Vakfiye kapsamındaki her taşınmazın coğrafi konumu ve hukuki durumu ayrı ayrı olacağından bu taşınmazların kadim köy, kasaba ya da şehir içindeki mülk topraklar içinde olup olmadığının, vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan keşif ve uzman bilirkişiler marifetiyle saptanması gerekmektedir. Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır....
, bu sebeple 25.03.2022 tarihinde ıslah talebinde bulunularak harcı da yatırılmak sureti ile müvekkillerinin ödemek zorunda kaldığı 3.494.507,00 TL taviz bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı İdareden tahsilinin talep edildiğini, Mahkemece ıslah taleplerinin hiç bir şekilde dikkate alınmadığını, vakıf şerhinin terkini talebi ile açılan davada davanın devamında taviz bedeli ödenmiş ise konusu kalmayan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilemeyeceğini, davaya istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini, bilirkişi heyeti tarafından vakıf türünün belirlenerek, belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalmadığını, taviz bedeli ödenmeksizin vakıf şerhinin terkini gerektiğini, ödenmiş olması halinde ise iadesinin gerektiği saptandığı halde dosya içeriğine tamamen aykırı karar verildiğini, Yargıtay uygulamaları gereği vakıf şerhinin terkini istemine ilişkin davalarda harç ve avukatlık ücretinin dava değerine bakılmaksızın...
Dava konusu uyuşmazlık; ödenen taviz bedelinin istirdatı talebine ilişkindir. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazete de yayımlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmüne göre; icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabiidir. Kanunun 3.maddesinde yapılan tanıma göre de; Mukataalı vakıf, zemini vakfa, üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise, değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder....
Cahit Aydoğan tarafından yapıldığı, ödeme yapmayan kişinin istirdat talep edemeyeceği, bu sebeple diğer davacıların husumetini bulunmadığını, bilirkişi incelemesinin ise eksik yapıldığını, itirazlarının değerlendirilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava konusu uyuşmazlık; ödenen taviz bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, taşınmazdaki vakıf şerhine dayanılarak taviz bedeli istenebilmesi; ilgili vakfın sahih vakıflardan olması koşuluna bağlıdır. Gayri sahih vakıflar yönünden taviz bedeli isteminin hukuksal bir dayanağı bulunmamaktadır. Somut uyuşmazlığın çözümü için “İvaz Vakfı” mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir....
Sözü edilen 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 18.maddesi hükmüne göre; icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabiidir. Kanunun 3.maddesinde yapılan tanıma göre de; mukataalı vakıf, zemini vakfa, üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını; icareteynli vakıf ise, değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Bu halde, somut uyuşmazlığın çözümü için “...mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, tapudaki vakıf şerhinin silinmesi sırasında davacının ödediği vakıf taviz bedelinin davalı ... Müdürlüğünden tahsili istemine ilişkindir. Dava bu niteliği itibari ile sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat davasıdır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu uyuşmazlık; ödenen taviz bedelinin istirdatı talebine ilişkindir. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazete de yayımlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmüne göre; icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabiidir. Kanunun 3.maddesinde yapılan tanıma göre de; Mukataalı vakıf, zemini vakfa, üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise, değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder....
Davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili davaya konu vakfın, zamanının meri hukuki mevzuatına uygun şekilde sahih vakıf statüsünde tesis edildiğini, kök tapu kaydında taşınmazın vakıf yeri olduğunun açıkça belli bulunduğunu, davacı tarafın taviz bedelini rıza ile ödediğini ve ödemenin 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 27. ve 28. maddelerine uygun olduğunu; Yargıtay kararlarına göre, aslının vakıf taşınmaz olduğunun anlaşılması halinde, vakıf şerhinin sonradan işaret edilmesinin veya dayanaksız olarak bu şerhin silinmesinin maliki taviz bedeli ödeme sorumluluğundan kurtarmayacağını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, ..., 182 ada, 137 parselde kayıtlı bulunan 24/120 arsa paylı 1. kat 6 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, tapu kaydında bulunan vakıf şerhinin terkini için taviz bedeli ödemek mecburiyetinde bırakıldığını, vakfın türü itibariyle taviz bedeli alınmasını gerektirmeyen vakıflardan olduğunu belirterek, 8.399,00 TL taviz bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
ödemek zorunda kaldıklarını, taviz bedeline tabi olmayan ve gayrısahih vakıflardan olduğu kabul edilen ......