davası açmak üzere süre verildiği, davacı vekilinin davaya konu kayıp çekle ilgili ----- Asliye Ticaret Mahkemesinde istirdat davası açtığını beyan ettiği görülmüş, ---- Asliye Ticaret Mahkemesinin ----- Esas sayılı dosyası Uyap üzerinden celp edilmiş olup istirdat davasının açıldığı anlaşılmıştır....
sinin yerleşik uygulamasına göre; yapılan yargılama sırasında çek/bono hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek/bono hamiline karşı istirdat davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek/bono iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı, istirdat davası açılmaması halinde ise davanın reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Yukarıda açıklandığı üzere dava konusu çek bakımından davacı tarafından ... Asliye Ticaret Mahkemelerinde istirdat davası açıldığı anlaşıldığında konusuz kalan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir....
Mahkemece; ara karar gereğince dava konusu çekler üzerine ödeme yasağı konulduğu, davacı vekiline istirdat davası açması için süre verildiği ve ... 2 Asliye Ticaret Mahkemesinde 2015/591 Esas sayısı ile menfi tespit ve istirdat davası açıldığı, 6102 sayılı kanunun 759. maddesine göre çeklerin zayi olmadığı, ... nezdinde bulunduğu ve davacı vekili tarafından ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit ve istirdat davası açıldığından sübut bulmayan davanın reddine, çekler üzerindeki ödeme yasağının devamına karar verilmiştir. Kararı asli müdahil vekili temyiz etmiştir....
Davalı; istirdat davasının hak düşürücü süre geçtikden sonra açıldığını, abone kayıt sisteminde her iki abonenin de davacı adına olduğunu, davacının Salih Karakeçili'nin kardeşi olup kullanıcı olabileceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; ödemenin 31.03.2010 tarihinde yapıldığı, davanın 29/07/2013 tarihinde açıldığı, İİK 72/7 maddesi gereği istirdat davalarında 1 yıllık hak düşürücü sürenin bulunduğu, davanın bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava İİK’nın 72. maddesine dayalı istirdat davası olarak nitelendirilmiş ve ödeme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, İİK’nun 72. maddesinde öngörülen istirdat davasının açılabilmesinin ilk şartı; geri verilmesi istenilen paranın, icra takibi sırasında icra dairesine ödenmiş olmasıdır....
Somut olayda, davanın yasal dayanağı olarak her ne kadar 6183 sayılı Yasa'ya koşut olarak 2004 sayılı Kanun'un 72. maddesindeki "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." hükmü şeklinde düzenleme getirilmemiş ise de Anayasa'nın 141. maddesindeki, "Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir" hükmü gözetildiğinde, menfi tespit ve ödeme emrinin iptali isteminin istirdat istemine dönüştüğü ortadır. Bu doğrultuda dava konusu borcun yargılama esnasında ödenmiş olması nedeniyle istirdat istemine dönüşen davada, davacının istirdat istemi hakkında yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
İcra takip dosyasının incelenmesinde; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takip, nedeniyle menfi tespit-istirdat davası açıldığı, davanın görüldüğü ... 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/468 Esas sayılı dosyasında 31.01.2012 tarihinde "...takibe konu alacak yönünden davacının borçluya borçlu olmadığının tespiti ile bu dosyada tahsil edilen 156.565,68 TL'nin davalıdan istirdadına" karar verildiği, alacaklı vekilinin anılan davada hükmedilen miktarla ilgili olarak tahsil ve cezaevi harcı miktarının mahsubu yapılarak dosyaya depo edilecek miktarın belirlenmesini istediği, İcra Müdürlüğü'nce talebin reddedildiği anlaşılmaktadır. Menfi tespit istirdat davası sonucunda; Mahkemece 156.565,68 TL'nin davalıdan istirdadına karar verildiğine göre, alacaklı vekilinin talebinin reddi yönündeki İcra Müdürlüğü kararı yerindedir....
Maddi hukuk bakımından borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalan borçlu, ödediği parayı geri alabilmek için istirdat davası açabilir. Borçlunun, borçlu olmadığı bir parayı ödemiş olması, istirdat davasının maddi hukuka ilişkin tek şartıdır. B.K.’nun 62. maddesinin aksine, burada davacı, yalnız borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığını ispat etmekle yükümlü olup, bu parayı yanılarak (hata ile) kendisini borçlu zannederek ödemiş olduğunu ispat etmek zorunda değildir. O halde mahkemece, somut olayda istirdat davası açma koşullarının oluştuğu gözetilerek, işin esası incelenip karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Her ne kadar davacılar vekilince dava açılmış ise de; TTK ' nun 5/A maddesi uyarınca " Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." hükmünün bulunduğu, açılan davanın ticari dava olduğu, davacı tarafça arabulucuğa başvurulmadan iş bu davanın açıldığı, dava esasen istirdat davası olup, istirdat davalarının aynı zamanda menfi tespit talebini de içinde barındırdığı, davacının açtığı dava salt menfi tespit davası olsa idi davacı vekilininde belirttiği üzere yerleşik Yargıtay içtihatları gereği arabuluculuğa başvuru zorunluluğu bulunmayacaktı. Ancak somut olayımızdaki talep; konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin istirdat davasıdır. Yani davacı davalıya borçlu olmadığını, bu nedenle ödemiş olduğu paranın kendisine ödenmesini talep etmiştir....
Mahkememizin 16/07/2021 tarihli ara kararı ile davaya konu çekin hamilinin bulunmuş olması nedeniyle davacı vekiline istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, çeki elinde bulunduranın ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin bu aşamada reddine karar verilmiştir, davacı vekilinin verilen süre içerisinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/... E. Sayılı dosyası ile istirdat davası açtığı anlaşılmıştır. Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise, çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. (Yargıtay 11....
TC nolu ... tarafından ibraz edildiği belirtilmiş olup, mahkememizin 25/10/2022, 24/01/2023 VE 11/07/2023 tarihli oturumlarında davacı vekiline istirdat davası açması için kesin süre verilmiş, kesin süre içinde ibraz edene karşı istirdat davası açılmadığı takdirde davanın reddine karar verileceğinin ve ödeme yasağının kaldırılmasına karar verileceği hususları ihtar edilmiştir....