Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eksik incelemeye dayalı olarak sonuca gidilmesi ve yasal dayanağı bulunmadığı halde itfa sebebi ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davacının esas iddiası olan icranın geri bırakılması istemi bakımından yapılan değerlendirmede ise; öncelikle İİK.m.33 düzenlemesinin ele alınması gerekmektedir. İlgili düzenlemenin ilk fıkrasına göre icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne uygun tasdik edilen yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Somut olayın alıntılanan bu düzenleme çerçevesinde ele alınmasında; davacının ödeme iddiasına ilişkin olarak dayanmış olduğu PTT kayıtları dosyamız arasına alınmış ve dosya bu kayıtlar dikkate alınarak rapor tanzim edilmek üzere hesap uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir....

    İİK'nun 33. maddesinde; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir (Yargıtay 12. HD'nin 09.03.2017 tarihli, 2016/32243 E, 2017/3471 K. sayılı içtihadı). Borçluya icra emrinin 30.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal süresi içerisinde 30.01.2019 tarihinde icra mahkemesi nezdinde itiraz yoluna başvurulduğu görülmüştür....

    Maddesinde; "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Alacaklı tarafından Balıkesir 2. İcra Müdürlüğünün 2019/3360 esas sayılı dosyası üzerinden borçlular aleyhine Dursunbey Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20/01/2016 tarih 2013/48 esas 2016/8 karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığı, davacılar tarafından alacaklının hesabına takipten önce bir kısım ödeme yapıldığının iddia edildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince yapıldığı ileri sürülen ödeme konusunda bilirkişi raporu alınmadan sonuca gidilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma sonuca gitmeye elverişli değildir....

    İİK.nun 169/a-l.maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Yerleşik uygulamaya göre de, sunulan ödeme belgesinin takip konusu borç için verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağına açıkça (senedin vade tarihi, keşide tarihi ve bedeli yazılmak suretiyle) atıf yapılması zorunludur. Takip dayanağı olan senet yasal unsurları içeren kambiyo senedi vasfındadır. Davacı tarafça delil olarak sunulan evrak ve dekontlar takibe dayanak senede atıf yapılarak (senedin vade tarihi, keşide tarihi ve bedeli yazılmak suretiyle) ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir kayıt ve ibare bulunmadığından ve ödeme iddiası ile sunulan dekontlar davalı tarafça kabul edilmediği anlaşılmakla itirazın reddine dair ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik görülmemiştir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesine dayalı olarak ilamın zaman aşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması isteğidir. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, icra emrinin davacılar vekiline 11/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK’nun 156. maddesinde (818 sayılı EBK 135. md.); “Zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir süre başlar....

    İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' düzenlemesi mevcuttur. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur....

    Yukarıda yapılan tespitler çerçevesinde davacı şirket yönünden İİK'nun 182/1 maddesinde öngörülen itfa olgusunun ispat olunduğu kanaatiyle davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir....

      e icra emrinin 21.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği,16.06.2014 tarihinde icra mahkemesine yapılan İİK'nun 33. maddesi gereği itfa iddiasına dayalı borca itirazın yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın bu borçlu yönünden onanması gerekmiştir. 2)Borçlu ... İnşaat Gıda Taahhüt Tekstil Hayvancılık San. ve Tic. Ltd. Şti'nin temyiz itirazarının incelenmesinde; Borçlu şirket adına gönderilen icra emri tebliğinin bila tebliğ iadesi üzerine TK'nun 35. maddesi uyarınca başkaca çıkarılmış tebliğat bulunmadığına göre bu borçlu yönünden itfa itirazının yasal süre olduğunun kabulü gerekmiştir....

        hakkının sona ermesi halinde henüz itfa edilmiş olan giderlerin, boşaltılması veya hakkın sona erdiği yılda bir defada gider yazılacağı hüküm altına alınmıştır....

          UYAP Entegrasyonu