ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2014/976 Esas - 2020/390 Karar DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)-İstirdat DAVA TARİHİ: 25/09/2013 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)-İstirdat DAVA TARİHİ: 10/04/2014 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)|İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/04/2021 İstinafa konu uyuşmazlığın, İİK'nın 235. Maddesi uyarınca kayıt kabul davasına ilişkin olduğu; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin; 02/09/2020 tarihli ve 36826 sayılı kararına göre; "2004 sayılı İİK'nın 235. maddesi uyarınca iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik şikâyet ve davalar (kayıt kabul, kayıt terkini davaları ile sıraya yönelik şikâyetler) sonunda verilen hüküm ve kararlar" ile ilgili istinaf incelemesi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.-45....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; davalının imar yolunda kalması sebebiyle, yıkılan yapının bedeline ilişkin ... 5....
Davalı vekili; davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini ve istirdat davasının süresinde açılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı taraf yargılamada daha sonra sebepsiz zenginleşmeye dayanmış ise talebin istirdat davası olduğu, icra takibinde davacının 29/09/2009 tarihinde ödeme yaptığı, davanın ise bir yıllık hak düşürücü süreden sonra 13/02/2012 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılan inceleme neticesinde, istirdat davasının bir yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu, satışın ..tarihinde kesinleştiği, ödemenin bu tarihte yapıldığı, hak düşürücü sürede dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava borçlu olunmadığı iddia edilen bedelin istirdatı talebine ilişkindir. İİK 72/7. maddesine göre açılan istirdat davalarında bir yıllık hak düşürücü süre dosya borcunun tamamının ödendiği tarihten başlar. Mahkemece iş makinasının satıldığı ve satışın kesinleştiği tarih olan ..tarihi, hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi olarak alınmış ise de bu tarih itibariyle dosya borcunun tamamının ödenip ödenmediği araştırılmamıştır. Mahkemece, dava konusu icra takip dosyasındaki borcun tamamının hangi tarihte ödendiği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
İİK'nın 40. maddesindeki hüküm, davacının ayrı bir alacak (istirdat) davası açmasına engel değildir. Davacı isterse İİK'nın 40. maddesindeki düzenlemeden yararlanabileceği gibi isterse genel mahkemede de istirdat davasıda açabilir. Kabule göre de davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği göz önüne alındığında davacının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması yasaya aykırı olup, bu nedenle çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 11/02/2016...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/676 KARAR NO : 2023/796 DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 07/09/2023 KARAR TARİHİ : 23/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, hukuki niteliği itibariyle, İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasıdır. Davacı vekili 04/10/2023 tarihli dilekçesiyle açılan davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.6100 Sayılı HMK.'nın 309. maddesinde "Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır." düzenlemesi bulunmaktadır....
Çek iptali istemlerinde, yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, TTK'nın 818/s bendinin atfıyla aynı Kanun'un 758. maddesi gereğince iptali istenen çeki elinde bulundurana karşı davacı tarafa istirdat davası açmak üzere süre verilmesi, bu süre içerisinde istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığı düşünülerek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; açılmaması halinde ise, çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulması gerekir (Yargıtay 11. HD 31.10.2016 tarihli 2015/11662- 2016/8538 E.K; aynı Dairenin 23.05.2016 tarihli 2015/10802- 2016/5494 E.K sayı ilamları). Somut olayda dava konusu iki adet çekin, davanın devamı sırasında üçüncü kişi tarafından ibraz edilmesi nedeniyle, mahkemece çeki elinde bulundurana karşı istirdat davası açmak için davacıya TTK'nın 763. maddesi gereğince süre verilip, davacının süresi içinde istirdat davasını açtığı ihtilafsızdır....
Davacı üçüncü kişinin ödenen paraya ilişkin olarak istirdat davası açmakta muhtariyetine. İİK'nın 97/15. Maddesinde aranan yasal şartlar oluşmadığından, davacı 3. Kişinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine..." karar verildiği anlaşılmıştır. G E R E K Ç E: İstirdat talepli davada, ilk derece mahkemesince, menfi tespit ve istirdat davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerektiği, davacılık sıfatının takip borçlusuna ait olduğu, borcu ödeyen 3.kişi davacının, takip alacaklısına karşı istirdat davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Davacı her ne kadar mahkemece istirdada da karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; davanın menfi tespit davası olarak açıldığı, yargılama sırasında davacı tarafından ödeme yapıldığı hususunun ispatlanamadığı, davadan önce yapılmış ödemeler için ise açılmış bulunan menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşme olanağının bulunmadığı, sonuç olarak harcı ödenerek usulüne uygun istirdat talebi bulunmadığından mahkemece davacının istirdat talebi konusunda karar verilmemesi yerindedir....