dayanağı bonoya ilişkin kısmi ödeme yapıldığına dair herhangi bir atıf bulunmamaktadır. Bu durumda itfa itirazına dayanak olarak sunulan bu belgeler, İİK'nun 169/a-1. maddesinde sayılan belgelerden değildir....

              UYAP Entegrasyonu