Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Uyuşmazlık, ilama dayalı nafaka alacağına yönelik takipte kısmi itfa itirazına ilişkindir. İİK' nın 33/1. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmü düzenlenmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. İstanbul 18. İcra Müdürlüğü'nün 2019/36981 esas sayılı dosyası üzerinden borçlu aleyhine 09/10/2019 tarihinde toplam 130.637,75 TL alacağa tahsili amacıyla ilamlı takip başlatıldığı, icra emrinin 15/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takip dayanağı ilamın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10....
Her nekadar mahkemece, Çeşme İcra Müdürlüğü'nün 2020/474 Esas sayılı dosyasından 89/1 haciz ihbarnamesi ile haczedilen alacakların Çeşme İş Mahkemesinin 2017/758 Esas 2020/125 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai alacağı, gibi işçi alacağı niteliğinde olduğu ve İİK'nın 83 ve 6672 sayılı yasanın 4. maddesi uyarınca kısmen haczedilemeyecek alacaklardan olduğu gerekçesiyle davacının itfa iddiası değerlendirilmemiş ise de, bu gerekçenin takibin şekli ve davanın niteliği itibariyle bu dosyada değerlendirilemeyeceği, ayrı bir şikayetin konusunu oluşturduğu kanaatine varılarak, davacının Çeşme İcra Müdürlüğü'nün 2020/474 Esas sayılı dosyasına icra emrinin tebliğinden önce 23/09/2020 tarihinde yaptığı 37.206,50 TL'lik ödemenin, bu takip dosyası için itfa olarak kabul edilmesi gerekmektedir....
Somut olayda, borçluların itfa itirazında bulunduğu belgede takip dayanağı belgeye bir atıf olmadığı gibi, belgedeki imza da borçlu tarafından ikrar edilmemiştir. Bu nedenle itfa itirazının ispatlandığı kabul edilemez. O halde 5.0000 Euro'ya ilişkin itfa itirazının reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, borca itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmü yer almaktadır. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca kabul edilen miktar ve fer'ileri için takibin durdurulması yerine, takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır....
Başvuru bu hali ile İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bir diğer anlatımla takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı süreye tabi değildir....
Mahkemece, bilirkişi raporuna göre protokole uygun olarak tarafların gerekli koşulları yerine getirdikleri gerekçesiyle borçlu tarafın protokole göre borcunu itfa ettiğinin tespitine karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda karara esas alınan 12.09.2012 tarihli protokol, şarta bağlı olup İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgelerden değildir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/7578 Esas sayılı dosyasında konulan haciz nediniyle talep edilen alacak ve faizinin bu dosyaya gönderildiğini ve bu şekilde borcun itfa edildiğini belirtip takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, alacaklı şirketin hak ve alacaklarına borçlu olduğu 2014/7578 sayılı dosya üzerinden haciz konularak davacı Kurum tarafından Vakıflar Bankası aracılığıyla anılan dosyaya ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin itfa belgesi niteliğinde olduğu gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmiş hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/2 maddesine göre icra emri tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri mutlaka noterlikçe res'en yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir. Somut olayda 01.12.2014 tarihinde icra emri tebliği üzerine borçlu kurum, alacaklının kurum nezdinde doğan alacakları için yazılan haciz yazısı nedeniyle Kurumun alacaklı olduğu ... 5....
"İçtihat Metni"K A R A R Dairemizin 2016/26992 Esas, 2018/11377 Karar sayılı ilamı ile "incelenmesine gerek görülen varsa davacı ile banka arasında yapılan ek borçlanma sözleşmesi, itfa planı ile davacının borçlandığı miktara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden celbi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine" karar verilmiş ancak mahkemece, dosya içinde bulunan borçlandırma sözleşme eklenip gönderilmek suretiyle geri çevirme kararının gerekleri yerine getirilmemiştir. Hal böyle olunca, varsa davacı ile banka arasında yapılan ek borçlanma sözleşmesi, itfa planı ile davacının borçlandığı miktara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden celbi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın yenide mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK 'nun 33. maddesinde (İcranın geri bırakılması): (Değişik : 18/2/1965 – 538/17 md.) maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." şeklinde yasal düzenleme mevcuttur . Alacaklı T3 tarafından davacı borçlu İlkadım Özel T1 Tic. A.Ş aleyhine Samsun 2....
İcra Müdürlüğü 2017/26173 E sayılı icra dosyasına yönelik olarak imzaya ve borca itiraz etmiş olup, 22/10/2019 tarihli duruşmada imzaya itiraz etmişlerse de; imza itirazları bulunmadığını ve borca “itfa” sebebiyle itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Davacıya itfa iddiasına ilişkin belgeleri sorulmuş ancak dosyaya ibraz etmemiştir. Dosya mevcut durumu ile Bilirkişiye tevdi edilmiş ve 02/11/2020 tarihli raporda faiz isteminde 232,06 TL fazlalık olduğu ve takipten sonra işletilecek faiz oranının %10,50 TL istenmiş ise de 9,75 olması gerektiği belirtilmiş olmakla Mübrez rapor hüküm kurmaya elverişli bulunmuş , Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 24....
İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' düzenlemesi mevcuttur. Davacı tarafça nafaka borçlarının ödenmesine ilişkin olarak İİK'nın 33/1. maddesinde belirtilen belgeler sunulmadığından, bu iddianın tanıkla ispatlanması mümkün olmadığından, bu yönden davanın reddi kararında isabetsizlik yoktur. Yine, davacı taraf, nafaka alacakları ile tazminat alacaklarının aynı icra emri ile talep edilemeyeceğini iddia etmiş ise de, nafaka ve tazminat alacaklarının birlikte talep edilmesini engelleyen yasal bir mevzuat bulunmadığından, bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir....